Yaklaşık bir yıllık bir aradan sonra tekrar sizlerle, kendi fikirlerimi, duygularımı paylaşıyor olmak çok sevindirici…

“söylesem çaresi yok sussam gönül razı değil” işte tam ruh halim… Geçen bir yıl zarfında düzelir diye umut ettiklerim; aksine daha kötüye gider gibi bir yol izliyor. Hava durumu bile her sene, geçen yılı aratır duruma geliyor…

Kaybolan değerlerimizin içerisinde beni en çok üzen ise “SAYGI” kavramını kaybetmemiz… Özellikle trafikte, kamusal alanda, hemen hemen her yerde toplumsal değerimiz saygıyı git gide daha fazla kaybediyoruz. Yaşadığımız felaketlerde de ders almıyoruz. İlahi uyarıları kulak arkası yapıp, günü kurtarmanın derdine düşüyoruz…

Çok basit gibi gelen küçük hareketler, büyük sonuçlar çıkaran olayları tetikleyebiliyor.

Yol verdiğiniz zaman insanlar inanamıyor; sizin de başınıza bu tür olaylar geliyor mu?

Sokağın ortasına bıraktığı aracın trafiği tıkamasını umursamayan sözde şoför, araç başına geldiği zaman özür dileyip bir tebessüm ile selam vereceği yerde ters ters bakıp son gaz kalkıyor ve sanki arkadan küfür eder gibi hızla uzaklaşıyor…

Araç farının ampullünü değiştiren sürücü diğer sürücülerin ne kadar rahatsız olabileceği umurunda bile olmuyor…

Vatandaşı azarlayan, ona düşman gibi bakan görevli ise sanki o koltuğa zorla oturtulmuş… Maaş almıyor sanki; orada durmak için para veriyor gibi gelmiyor mu size de…

Komşunun komşuya selam vermesi sanki ayıp bir olaymış gibi hissettiriyor mu size de…

Liste uzar gider. Anlayacağınız Elazığ deyimiyle söylersek “kimsenin kimseye yüreği yoh…”

Selamlaşmanın, muhabbetin, iyi haberlerin kulaklara çarptığı o günleri çok özledik… Sevgi ile, saygı ile, huzur ile yaşadığımız o günleri çok özledik…

Saygıyı yaşayan ve yaşatmaya çalışan insanlarla tek tük karşılaşıyorum çok şükür… Çölde su bulmuş gibi seviniyorum… Muhabbete doyum olmuyor…

“Umut fakirin ekmeğidir” demişler… Evet, umut ediyorum. Saygı ve sevgi fakirliği içinde yüzdüğümüz bu zamanda, Sevginin ve saygının hâkim olduğu bir toplum içinde yaşamayı umut ediyorum. Umarım bir gün gerçekleşir… Sizce bir ömür buna yeter mi?..