VEFATININ 70. YILI’NDA ELMAS YILDIRIM / BEDRETTİN KELEŞTİMUR

Manas Gönül Evi, tarihi bir güne imza atıyor. “Vefatının 70. Yılı’nda Elmas Yıldırım” programı.

Konuşmacılar olarak, Prof. Dr. Ahmet Buran, Prof. Dr. Ercan Alkaya, Doç. Dr. Süleyman Kaan Yalçın, Dr. Naci Onur, Kenan Çimtay, Kent Konseyi Başkanı Av. Rüstem Kadri Septioğlu, Öğr. Gör. Ertuğrul Çeçen, Bedrettin Keleştimur katıldılar. Elmas Yıldırım’ın ‘bestelenmiş şarkıları’ Naci Sönmez tarafından icra edildi. Toplantıya Elazığlı şairler arasından;  “R. Mithat Yılmaz, Günerkan Aydoğmuş, Hadi Önal, Dursun Elmas, Murat Yılmaz…” güzel eserleriyle katıldılar.

Manas Gönül Evi’nde; 15 Ocak 2022 Cumartesi Günü Elmas Yıldırım Anısına idrak edilen anma programına, “Elmas Yıldırım’ın oğlu Azer Elmas, yeğeni Hacıağa Almaszade, Prof. Dr. Asif Rüstemli, Prof. Dr. Nadir Memmedli, Prof. Dr. Vagif Sultanlı, Reşad Mecid, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu” canlı telefonla katıldılar.

 

Elmas Yıldırım’ın (2007- 14 Ocak 1952) Vefatının 70. Yılındayız. Elazığ- Bakü arasında TARİHİ KÖPRÜLERİ OLUŞTURAN VATAN ŞAİRİ. Onda, ‘Vatan, Millet, Bayrak, Devlet terbiyesini’ birlikte okuduk! Türkiye ile Azerbaycan arasında öyle bir şuur oluştu ki, “Bir Millet, İki Devletiz” Bu söz, özümüzü anlatmaya yetiyor. Bu söz,  ortak bir tarihe, ortak bir kadere sahip iki kardeş ülkeyi ifade etmeye yetiyor. Biz, ‘aynıyız’  Gazi Atatürk, bir büyük coğrafyayı, o coğrafya üzerindeki medeniyetin mensuplarını dile getiren şiirinde gönüllerimizi titretir;

“Asya'nın ortasında Oğuz oğulları, / Avrupa'nın Alpler' inde Oğuz torunları, / Doğudan çıkan biz, batıda yine biz;/ Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.”

‘Kendimizi biliriz’  sözünde, özüne güvenen yürekli bir ses vardır.

Elmas Yıldırım isminde; Azerbaycan ve Türkiye’nin, ‘ortak hatıraları ve ortak hafızası’ vardır. 

25 Mart 1907 yılında Bakü’nün Gala Beldesi’nde dünyaya gözlerini açan Elmas Yıldırım,

Kaderi ilahi Malatya’nın Gala kentinde hakka yürüyordu. Aziz hatırasına ithaf ettiğim bir dörtlükte;

“Gala'dan Gala ‘ya köprü kurmuşum

 Her iki Gala, yüreğim, can evim

Vatan sevgisi imanım demişim

Tutuşturur tüm cihanı alevim!”

Elmas Yıldırım ile birlikte, bir asır öncesine ve o yılların tarihine birlikte yolculuk yaptık.

Azeri kardeşlerimizle ortak bir kaderi; acısıyla sevinciyle ortak bir dünyayı ve o dünyanın felsefesini paylaştığımızı gördük. Bakü’nün kalbi olarak yâd edilen, ‘şehitler meskeninde’ buram buram Anadolu kokusu vardır. Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesindeki, Mehmet’in şahadetidir!

Her iki ülke, ortak bir sevdaya gönül koyarak; böyle bir şahadet, Çanakkale’de, Kafkaslarda omuz omuza aynı mübarek şerbeti içerek yaşamışlardır.

Bu sevdayı bizlere, Hazarların Şairi Elmas Yıldırım vefatının 70. Yıldönümü’nde; Hayatı, felsefesi, idealiyle; her iki ülkeyi tek yürek yaparak bir daha yaşatıyor. Bu bizlere, şairlerin bir milleti, bir ülkü etrafında; Birleştirici, derleyici, kaynaştırıcı gücünü ortaya koyuyor.

Gaspıralı İsmail’in büyük davası bu edebi faaliyetlerle bir daha zamana aksetmiştir;

“Dil’de birlik, Fikir’de birlik, İş’te birlik” bir ortak meşale olmuştur. İşte, o meşaleyi 1933–1952 yıllarında Elâzığ’da yakan bir büyük muallim, bir büyük mütefekkir,  Elmas Yıldırım’ın her şiiri insanı ve asrını derinden etkilemiştir. Hürriyet ve vatan sevdasını iliklerimizi sarsarcasına işlemiştir.  

Elmas Yıldırım’ın mısralarında, baş eğmeyen bir irade vardır.

Elmas Yıldırım’ın, Vatandan uzak kalışın kahredici hasret ateşi ile birlikte, esarete karşı onurlu bir meydan okuyuş vardır. Azerbaycan bayrağında, bu milletin ortak tarihi mefkûresi, canlı olarak rüzgârlarla dalgalanır. Elmas Yıldırım’ın, en büyük gayesi, “Türk Birliğinin Hayat Bulmasıdır!” Onun hedefinde de, “yüksek bir moral, ilim, ahlak, iman…” vardır.  Teklifimiz nedir; İnşallah gerçekleşirse biz ona inanıyoruz; “Türkiye- Azerbaycan Üniversitesi!” Bakü ile Elazığ arasında, ‘tarihî köprüler kuran Elmas Yıldırım” adıyla taçlansın. Selam ve muhabbetle