Bu haftaki Tarihten Bir Yaprak köşemize 19 Temmuz 1989 tarihli Gazetemiz ile devam ediyoruz.

“Genel Başkan Alparslan Türkeş, Genel Başkan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve M.K.Y.K. Üyesi Abdulhadi Toplu’nunda Katıldıkları M.Ç.P. Elazığ 1. Olağan Kongresi Pazar Günü Yapıldı” Manşeti gazetemizin üst kısmında ilk olarak göze çarpıyor.

Alt Başlıkta ise “M.Ç.P. İl Başkanlığına Yeniden Tuncay Şekercioğlu Getirildi” bilgisi dikkatlerden kaçmıyor.

Haberimizin içeriğinde, o gün gerçekleştirilen programla ilgili ayrıntılara yer verilirken, sanki o heyecanı yaşıyorsunuz. Günümüzde ise daha çok telekonferans yöntemi ile gerçekleştirilen bu kongreler eski heyecanını pek yakalayamıyor. Sıradan bir toplantı gibi yapılan kongreler, Genel Başkanın olmadığı, insanların o şevk ve heyecandan uzak kaldığı rutin birer toplantıya dönüşüyorlar. Oysa Genel Başkanın katılımı ayrı bir heyecan yaratacak, delegeler ise her zaman gördükleri rutin simalar dışında partililerinin ileri gelenleri ile de diyalog hâlinde olabileceklerdir. Demokrasinin yaşatılması adına, en azından İl Kongrelerine Genel Merkez yöneticilerinin de katılımın her daim faydalı olacağına inanıyorum.

***

“Şirinocak “İktidar Yürüyüşünde Halkımızı Yanımızda Görmek İstiyoruz” dedi” Başlığı ana sayfamızın sağ üst kısmında bulunuyor.

Haberimizin içeriğinden öğrendiğimize göre, yaklaşan yerel seçimler öncesinde SHP İl Yönetimi üyesi olan Namık Kemal ŞİRİNOCAK, partisinin hedefleri ile ilgili açıklamalarda bulunuyor. Halkın desteğini almak istediklerini söyleyen ŞİRİNOCAK, her siyasetçinin gönlünde yatan aslanı dile getirmesi ile öne çıkarken, o günlerden bu günlere Sol görüşlü partilerin; seçmenin pek de kalbini çaldığını söyleyemiyoruz.

Sistem denemelerinin kimilerine göre iyi, kimilerine göre kötü sonuçlarını yaşadığımız şu günlerde, farklı tercihlerin farklı sonuçları olabileceğine; hiçbir şeyin göründüğü gibi olamayabileceğini bizzat yaşayarak deneyimliyoruz. Mesele Türkiye’mizin başarılı ve iyi bir şekilde yönetilip, dünyada hak ettiği medeniyet seviyesine ulaşabilmesidir. Bunun sistem ismi ya da şahısla olması vatandaş tarafından pek de fark etmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Ülkenin faturası millet tarafından ödenmektedir. Ülkeyi ayakta tutan millettir. Milleti ayakta tutmak ise iktidarların. Türkiye’mizi daha güçlü ve demokratik bir noktada görmek hepimizin ortak dileğidir.    

***

“Dün Şehrimizde Bir Basın Toplantısı Düzenleyen Alparslan Türkeş “Herşeyin Temeli Ekonomidir Zihniyeti Sakattır. Temel, Çok İyi Eğitim Görmüş, İnanç, Maneviyat ve Milli Şuur Sahibi İnsandır” dedi.” Haberi ana sayfamızın orta kısmında kendine yer buluyor.

M.Ç.P. İl Kongresi için Elazığ’ımızda bulunan Merhum Lider Alparslan TÜRKEŞ’in haber başlığında bulunan açıklaması, aslında bugünlerde içinde bulunduğumuz durumun düzeltilebilmesi için bir çıkış reçetesi olarak görülebilir. İyi eğitimli, inanç ve maneviyat sahibi bir idareci ülkeyi zor bir duruma sokmayı asla istemez. Kendi bildiği ya da daha açık tabirle bildiği zannettiği uygulamayı; sonuçları daha önceden belli olmayan sistemleri denemek için ısrar etmez. Bir insan hem politikacı, hem sporcu, hem ekonomist, hem profesör, hem eğitimci, hem doktor olabilir mi? Belki birkaçı olabilir diyebilirsiniz…

Belki olur…

Ancak verimli bir iş çıkarmasını beklemeniz sonu hüsran ile biten bir hikâye olacaktır.

İnançlı bir insan, bir şeyi yapmak istediği zaman birkaç kere düşünecektir. Sonunda kimseye olmasa bile Allah’a (C.C.) hesap vereceğini asla unutmaz. Hele de idareci olursa, sonunda hesabın çok zor olacağını bilir. Ancak bazı şeyler kaybolmuş, değerler unutulmuş, dünya ile ilgili kaygılar sizi sarmışsa sıkıntı büyük olur… Herkes için…

***

“Millî Eğitim Şurası Üzerine” yazısı ile Merhum Şeref Tan büyüğümüz değerli görüşlerini bizler ile paylaşmışlar. Kendisini bu vesile ile rahmetle anıyorum.

***

Harputlu Şairin Şiir Bahçelerinden adlı köşesinde Akşam adlı şiiri ile, Niyazi YURTCU hocamızı saygı ile anıyoruz.

Selam ve Saygılarımla.