Bugünkü Tarihten Bir Yaprak köşemize 21 Haziran 1965 tarihli Gazetemiz ile devam ediyoruz.

“Elazığ ve Keban’a İş İsteyen Binlerce Vatandaş Gelip Sefil Bir Duruma Düşüyorlar” manşeti, gazetemizin sağ üst kısmında ilk haber olarak göze çarpıyor. Alt Başlıkta ise ‘’İnşaata Bir An Evvel Başlanarak İş Sahasının Açılması Artık Kaçınılmaz Bir Zaruret Olmuştur’’ ön bilgisi okuyuculara ulaştırılıyor.

Haberimizin içeriğinden öğrendiğimize göre, Keban Baraj inşaatının başlama tarihi yaklaşırken; bu iş ile alakalı olarak yurdun birçok yerinden burada çalışmak için gelen vatandaşlarımız bulunuyormuş. İşin henüz başlamadığını, gelen insanların işe ihtiyaçlarının olduğu ve mali durumlarının da hoş olmadığı, bu insanların mağdur bir duruma düştüklerini, 1965 tarihli yazımızın ileriki satırlarını okuduğumuz zaman anlayabiliyorsunuz.

Ülke insanımızın iş ile ilgili imtihanı bitecek gibi görünmüyor.

Çalışma çağında olan, genç nüfus oranı yüksek olan insanımıza iş bulmak mevcut iktidarların ilk görevleri arasında olmaktadır. Ancak gerek geçmiş iktidarlar olsun ve gerekse şu anda iktidarda bulunan hükümet olsun, bu konularda yeterince başarılı olmuş sayılmamaktadır. Buna İŞKUR kapısında bekleyen milyonlarca işsiz ile iş aramaktan vazgeçmiş yüzbinlere baktığınızda rahatlıkla görebilirsiniz. Sayısal veriler ile oynayarak gerçeklere erişemezsiniz. Bugün herhangi bir özel veya devlet kuruluşunun işçi aramak için ilana çıktığında, kapısında toplanan kalabalığa bakarak fikrinizde ne kadar isabetli olduğunuzu görebilirsiniz. Eskiden yaşanılan bu durum ile günümüzde yaşanılan iş bulma ihtiyacı katlanarak devam etmiştir. Kaldı ki emekli olup ta aldığı emekli maaşı ile geçim sıkıntısı yaşayan yüzbinlerce vatandaşımız, kendilerine uygun bir iş bulduğu zaman çalışmak isteyeceklerdir.

İnsanların en önemli sorunu işsizlik ve evine aş götürebilme sorunudur. Bu konuda yetkili kurumlarımızı görevlerini hakkıyla yapabilmek için daha çok çalışmaya davet ediyorum.

***

Fotoğraflı haberimizde ise Amerika Birleşik Devletleri’nde tasarlanan ve Bilimsel araştırmalarda kullanılacak olan bir makine ile ilgili bilgilere ulaşabiliyor. Makine üzerine binen araştırmacı, yerçekimi etkisinden kurtularak, araştırmalarını bu şekilde gerçekleştiriyor. Bilimi kendine rehber edinen topluluklar her zaman bu konuda söz sahibi olmuşlardır.

***

“Harput’un 880’inci Fetih Günü Dün Kutlandı” Başlığı ana sayfamızın orta kısmında bulunuyor. Yazımızın içeriğinde Harput’un tarihi gelişimi, mimari eserleri, sosyal yaşayışı, halkın Elazığ’a taşınması ile ilgili konular hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor. Yazının içerik olarak zengin olması, devamının ertesi günkü gazetede devam edeceği bilgisi ile sonlanıyor.  

Türk yurdu olarak Cennet Vatanımızın kıymetli bir mücevheri olan Harput, bayrağımızın inmediği, ezanımızın susmadığı yurdumuz olarak kalmaya devam edecektir.

***

“DAKİKA / Duyduk Duymadık Demeyin” Köşesi; günümüz TURAN Gazetesi’nin ana sayfasında yer alan, “Ünlem” gibi güncel konularda, kitabın orta yerinden birkaç cümle kurarak, deyim yerindeyse taşı gediğine oturtuyor. Basının yapması gerektiği gibi davranarak, halkın sesi ve duyguları olarak görevini yerine getirmesini görmek çok güzel…

Doğruları, hakkı ve halkın sesini yaşatman dileği ile nice yılların olsun TURAN Gazetesi…

***

“Şehir İmar Planı” Başlıklı yazıyı okurken gerçekten çok farklı duyguları yaşıyorsunuz. Bu günden elli yedi sene evvel söylenenlerle; bugün söylenenler neredeyse aynı. Şehrin imarı için aynı tereddütler, aynı fikir ve öneriler sıralanmakta…

Çıkaracağımız ders şudur: Biz tarihten ders almasını bilmiyoruz. Okumayı sevmiyoruz. Bu kısır döngü içerisinde ise daha çok debeleneceğiz. Planlarımızı günlük menfaatler üzerine kurduğumuz, halkın ve de hakkın yanında olmadığımız müddetçe bu böyle devam edip gidecek… 

***

‘Çocuk Islahı’ Başlıklı yazısı ile gazetemizde değerli görüşlerini paylaşan Rıfat SUNGURTEKİN hocamızı saygı ile anıyoruz.

Selam ve Saygılarımla.