KANYONA ÜSTÜ AÇIK MAKİNE
Eskiden Diyarbakır’dan Mardin’e yolcu götüren şoförler bağırırlarmış. “Hade Mardin’e üstü açık makine (cip)”!..
Bizde mi kanyonlara üstü açık makine kaldırsak?
Neyse geldim esas mevzuya; Öyle ya da böyle birileri bir yerlerden bir şekilde kanyonlara gitmeye çalışmış. Gitme şekli büyümüş gündemi meşgul etmiş. Bu meseleyi çözmenin tek yolu var. Vatandaşın birini turist yapalım. Diyelim hadi “Mr” doğru kanyonlara nasıl gidecekmiş, nerden gidecekmiş, neyle gidecekmiş inan ben de merak edim. Yanına bir de rehber versek inanın ikisi de kaybolur. Belediye başkanının yerinde olsam yaparım kültür parka minyatür bir kanyon, derim oralara kadar boşuna yorulmayın gelin burda görün. Hem de kanyon yolu kavgası biter.

***                                                                           

CAZİBE

Elazığlı meşhur bir sanatçımız diyi ki; hayallerim var sahneleri bırakınca güney kıyılarında bir sahil kasabasına yerleşecem. Dikkatinizi çekerim. Elazığ’a memleketime dönüp köyüme yerleşecem kafamı dinleyecem demi. Yani yerlisine bile bir şey ifade etmeyen, cazibesini kaybetmiş bir şehir olmaya doğru adım adım gitmeye devam edik. Emeklisini bile bu şehire çekemeyen bir şehir yaratanlara yazıklar olsun. Şimdi kime dur gitme, gelmeyene de zorla gel diyek gerekli şartları oluşturamadık ki.

***

SEYYAR KAPALI ÇARŞI                                                        

Havaalanında güvenlik kontrolü yapan görevli memur valizini kontrol ettiği teyzeye “ooo teyze valizinde de neler var neler” der. Teyze “şşştt sessiz konuş bağırarak konuşma” der. Ben de meraktan içinde olanlara bir göz attım neler olduğunu öğrendim. Sıkı durun söylim. İçli köfte, tereyağı, yağlı ekmek, tulum peyniri, leblebi ve badem şekeri.

Mübarek teyzem sen yolcu musun yoksam seyyar kapalı çarşı mısın? Eyi bu ürünleri uçağa aldılar.

***                                                                           

MİLLİ MAÇ

Güneş battı, bizim çocukları gören var mı? Akşamdan beri arim kayıplar. Hayır cepleri para dolu. Ondan korhim, elli defa dedim koymayın bu kadar parayı ceplerine dinlemişiz ki.

Gidem sinemaların lunaparkların oralara bakam. Kesin tüfekle ateş yapilerdir ya da çarpışan arabalara binilerdir. Ahan o taraftan bir ses geli, türkü söliler herhalde “Şen ola düğün şen ola”. Şimdi dönme dolaba da binerlerse daha da yakalayamam. Döner dururlar, döner dururlar, zaten akşamdan beri dönüp dönüp durilerdi.

*** 

ÇİM VE KURAKLIK

Bölgemizi tehdit eden kuraklık sebebiyle şimdiden tedbirlerin alınması gerekli bu tedbirlere de bir tane ben eklemek istim şehir merkezi dahil her yerde acilen “çim” ekimi kesinlikle yasaklanmalı. Görüntüden başka bi özelliği olmayan çimin tükettiği suyu eken de uzmanlarda çok iyi bilirler. Bidonlarla, tankerlerle su taşınılan ortamlarda çim ekmek ne kadar mantıklı bir düşünün. Stadların zemini hariç çünkü buralarda futbol maçları oynani, fakat diğer yerlere çok mu gerekli bilemem. 

***

İNGİLİZ TURİSTLER

45000 İngiliz Türkiye’ye tatile gidemedikleri için imza toplamış ve hükümetlerine çok kızmışlar. Haklılar Afganlısı, Suriyelisi geli, tatili boşver yerleşmeye geliler. İngiliz niye gelmesin ki.

Türkiye’de de imza açın biz de sizin hükümetinize kızah, tepkimizi belirtek, diyek “yeter ekmeğimizle oynadığız. Hükümet istifa, hükümet istifa! (İngiliz hükümeti) parantez içinde İngiliz hükümeti diye belirttim birileri cımbızlayabilir diye.

***

HAFTANIN FIKRASI

Padişah kendine muhteşem bir saray yaptırır. Dervişin birini çağırır ve sorar; “Söyle bakayım sarayım nasıl olmuş?” Derviş “iki osuruk” der, padişah dervişe kızar ve gönderir. Akşam yemekten sonra padişahın karnına sancılar girer kıvranır, kalkıp dolaşır, hareket eder ve nihayet iki gaz çıkarır ve rahatlar. Aklına hemen dervişin dediği gelir. Her şey iki osurukmuş!