24 Ocak Elazığ Depreminden sonra 6 Şubat depremi ile 10 kenti ve 13,5 milyon kişiyi etkileyerek çok büyük bir hasar oluşturdu. Bu depremin özelliği etki alanının 110 bin kilometre karelik geniş bir alana yayılı olması nedeniyle müdahalenin, arama ve kurtarma çalışmaları ile yardımların ulaştırılmasında yarattığı zorluk olmuştur. Yaşanan acıların ve sorunların en kısa zamanda giderileceğini ve yaraların sarılacağını umut ediyoruz.

Burada deprem sonrasında yapılması gereken ve gelecekte yaşanabilecek riskleri ortadan kaldırmak için alınacak önlemleri dile getirmek istiyoruz. Elazığ depreminde merkez ve ilçelerde yıkılan binaların yanı sıra;

- Ağır hasarlı bina sayısı: 13.886 adet

- Acil yıkılacak bina sayısı: 672 adet

- Orta hasarlı bina sayısı: 1.085 adet

- Az hasarlı bina sayısı: 21.456 adet Olarak tespit edilmişti.                                                       

Depremde yıkılan evleri nedeniyle evsiz kalan vatandaşlarımız için 20 bin dolayında konut inşa edildi. Ancak deprem sonrasında yukarıdaki tabloda yer alan hasarlı ve yıkılacak riskli binalarla ilgili ne tür bir çalışma yapıldığını bilmiyoruz. Kaldı ki, 6 Şubat Kahramanmaraş depremi Elazığ’da da hissedilmiş, çok katlı bir binanın yıkılmasına ve küçük çaplı hasarlara neden olmuştur. Bundan sonra olası bir deprem felaketinde yıkıma ve can kaybına neden olmaması için hasarlı binalarla ilgili bir çalışmanın yapılmasını öneriyoruz. Bu çalışmanın sadece hasarlı binaların değil, tüm yapı stokunu kapsaması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 23.06.2021 tarihinde gündeme getirilen “Bina Kimlik Sistemi” (BKS) sayesinde;

·        Olası bir depremde enkaz altındakilere hemen ulaşılması ve kolaylıkla kurtulabilmelerinin sağlamanın mümkün olabileceği,

·        Öncelikle BKS ile binanın yapısı, özellikleri ve depreme karşı dayanıklılığının tespit edilebileceği,

·        Binada kaç kişinin yaşadığının bilineceği,

·        Bu sistemle, aynı nüfus cüzdanı gibi binaların kimlik bilgisi üretilebileceği,

·        Bu sayede deprem öncesi binalarda depremle ilgili alınması gereken önlemler dikkate alınarak, binaları depreme dayanıklı hale getirilmesi sağlanmakta ve deprem sonrasında ise enkaz altındakilere hemen ulaşım kolaylıkları yaratılabileceği belirtilmektedir.

Güncel yapı stoku verilerine dayalı olarak riskli yapıların tespiti deprem risk ve zararların azaltılması yönünden çok önemlidir. Ayrıca mevcut bina stokunun deprem risklerinin belirlenerek bir plan ve program dahilinde azaltılması mümkün olacaktır. Burada güvensiz ve riskli binaların belirlenmesi önem kazanmaktadır. Bütün bu ayrıntılı tespitlerin ve alınacak önlemlerin BKS ile sağlanacağı açıklanmaktadır. (*)

Deprem öncesi inşaat güçlendirilmesi ve diğer önlemler ile risklerin azaltılması, sonrasında ise birçok kolaylık sağlanması açısından şehrin bütününde BKS ile bütün binalara kimlik belgesi çıkarılmasını öneriyoruz. Elazığ’ın “Afet Bölgesi” ilan edilmesi nedeniyle birçok destekten yararlanacağı da dikkate alınarak bu çalışmanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Üniversite ve Belediye organizasyonunda yapılması ve şehrin bina kimliğinin elde edilmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

Kaynakça:

(*) Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği’nin 31. Maddesine eklenen 2. Fırka