Bir geziye çıkacaksın. O gezi ile ilgili ilk soru, “gideceğimiz yerlerin neleri meşhur!”

O soru bizlere, “Coğrafi işaretler!” kavramını getirecektir. Ülkemizde, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yöresel ürünlerin geleneksellik ve kalite bakımından değerlendirilmesi sonucu bu ürünlere coğrafi tescil belgesi verilmektedir!”

Coğrafi işaret tescili, bizlere ürünün kalitesini, niteliğini, yöresel özelliklerini ifade eder.

Antalya, Türkiye’de en fazla turist çeken bir ilimizdir. Antalya Ticaret Odası tarafından yapılan çalışma neticesinde; “Türkiye’nin 7 Bölgesi, 81 İlinin coğrafi işaretli ürünler haritası çıkartılıyor. Günümüzdecoğrafi tescil işareti yapılmış 633 ürün bulunuyor. Avrupa’da Türk ürünlerinin sadece 5’inin coğrafi işaret koruması olduğunu görüyoruz. Bunlar, Gaziantep Baklavası, Aydın İnciri, Aydın kestanesi, Malatya kayısısı, Milas Zeytinyağı… Bu gibi hassas konularda ne kadar ağır aksak yol aldığımızın farkındayız! İnşallah bundan sonra hızlı bir tempoyu yakalarız.

Türkiye, dünyada en fazla bilinen bir ülke konumunda… “2021 yılında Dünya Turizm Örgütü’nün açıkladığı resmi verilere göre, 2021’de dünyadaki turizm hareketliğine 421 milyon kişi katılıyor. Türkiye, 29,9 milyon turist sayısı ile dünyada dördüncü sırada yerini alıyor.”

Türkiye’miz her bakımdan yerküresinin; ‘tarihî ve kültürel kaynaklarıyla en zengin ülkesi…’

İşte, “tarihî ve coğrafi işaretler!” vatan coğrafyamızın zenginlikleriyle birlikte, ‘tarihî ve kültürel kimliğini…’ gözlerimizin önüne sermekte ve insanımızın ufkunu açmaktadır. Bu konularda, arkadaşlarımızla sohbetlerimiz oluyor.

Dr. Hüsamettin Kaya dostumuz bizlere, geleceğin şehirlerinin artık, “markalarıyla birlikte anılacağını’ ifade ediyorlar. Çok doğru! Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde, “Türk Patent ve Marka Kurumu…” tarafından “Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürünlerin…” patent çalışmaları yapılmaktadır. Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde, “Elazığ Ticaret Odası Coğrafi Tescîl Müdürlüğü’nün…” kurulduğunu büyük bir memnuniyetle öğreniyoruz.

ETSO Başkanı Asilhan Aslan, F.Ü. Veteriner Fak. Dekanı Mehmet Çalıcıoğlu,  Dr. Hüsamettin Kaya, Etem Yalın, Ziraat Müh. Fethi Sönmez, Ahmet Orhan ve Songül Dursun’dan oluşan bir çalışma grubu oluşturuluyor. Elazığ Şehrimizde,  Bu çalışma grubu tarafından, “1200’ün üzerinde ürün belirleniyor!”

Elazığ sofra kültüründe Türkiye’de en zengin şehirlerimiz arasında yer alıyor. Harput yemeklerine, “Ata Oğuz Yemekleri…” ismi çalışma grubu tarafından benimsenerek veriliyor. Ürünler üzerinde büyük bir titizlikle çalışılıyor. Bulgurdan, ‘badem ezmesine…’ onlarca patent bekleyen ürünler.

2007 yılında, ‘öküzgözü’ 2009 yılında, ‘boğazkere ve tahannemi’ 2009 yılında, ‘güneşin meyvesi orcik…’ bunların patentleri alınmış. Ekonomik değeri olan 12 üzümün çalışmaları devam ediyor. Bunlar arasında; “Şinfoni, Ağın beyazı, Ağın kırmızısı da…” yer alıyor.

Elazığ vişnesi, ‘patenti alınmış’ Sırada; ‘vişne dondurması, peynirli ekmek, taş ekmek, gömme…’ geliyor.Ağın Kaymakamlığı tarafından, “Ağın Leblebisi…” Çemişgezek Kaymakamlığı tarafından da, “Ulukale dutunun…” patentleri alınmış bulunuyor.

Çedene Kahvesi, Baskil Kayısısı, Gömme, Palu Tavası, Maden Kuru Tavası, Bulama, Kara Kavurma, Ayranlı Çorba…” Her biri, ‘bu yöreye ait yemekler…’ 45 ürün üzerinde patent konusunda çalışmalar devam ediyor.

Elazığ’ın meşhur,“Çaydaçıra…” oyunu;  Avrupalı bu oyuna, ‘mumlu dans’ diyor. Rahmetli Av. Fikret Memişoğlu zamanında, “Avrupa’da yarışmalarda ödül alan bir oyunumuz!”

Bu oyunu şimdi, “Unesco’ya taşıma gayretleri…” devam ediyor. Dr. Hüsamettin Kaya bu oyun için, “Işığı Elinde Tutan Şehir!” diyorlar. Ne zarif bir tabir değil mi? Bu konuda da, Hüsamettin Kaya, Şener Bulut, Hadi Önal, Songül Dursun’dan oluşan Çaydaçıra Komisyonu oluşturulmuş…

“Bizim kendi mahalli müziklerimiz; Çaydaçıra, Güvercin, Harput Peşrevi vesaire… Her birinin tanıtımı açısından daha fazla gayret gösterilmeli…

Günümüzde ise bizler, ‘sosyal hayatı…’ ellerimizle, yüreklerimizle inşa edeceğiz. İlkokul 4. sınıftan Lise son sınıfına kadar, ‘teste mahkûm edilen öğrenciler…’ Onları da, sosyal hayatın içerisine taşıyacağız.

Elazığ insanını bir bakıma tarif eden 8 köşeli şapka; “yiğitlik, mertlik, çalışkanlık, cömertlik, dürüstlük, misafirperverlik, alçak gönüllülük, doğruluk…” gibi değerler bu şehrin, ‘ahilik kültürüyle…’ ne kadar iç içe olduğunun da göstergesidir.