Normalleşmenin ardından, her ne kadar günlük rutinlerimize dönsek de, Covid-19 ve varyantları halen daha hayatımızda.

Bizler yasakların kalkması ile normalleşirken ne yazık ki; her gün açıklanan tabloda gördüğümüz rakamlarda, günlük veriler de bir o kadar normalleşti bizim için. Oysa bu hastalığın halen daha bulaşıcılığı ve vücutta bıraktığı etkiler söz konusu. Hepimizin maskeye, mesafeye ve hijyene ihtiyacı var.

Halen yoğun bakımda olan, halen göçüp giden hayatlar var.

 Bu hastalığın elimizdeki tek çaresi sadece aşı olmak!

Gazetemiz’in bana ayrılan köşesinde bu haftanın gündemini belirlerken, siz kıymetli hemşehrilerime hem pandemi gerçeğini tekrar hatırlatmak, hem de bu hastalığa karşı koymak için elimizdeki en büyük kozun aşı olduğunu hatırlatmak istedim. Sağlık Bakanlığımızın; Covid-19 Bilgilendirme Platformuna baktığımda; ilimizin aşı oranı; %64. Haritada rengimiz hala turuncu, gönül ister ki tüm hemşehrilerim, bilime kulak vererek tez zamanda aşı olsun. Elbette, her konuda olduğu gibi bu konuda da, farklı görüşler, benimsenen başka doğrular mevcut. Ancak dünya tarihine baktığımızda; bu tür salgın hastalıkların, pandemi gerçeğinin eninde sonunda bilim ve tıp sayesinde sonlandığını biliyoruz. Toplum olarak bağışıklık kazanmamız, bu hastalığa karşı tüm sevdiklerimizi daha sıkı korumamız demek. Her ailede; yaşlısı, çocuğu, genci ne yazık ki bu süreçte çok yıprandı. Kayıplarımız oldu, aramızdan ayrılanlarımız. Ben derim ki; gelin Elazığ’ı haritada maviye çevirelim. Sağlık Bakanımızın, çağrılarına kulak verelim. Neredeyse iki senedir; canla başla çalışan, bizim için her türlü fedakârlığı yapan sağlık çalışanlarımızın, hemşirelerimizin ve doktorlarımızın emeklerini görmezden gelmeyelim. Dileyen vatandaş, kendisine en yakın sağlık kuruluşunda aşı olma imkânına sahipken, el birliğiyle üzerimize düşeni yapalım. Vakit kaybetmeden, aşımızı olalım. Dilerim, bu çağrıma kulak veren vatandaşlarımız olur ve bir kez daha düşünürler aşı fikrini, temennim risk haritasında Elazığ’ımızın tez zamanda mavi renge dönmesidir!