Değerli okurlar, basın bir camiadır...

Bir kısmı; millet ve milletin menfaatleri için kalemini sallarken, bir kısmı ise sadece ve sadece kendi menfaatleri etrafında kalemini kıvırtarak oynatmayı tercih edenlerden oluşmaktadır...

Memlekette nerede bir sıkıntı ve sorun varsa arayıp bularak o sorunun çözülmesi adına cansiperane çalışıp haber yapan, ekmeğini helalinden kazanan meslektaşlarımı tenzih ederim. Lakin; tamamen yalakalık üzerine kurduğu tezgâh sayesinde ondan bundan nemalanarak bu işi yapan ve kazanç sağlayan her kim olursa olsun benim nazarımda hiçbir kadir ve kıymeti yoktur...    

    Artık sosyal fonksiyonlarını yitirme noktasına yaklaşmış bulunan Basın'ın tarihte varoluş sebebi nedir diye soranlar için; gazeteci Bekir BOZDAĞ’ın ‘Basın Kurt mu Kuzu Mu?’ isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim!  İsmet BOZDAĞ tarafından kaleme alınan kitap 2006 yılında Emre Yayınları tarafından yayınlanmıştır. İşte bu kitap dünya tarihi içinde bu sorunun cevabını aramaktadır.

     Bu türde başka bir çalışma bu zamana kadar yapılmamış. Roma İmparatoru Sezar'ın "Acta Senatus" duvar gazetesinden başlayarak bütün dünyada günümüze kadar çıkan gazetelerin izledikleri politika ve üstlendikleri görevler bu kitapta gözden geçirilmekte ve "Türk Basın Tarihi" de aynı dikkatle ele alınıp eleştirildikten sonra, "Çağdaş İletişim Medyası" üzerinde durulmaktadır. İstibdadın her türlüsü kendi sonunu hazırlar. Fakat "Basında Sansür" kendi sonunun yanına ülkenin geleceğini de koyar.

    Dünya üzerinde her aydının, bu konular üzerinde düşünmesi, fikir üretmesi gerektiğine inanarak hazırlanan bu kitapla günümüz basınının sancıları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmekte. Sadece haber olsun diye yapılan suni haberlerin yanı sıra, suni gündemleri belirleyen suni habercilik anlayışı da bu kitap sayesinde anlaşılıyor. Yılların gazetecisi İsmet Bozdağ tarafından titizlikle hazırlanan "Basın Kurt mu? Kuzu mu?" basının dedelerinden basının yeni torunlarına ve ileride doğacak torunlarına dair ufkunuzu genişletecek sürükleyici bir inceleme...  

    Velhasıl kelam; Yaşadığımız, ekmeğini yediğimiz bu ŞEHİRDE şahit olduğumuz film /fırıldakları gelecek nesillerin tecrübe kazanması için YAZMAMAK memlekete ve millete yapılacak en büyük ihanetlerden birisidir... O yüzdendir ki; sağırı ağırlayan 'kör', menfaati için eğriye doğru diyen 'nankör olmamalı insan! Niye mi; sadece toprağın üstü değil birde ALTI var...

Esen kalın kıymetli okurlar.