Bu sayıda, sizlere Mart 1964 tarihli Yeni Fırat dergisinin 21. sayısında yer alan ve Yümnü Tekindal adlı Elazığlı ozanın yazdığı bir şiiri sunacağım.

Benim çok beğendiğim ve yararlandığım, bir dönem Elâzığ kültürüne damgasını vurmuş zengin kültürel ve sanatsal içerikli bu önemli derginin tüm Elazığlılarca değerinin bilinmesi gerekir.

Kent kültür tarihinde önemli yeri olan merhum Fikret Memişoğlu'nun önderliğinde çıkan Yeni Fırat dergisinin 21. sayısında yer alan aşağıdaki şiir, dönemin Elâzığ Belediyesi'nin (Rasim Küçükel) önleyemediği su sıkıntısını yeren, dönemin koşullarına göre denetim ve sorgulama işleyişinin günümüzden çok daha iyi çalıştığını, hoşgörünün günümüzden daha çok olduğunu gösteren ilginç ve güzel bir gülmece ürünü.

Günümüzde de güncelliğini koruyan bu sorunu, kentimizin çevresinin dünyanın en büyük akarsularından Fırat ve ülkenin en büyük yapay göllerinden Keban Baraj gölü ile çevrildiğini düşününce, çoktan çözmüş olmamız gerekirdi diye de belirtmeliyiz: 

BELEDİYE ÜSTÜNE

Elâzığ’da yok sanma, var elbet Belediye,

Hep Karaçalı olduk, fakat, su gele, diye.

Bağlatmış su bendini, Belediye belki de,

Gitmesin yol, arsa, ev, kazara sele, diye.

Anlattık derdimizi, söz etti bir yetkili:

«Balık değilsiniz ya? Bekleyin hele...» diye.

Def’-i hacet edilmez, dedik beklemekle hiç,

Müstamel çatı, bucak, mecburi hela diye.

Bütün mahalle halkı, kazan kaldırdı dama,

Yağmurdan medet umduk; boşanıp, dola diye.

Sâde gönül, göz değil; el, yüz de temiz gerek,

Yüzümüz kara çıkdı, suya müptelâ, diye.

«Teyemmüm»le geçirdik, Ramazan'ı, bayramı;

Kılınan namazımız, mûteber ola, diye.

Çeşme başında herkes, cenk ederken, «her yer teşt

Kış gibi günde yandı, bu’el Kerbelâ, diye.

Sudan vazgeçip, dedik: Beterin beteri var,

Vermesin Allah artık, başka bir belâ diye.

Büyük elin derdine, Küçük el, dermân olsa,

Şükrederiz Allah’a, «lâhevlevelâ» diye.”

Yümnü TEKİNDAL

(Yeni Fırat Dergisi 21. Sayı Mart 1964)

FIRAT DERGİSİ.jpg