Son 5 maçımızın zorluğunu defalarca yazdık, anlattık.

Lider Batman Petrolspor’la başlayan bu zorlu seride bir maç dahi kaybettiğimizde umudumuzu da kaybedeceğimizi biliyorduk.

Elazığ’a rahat gelen lider ve şampiyonluğun favori takımı Batman Petrolspor’un gününde olmayışına ayak uyduran Elazığspor da gününde değildi.

Koca ilk yarıda kalecileri zorlayan pozisyon dahi olmazken, 39. Dakikada sahneye çıkan Ömer Faruk’un fizik gücünü de öne çıkartarak rakibinden boşa çıkarttığı topa plase vuruş yapmasıyla öne geçerek, soyunma odasına avantajlı gittik.

Bordo beyazlı takımımızın 10 numara pozisyonundaki oyuncusu Mesut Saray’ın hücuma çıkarken kaptırdığı topta Akın’ın golüyle şok yaşarken, sahada da paniklemeye başladık.

Ceza alanına doldurulan toplarla zamanı da çabuk kullanmak isteyen oyuncularımız, fizik gücü yüksek Batmanlı oyuncuların kalelerini iyi savunmalarıyla gol yollarında bir hayli panikledi.

Mesut Saray’la kaçan penaltıyla daha da demoralize olan Elazığspor’da son sözü; Elazığ’ın öz evladı İzzet Topatar söylerken, takımımıza yaşam mücadelesinde çok kritik 2 puan kazandırdı.

Ligde kalırsak İnşallah; İzzet’in bu golünü hiç unutmayalım

KARAKOÇAN’DAN MUHTEŞEM DÖRTLÜK…

Elazığspor gibi grubunun lideri Düzcespor’u konuk eden Harput Dibek Elazığ Karakoçan takımımız, çok sükseli bir galibiyete imza atarak rakibini 4-0 mağlup etti.

Baştan sona sahada hem oyun olarak, hem de mücadele olarak üstün olan mavi-beyazlı takımımız, aldığı bu galibiyetle düşme hattıyla bağını koparttı ve rahatladı.

Önce kendisi, sonra da Elazığpor lider avından 3’er puan çıkarmanın mutluluğunu yaşadılar.

Bundan sonraki süreçte gelecek sezon planlamasının şimdiden başlayacağı Elazığ Karakoçan takımında, birkaç iyi takviyelerle şampiyonluğa oynayacak bir takım oluşturulabileceği kanısındayım.

MÜNİR YILMAZ’IN ARDINDAN…

…Ve son sözümüz Münir Yılmaz hocamıza.

Niye böyle acele ettin kıymetli hocam?

Daha çok koşturacağın dostların vardı, arkadaşların vardı.

Vefa’nın en güzel örneklerini hep sergilerdin.

Hastaya koşardın, düğüne koşardın, darda olana koşardın.

İyi günün de, kötü günün de dostuydun.

Arkadaşların ziyaretinde beni sormuş ve;

“Coşkun niye gelmedi” diye de sitem etmişti.

Ertesi gün hastanede ziyaret ettim.

Kısa sürede bir insan bu kadar kötüye gider mi diye herkes gibi ben de kendime sordum.

Allah’ın takdiri diyerek, teselli ettim kendimi…

Kara haber sabahın erken saatlerinde geldi.

Münir Yılmaz, nam-ı diğer “Kato Münir” ağabeyimiz emaneti bırakıp fani dünyadan göçmüştü.

Tevafuk o ki; geçmişte futbol oynadığı Elazığspor ve Batman Petrolspor takımları; Münir Yılmaz’ın vefat gününde karşı karşıya geldiler.

Bu maçta da dualar edildi, saygı duruşu yapıldı, bir kez daha yâd edildi.

Cenazesi de kendisine yakışır bir şekilde kaldırıldı.

Mahşer kalabalıkta çok sayıda seveni eşi, dostu, yakını, tanıyanı Münir hocanın bu son yolculuğunda yanındaydı.

Tıpkı kendisinin her acılı günlerinde yanlarında olduğu gibi…

Tıpkı sevinç ve üzüntüsüne ortak olduğu dostları gibi…

Bu kez aynı vefayı Münir hocanın sevenleri gösterdi.

Son yolculuk…. Ebedi yolculuk… Veda zamanı diyerek, Münir Yılmaz müsaade istedi dostlarından, sevenlerinden…

Helallik alındı.

Hep bir ağızdan “helal olsun” dedi cemaat gönül rahatlığıyla…

Güle güle git Münir Yılmaz hocam.

Bizden yana hakkımız helal osun.

Mekânın Cennet; Ruhun şad olsun