Elazığspor; 1967 yılında Merkez Gençlikspor, Güvenspor ve Harputspor kulüplerinin birleşmesiyle bugün hiçbiri hayatta olmayan Suat TAYDAŞ, Fahri SUNGUROĞLU, Necdet ALTINTERİM, Yılmaz ÇORBACIOĞLU, Talat GÜLER, Mürşit ÖZTÜRK, Metin KURTOĞLU ve Sedat YILDIZ tarafından kurulmuş 55 yıllık bir kulübümüz…

Amblemi; yöre kültürümüzde yer alan çayda-çıradaki üç mum arması ve rengi de bordo-beyaz

Beyaz temizliğin, paklığın sembolü bir renk,  bordo ise Elazığ’ın Hitit-Urartu döneminden günümüze kadar gelmiş bağcılık sektöründeki dünyaca ünlü Öküzgözü üzümündeki vişneyi çağrıştıran rengi…

Yani bordo ve beyazın bütünlüğü ve asilliğiyle Elazığspor’a marka olmuş bu anlamlı renkler…

Gelelim anlatmak istediğimize…

Samsunspor futbol takımının 20 Ocak 1989 tarihinde geçirdiği trafik kazası, Türk futbol tarihinin kara günleri arasında yer aldı.

Sezonun ikinci devresinde Malatyaspor deplasmanına giden Samsunspor futbol takımının bulunduğu otobüs, Havza ilçesinde kamyon ile çarpışmış, kazada teknik direktör Nuri Asan ile futbolcular Mete Adanır, Muzaffer Badalıoğlu, Zoran Tomic ve otobüs şoförü Asım Özkan hayatını kaybetmişti.

Karadeniz ekibi, bu kaza nedeniyle 1989 yılından itibaren kırmızı-beyazlı renklerine "siyah"ı da ekleyerek, bu siyah rengi adeta “yas rengi” olarak kullandı yıllarca.

Daha sonra futbol federasyonu da sahaya çıkan takımların renklerinin benzerliğinden dolayı kulüplere üçüncü renk tercihini yaptırdı.

9 Ağustos 2006’da Antrenmanda geçirmiş olduğu kalp krizi sonucunda vefat eden bordo beyazlı takımımızın önemli ismi Gökmen Yıldıran’ın kaybı nedeniyle Elazığspor kulübü de akabinde oynadığı maçlarda siyah formayla sahada yer alarak oyuncusunun yasını tuttu.

Gökmen Yıldıran’la benzer kaderi paylaşan Elazığspor Antrenörü Yılmaz Dağ’ın da 28 Mart 2021 tarihinde antrenman sonrasında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmesinin ardından Elazığspor yine yaslı formayı giyerek hocasının acısını yaşadı.

Siyah renk, genellikle matem ve yaslarda tercih edilirken, futbol takımlarının da tercihi oldu son yıllarda.

Yazımın başında da belirttiğim gibi Elazığspor’un renklerini teşkil eden bordo ve beyaz; özellikleri nedeniyle tercih edilirken siyah, yaşanılan acıların ortaya çıkardığı bir renk oldu.

Oysa üçüncü rengin de yöreye uygun, bir özellik taşıyan ton olması gerekir.

Elazığ; üç tarafı sularla çevrili bir yarım ada konumunda…

Doğu Anadolu bölgesinin yukarı Fırat bölümünde yer alan Elazığ; Adeta barajlar ve nehirler kenti.

Keban ve Karakaya barajları, Murat, Fırat, Dicle nehirleri ve Peri çayıyla birlikte Hazar gölünü de saydığımızda “Mavi” rengin hakim olduğu bir Coğrafyayı görürüz Elazığ’ın üzerinde…

Dolayısıyla da Elazığ’ın tanıtımındaki en önemli unsur olan Elazığspor’un üçüncü rengi siyah değil; mavi olmalıdır bu saydığımız gerekçeler içerisinde…