Elazığ’ın merkezinde, şehrin tam kalbinde bulunan Nailbey Mahallesi bugün adeta bir çöküntü alanına dönüşmüş durumda. Her gün önünden geçip görmezden geldiğimiz binalar, çöken sokaklar, yıkılmayı bekleyen yapılar… Bunlar artık yalnızca estetik bir problem değil; insan onuruna yakışmayan bir yaşam tablosu.

Mahallede yürürken insanın aklına Filistin görüntüleri geliyor. Evet, maalesef Nailbey adeta bir Gazzeyi andırıyor. Vatandaşlar “Mahallemiz Gazze sokakları gibi” derken abartmıyor. Her an çökme riski taşıyan evler, karanlık sokaklar, altyapı sorunları, çöp birikintileri, tahrip olmuş yollar… İnsanların yaşadığı yer değil, kaderine terk edilmiş bir alan gibi.

Bu şehir, deprem yaşamış bir şehir. Riskli yapı haritası elimizin altında. Ama nedense sorunlar haritada kalıyor; uygulamada değil.

Mahalle sakinleri uzun zamandır kentsel dönüşüm talep ediyor. Daha güvenli, daha yaşanabilir, modern bir mahalle istiyorlar. Ancak bu konuda atılmış somut bir adım yok. Tam tersine, belediyenin bir süredir yürüttüğü çalışmaların mahalleyi daha da yaşanmaz hale getirdiğini belirtiyorlar.

Yapılan kazılar sonrası kapanmayan yollar, yarım kalan altyapı çalışmalarının oluşturduğu çukurlar, kırılan kaldırımlar… Mahallelinin ifadesiyle yolların yüzde doksanı bozuk durumda. Bazı birim müdürlerinin ilgisizliği mahallede artık bilinen bir gerçek olarak konuşuluyor. Aynı şekilde mahalle muhtarının da sürece kayıtsız kalması tepkilere yol açmış durumda.

Seçim dönemlerinde süslü cümlelerle anlatılan projeler, mahalle gezileri, atılan temsili temeller, yapılan duyurular… Sandık kalktıktan sonra Nailbey yine Nailbey.

Bugün hâlâ metruk binalarda yaşayan aileler var. Çocuklar çökme tehlikesi taşıyan yapıların gölgesinde oynuyor. Gençler karanlık, izbe sokaklarda yürümeye mecbur. Her yağmurda su taşkınları, her kazı sonrası belirsizlik, her gün yeniden başlayan mağduriyet…

Buradan şehrin yöneticilerine açık bir soru:

Neden Nailbey Mahallesi’ndeki sorunlar görmezden geliniyor?

Neden kentsel dönüşüm için net bir proje ortaya konmuyor?

Riskli bölgelerle ilgili planlama ne zaman gerçek anlamda başlayacak?

Siyaset ekranlarında vizyon konuşuluyor; şehir estetiği, turizm hedefleri, modernleşme iddiaları… Peki, Nailbey bu vizyonun neresinde?

Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na seslenen mahalleli “Sorunumuzu yerinde görün, yürüyün, dinleyin” diyor. Aynı çağrı şehrin beş milletvekiline de yapılıyor. Çünkü mesele artık yalnızca yol-bozukluğu değil; güvenlik, insani yaşam standartları ve sosyal huzur meselesidir.

Mahalle sakinleri ayrıca her geçen gün mülteci nüfusunun arttığına dikkat çekiyor. Metruk yapılara yerleşen yabancı grupların çoğalması, ilerleyen süreçte toplumsal bir ayrışma riskini büyütüyor. Kentsel dönüşümün başlaması halinde hem barınma koşulları iyileşeceği hem de sosyal huzursuzlukların önüne geçileceği ifade ediliyor.

Kısacası Nailbey Mahallesi yalnız bırakılmış durumda.

Ve bugün Turan Gazetesi’nin yaptığı paylaşım bir şeyin altını çiziyor: Artık bu konu saklanamaz hale geldi.

Mahalle;

şehrin göbeğinde kendi kaderine terk edilmemeli,

insanlar tehlike içinde yaşamaya mecbur edilmemeli.

Alt geçitler açılabilir, parklar yapılabilir, törende kurdeleler kesilebilir; ancak insan yaşamı değer görmedikten sonra bunların hiçbirinin anlamı yok.

Kentsel dönüşüm artık bir lüks değil, zarurettir.

Bugün değilse ne zaman?

Nailbey’in feryadı duyulmalı. Bu şehir, bu insanlar hak ettiği koşullarda yaşamalı. Ve bu kez kimse kulak tıkamamalı.