Bir şehir düşünün; tarihle yoğrulmuş, karakteriyle yoğrulmuş…

Ve bir halk düşünün; nice badireleri aşmış, her seçim döneminde yeniden umutlanmış…

Elazığ’ın tam da bu tanıma uyan iki kritik noktasına dair verilen bir söz vardı: Hazardağlı Kavşağı ve Eski Sebze Hali Kavşağı için “battı-çıktı” projeleri yapılacaktı. Üstelik bu vaat sadece bir mitingde ağızdan çıkmış sıradan bir cümle değildi. “Yeni Yüzyılda Elazığ Vizyonu” başlığıyla lansmanı yapılan, övünçle duyurulan bir şehircilik sunumunun temel taşlarındandı. O projeler, trafik sorununu çözecek, şehrin ulaşım kalitesini artıracak ve Elazığlı’nın günlük yaşamını kolaylaştıracaktı. En azından bize böyle söylendi.

Ancak ne oldu?

Bugün geldiğimiz noktada, aynı yönetim “ekonomik gerekçelerle” bu projelerin yapılamayacağını açıklıyor. Bu itiraf, sadece bir geri adım değil; bir kandırmacanın, bir vizyon yalanının, halkı seçime kadar oyalamanın resmidir.

Peki biz bu filmi daha önce izlemedik mi?

Her seçim dönemi projeler, tabelalar, 3D animasyonlarla süslenmiş umut paketleri servis edilir. Ama seçim biter, projeler de unutulur. Halk yine günlük sıkıntılarla baş başa kalır. Ve tüm bunlar olurken yöneticiler “ekonomik kriz” bahanesine sığınıp hiçbir sorumluluk üstlenmez.

Ama burası Elazığ!

Bu şehir öyle kandırılmayı, oyalanmayı, vaatle uyutulmayı kabul edecek bir şehir değildir!

Kaldı ki; madem büyük bütçeli “battı-çıktı” projelerini yapacak ekonomik gücünüz yoktu, o halde en azından bir üst geçitli alternatif trafik düzenlemesi gibi düşük maliyetli ama pratik çözümler neden gündeme alınmadı?

Özellikle Malatya Yolu istikameti, sabah ve akşam saatlerinde trafik keşmekeşine dönüyor. Bu güzergâh için bir üst geçitle, ya da akıllı sinyalizasyonla rahatlatılabilecek bir geçiş opsiyonu bile düşünülmemişse, burada artık vizyon değil, basiret sorgulanmalıdır.

Seçim kazanmak için proje sunumu yapan bir yönetim, iş başına geldiğinde bu projeleri ya yapar ya da dürüstçe “yapamayacağız” der ve gereğini yapar. Aksi halde bu halkın iradesine ihanet etmiş olur.

Unutulmamalıdır ki bir belediye başkanının kredisi; söz verdiği ama yapmadığı her projeyle tükenir. Vaat, sadece seçmenin oyunu almak için kullanılacak bir sihirli kelime değildir. O sözün arkasında durulmayacaksa, o söz söylenmeyecekti.

Bugün Hazardağlı ve Eski Hal kavşaklarında hala saatlerce bekleyen her Elazığlı, bu “vizyon” masalının aslında ne olduğunu çok daha iyi anlıyor. Bu halk artık billboardlardan çıkan yalanlara değil, asfalta dökülen icraata bakıyor.

Yarın birileri çıkıp yeniden “şehrin çehresini değiştireceğiz” dediğinde, Elazığ halkı artık sadece gülümseyip geçmeyecek. Hesap da soracak, sandıkta not da verecek.

Elazığ; kandırılan değil, yön veren şehir olacaksa, ilk adım şeffaflık ve dürüstlükle başlar. Gerisi sadece laf-ı güzaf.