Bir yerde akıl, bilim, adalet devre dışı bırakılırsa orada her şey çöker.

Dünyada hiçbir ülkenin denemediği ekonomik bir model deniyor, Nas var diyerek yüce Allah'ı da akıl dışı politikamıza ortak ediyoruz.

Hâlbuki gerçek bir mümin kendi hırsından, kibrinden, egosundan kaynaklanan işlere Allah'ı karıştırmaz, onu kendi varlığından aziz görür.

Bizde öyle mi?

Önceki hafta Hulki CEVİZLİOĞLU isimli kişi ‘’Peygamber gelse rakip olsa seçimi yine de Erdoğan kazanır.’’ Dedi.

İslam inancında hiç bir fani Hz. Peygamber ile mukayese edilmez, o hem insanlığın hem peygamberliğin zirvesidir. Böyle bilir, böyle iman ederiz.

CEVİZLİOĞLU bu lafı eder etmez, bu ülkede ‘’Sen kim oluyorsun da falan faniyi benim yüce peygamberimle mukayese ediyorsun?’’ Diyerek çığ gibi tepkiler yükselmeliydi.  En başta Sayın ERDOĞAN, ‘’Sen nasıl beni bir peygamberle mukayese edersin.’’ Demeli ve bu zata ekranları kıyamete kadar kapatmalıydı.

Böyle olmalıydı, ama bu lafa karşı kimsenin tısı çıkmadı.

Şimdi sormak istiyorum ey cemaat-i Müslimin!

Bir faniyi peygamberinize tercih eder miydiniz? Biliyorum ki etmezdiniz, o zaman bu sözün muhatabının suskunluğu doğru bir tavır mı?

Bu sözü mesela Danimarkalı bir gazeteci sizin peygamberiniz bizim falan siyasetçinin karşısına çıksaydı kaybederdi deseydi eminim kıyameti koparırdınız. Bu söz masum değil, Allah Resulü’nü siyasî bir figür derecesine indiriyor. Ötekini ise toplumsal kabul anlamında onun üzerine çıkarıyor. Hem din satarsınız hem de işinize gelmeyen yerde susarsınız.

Nas var diyerek ekonomik çöküşün, enflasyonun, pahalılığın bütün vebalini İslam'ın üstüne yıktılar.

Yarın gençler, ‘’Allah'ın ayetleri ile ekonomi düzelmiyor, bu ayetler toplumsal sorunları karşılamıyor veya çare olmuyor.’’ Diye düşünürlerse bunun sorumlusu kim olacak? İnsanlar din dışına böyle itiliyor. Birileri saltanat sürsün diye din böyle metalaştırılıyor.

Önceki yazımla bu yazım arasında benzine 3 defa, çaya bir kalemde yüzde 43 zam yapıldı. Elektriğe yüzde 100 oranında zam bekleniyor. TL değer kaybetmeye devam ediyor. Dolar 16, Euro 16,9 düzeyine yükseldi. Bütçe açıklarının, hesapsız ihalelerin, zarar eden yatırımların faturası yeni zamlarla millete çıkarılıyor. Kimse önce bu 5/6 maaş alanlardan başlayın diyemiyor. Fedakârlık sadece halktan bekleniyor. Üstelik vatandaşın bu pahalılık altında inlemesini, ezilmesini, çığlıklarını şükürsüzlük olarak niteliyorlar. Haksızlık karşısında susmamak, kötü yönetimi eleştirmek şükürsüzlük değil, tam aksine fazilettir.