Geçtiğimiz günlerde,  Edebiyat ve Musiki Camiası bir araya geldiler.

EMKD Başkanı Hakan Çağlar, F.Ü. Konservatuvar Müdürü Metin Çağlar, Manas Yayınevi Koordinatörü Şener Bulut, EMKD Eski Başkanları Naci Sönmez, Doğan Sever, Adnan Çamlıbel ve Fethi Ahmet Deniz, Araştırmacı- Yazar Günerkan Aydoğmuş, Gazeteci-Yazar Bedrettin Keleştimur, Niyazi Atıcı…

Tek Gündem vardı; “F.Ü. Konservatuvarı, Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği ve Kürsübaşı Topluluğu ve Elazığ Musiki Konservatuvarı Derneği ile birlikte çalışalım!

Birlikte Projeler Geliştirelim… Türkiye’mize örnek bir model oluşturalım…

Bizler şunu gayet iyi biliyoruz; “1971’lerde kurulan EMK Derneği şehrin sivil hareketinde imrenilecek önemli roller üstlenmiştir!” 

Bizim kültürümüzde, “Ahi Evran Ruhu…” ve o ruhu günümüzde de yaşatabilen sivil kurumların olması... Ahde Vefa, fedakârlık, sevgi ve saygı, dürüstlük, yüksek bir ahlak, güvenilir olmak!

Elazığ Şehrini diğer illerimizden ayıran çok önemli bir fotoğrafı var. O fotoğraf nedir?

“Sanatın Yedi Renginde…” nitelikli insanların yetişmiş bulunmasıdır. Ve bu insanların bir araya gelmeleriyle Elazığ Şehrinin “Ulusal ve Uluslararası Başarılı Projelere İmza Atabilmesidir!”

İnancımız bizlere, “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap olduğunu…” belirtir. Bu gerçeği, geçen ömrümüzün bizlere verdiği tecrübelerle yaşadık. Hayat, ‘yaşadıkça öğreniliyor’ Sıklıkla ne diyoruz, “Ah! Hayatımızda ‘KEŞKELERİMİZ’ olmasaydı!”  Şairin dediği gibi, “tarih ibret alınsaydı tekerrür etmezdi!”  EMK Derneğinin, “30. Yılı Kutlamalarını…” çok iyi hatırlıyorum. Bir sivil hareket olarak muhteşemdi… Dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Süleyman Demirel, dernek yöneticilerini makamlarında kabul edecekler. Dernek Yöneticilerinden, başarılı çalışmaların devamını isteyeceklerdi

Hafızalarda, “2000’li yıllar ve öncesinin Elazığ Şehri…”

İlk akla gelenler, “Uluslararası Hazar Şiir Akşamları…” “Türk Dünyası Hizmet Ödülleri…” “Kardeş Şehirler Projesi…” “Elazığ 1. Ekonomi Kurultayı…” Elazığ 1. Ticaret ve Sanayi Fuarı…” “Elazığ 1. Kültür Kurultayı…” “Elazığ Okuyor Projesi…” “Elazığ Kalkınma Kurultayı…”

Bu ve buna benzer tarihi projelerin başarısında neler vardır; “Şehrin Kamu ve Sivil Kurum ve Kuruluşlarının bir araya gelişleri…” Bütün bu ve bunun gibi saydığımız başarılı projelerin, “Şehrin Müşterek Projeleri…” ortak aklı olarak hayata geçirilmiş olmalarıdır.

Bir gazeteci olarak sıklıkla ifade ederim, “Önce Selam, Sonra Kelam… Önce Teklif, Sonra Tenkit… Önce Refik, Sonra Tarik…”

Selamla birlikte; selameti, esenliği, huzuru, güveni, sulhu ve birlikteliği düşünürüz!

Teklifle birlikte; bir erdemli insanın yaklaşımını, bu şehirde bir aydın hareketini düşünürüz!

Bu şehirde, ‘istişare kültürünü…’ geliştirmeliyiz.  İnancımız, “istişarede rahmet vardır!” buyuruyor.  Yüzbinlerin aklını bir araya getirdiğinizi düşününüz! Alternatif görüşlere yer vermeliyiz.

Refikle (arkadaş) birlikte; Bir şehirde, Kamu ve Sivil Toplum Yöneticileri bir araya gelmeleri. Erdemli yürüyüşü birlikte hayata geçirmeleri…

2021 yılının Ekim Ayındayız… Elazığ Şehrinin nüfusu 585 binler civarında… Son yıllarda kabul gören bir görüş; “bu şehrin yıllar içerisinde nitelikli göçler vermesi… Bunun mukabilinde ise niteliksiz göçler almasıdır!”  Burada bir realiteyi de birlikte görelim; başta Ankara, İstanbul, İzmir İllerimiz ile birlikte dışarıda yaşayanlarla birlikte nüfusu, “bir milyonun üzerindedir…”

Artık, “Şehir Kimliği…” ile birlikte hareket edeceğiz. Mesela geçmiş yıllarda; “Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen; Elazığ Tanıtım Günleri…” bu kimliğin bir kazanımı olmuştur.  Bu şehir insanı, “Sıla ile Gurbet arasındaki köprüleri sürekli güçlü tutma…” yönünde çabalar göstermiştir. Bizim inancımız, “Sıla-ı Rahim yapınız…” buyuruyor. Bunun anlamı nedir, “Ata Ocağını ihmal etmeyiniz… Birlikte imar ve ihya ediniz!”  

Bu düşünce ile bizler, şehir potansiyelini daha güçlü kılabiliriz. Geleceğe daha sağlıklı ve esenlikli projelerle kalıcı ve istikrarlı adımlar atabiliriz.