Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş alçakça bir suikastla öldürüldü.

Siyaset kavga yapmamak için vardır. Toplumsal sorunlar siyaset dediğimiz diyalog, konuşma ve iş birliği yoluyla çözülür.

Sözün bittiği, anlamsızlaştığı yerde kavga başar.

Sinan Ateş iki küçük kız babasıydı. O çocukların feryadı arşa ulaştı. Artık babasız büyüyecekler, elleri boş kalacak, her akşam yolunu bekledikleri babaları olmayacak.

Bu ülke terörden, kavgadan çok çekti. İnsan, her fikirden, ideolojiden daha değerlidir. Hiçbir fikir insandan daha önemli değildir. Böyle inanır, böyle iman edersek, gençlerimizi ideolojilerin körleştirmesine müsaade etmeyiz.

İslam'da kayıtsız şartsız teslimiyet yoktur. Hiçbir lider, hiçbir hoca veya cemaat, tarikat lideri eleştirilmez değildir. Partilere, insanlara, cemaatlere bağlılığımızın sınırı inançlarımız, ülke ve milletimizin menfaatleri ve insani kimliğimizdir. Kayıtsız-şartsız teslimiyet, ölçüsüzlük ve kuralsızlıktır. Bu bizi felakete götürür.

Ne yazık ki, insanlarımız özellikle gençlerimiz inandıkları zaman hiçbir hata payı bırakmadan inanıyorlar. İnanmakla da kalmayıp, teslim oluyorlar. Boynuna yular vurulmasını kabul edenin kaderi artık kendi elinde değil, yuları tutanın elindedir. Asıl mahkûmiyet de budur! İnsan hapishaneye düşebilir, tutuklanabilir, bedenen esir düşebilir. Önemli olan zihnen, fikren esir olmamaktır. Çünkü asıl esaret bedenin değil, aklın, ruhun tutsak edilmesidir. Kendi kaderini başkalarının eline vermektir.

Artık çocuklar yetim kalmamalı, anneler, babalar ağlamamalı. Bunun için bize empoze edilen her şeyi çiğneyerek yutmalıyız. İdeolojik hareketler verileni çiğnemeden yutmayı telkin ederler. Yani biz ne diyorsak düşünmeden, kabul et derler. Çiğneyerek yutmaktan kastım, insan ağzına aldığını çiğnerken içinde taş, kemik gibi şeyler çıkarsa onları tükürür atar. Çiğnemeden yutarsa zararlı olanı da faydalı olanı da içine alır. Bu da kişiye zarar verir. Yuttuğunu zamanla kusmak zorunda kalır.

Sinan Ateş'in ölüm fermanını verenleri de bu millet er geç kusacaktır. 12 Eylül'de bile bir Ülkü Ocağı Genel Başkanı öldürülemedi. O tarihte yapılamayan ne acıdır ki bugün yapıldı. Gençlere, ideolojilere kafasını kaptıranlara, çok düşünmelerini sonra hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Sizin kendinizden başka dostunuz yoktur. Silahını kendi insanına çeviren aslında kendine ateş etmektedir. Bu kan, birçok vicdansızın maskesini indirecektir. Dilerim bu bir uyarı fişeği olur.

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI

Asgari ücret 8506 TL'ye, en düşük emekli maaşı 5500 TL'ye çıkarıldı. Temennimiz insanlarımızın özellikle dar gelirlilerimizin insanca yaşayabilecekleri bir imkana kavuşmasıdır. Bunu kim yaparsa yapsın bundan memnuniyet duyar, parti ayırımı yapmadan teşekkür ederiz. Ne kimsenin yeminli düşmanı ne de kimsenin yeminli yandaşıyız. Biz ülkemizden, milletimizden yanayız. Millet güçlü olursa onun devleti de güçlü olur.

Bugün bir enflasyon, hayat pahalılığı problemimiz var.

Bugün bir adalet sorunumuz var.

Yaygın bir yolsuzluk, rüşvet ve israf meselemiz var. Bu ülke bu sorunları çözmedikçe insanına insanca bir yaşam sunamaz. Adaletin kaçtığı yerden para da firar eder. Hürriyetin olmadığı yerde fikir firar eder. Kimse önünü göremediği, mahkemesine güvenmediği bir ülkeye yatırım yapmaz. Bu ekonomik kriz, aslında bir yönüyle de adalet krizidir.

Emeklimiz de asgari ücretlimiz de daha fazlasını hak ediyor. Evinde engelli bakanların, sosyal yardımlardan yararlananların daha insani ve kabul edilebilir şartlara kavuşturulması şarttır. Avrupa’da asgari ücretle çalışmak istisnadır ve diğer işçilere oranı yüzde 10-12 civarındadır. Bizde ise bu rakam yüzde 60'tır.

Asgari ücretle kaliteli bir yaşam mümkün değildir. Türkiye bir an önce bu rakamı gözden geçirmek zorundadır. Emeklinin 5500 TL ile geçinmesi mümkün değildir. Enflasyonun yüzde 97-98 olduğu bir ülkede bu rakam iki ayda bugünkü alım gücünü kaybedecektir. İYİ Parti'nin emekli maaşlarının asgari ücretle eşitlenmesi için verdiği teklif AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Keşke kabul edilseydi.  Türkiye'nin dar gelirli vatandaşlarını insan yaşatma şart ve imkanları vardır. Yeter ki bu yolsuzluk, israf, adaletsizlik ortadan kaldırılsın.