Herkes soruyor ya; “Efendim, Elazığspor bu durumdayken toplum niye sessiz?” diye…
Neden mi?
Yıllardır yaşanan olumsuzluklar dolayısıyla toplum soğudu / soğutuldu Elazığspor’dan…
Ne yapabilecek ki vatandaş, olgun taraftar?
Elinden ne gelir üzülmekten başka?
2014 Yılı’nda boyunlarında bordo-beyaz atkısı olan siyâsilerin; “Doğu’nun Süper Lig’deki tek temsilcisi” diye söze başladıkları Elazığspor, 7 yıl içerisinde Süper Lig’den 3. Lig’e düştü?
Türkiye 3. Ligi’ne düştüğü için değil, gözden düştüğü / düşürüldüğü için üzülüyor insan!
***
Bakmayın birilerinin “kapatın gitsin!” diye ahkâm kestiklerine…
3. Lig’de de olsa sıradan bir “futbol takımı” olarak görülemez Elazığspor!..
Gayret, çaba, emek, çile ve fedakârlık, ama özellikle de henüz kuruluş günlerinden sevdâya dönüşen bir sevginin ürünüdür Elazığspor…
Kuruluş aşamasında yine çevre illerle kıyaslanan, maddi ve mânevi birçok zorluklarla hayata geçirilmeye çalışılan bordo-beyazlı kulüp, bu şehrin en önemli “marka” değeri olarak 54 seneden beri Elazığ’ın ve Elazığlı’nın yegâne temsilcisidir.
Elazığspor’un Kuruluşu’ndan 1 yıl önce mülkî ve mahallî yöneticilere hitaben kaleme aldığı makaleyle kuruluşta büyük emeği olan Gazeteci ve Futbol Ajanı rahmetli Nuri KAZANCI’nın Elazığ TURAN Gazetesi’nde 1966 Yılı’nın Ocak ayında yayınlanan köşe yazısında Elazığlı iş insanlarına yaptığı sitem, o dönemde de varlıklı insanımızın ekseriyetle Elazığspor’a olan ilgisizliğini, buna karşılık vali ve belediye başkanının Elazığspor’u sâhiplenme konusunda “hâmi” olarak görüldüğünü net biçimde anlatır…
O günlerde 80 bin nüfusa sâhip olan Elazığ için Elazığspor Kulübü’nün kuruluşunun ne kadar ve niçin gerekli olduğunu izâh eden rahmetli Nuri KAZANCI, kamuoyuna ve yetkililere seslenerek, yerel basının bir mensubu ve Futbol Ajanı olmaktan ziyâde, “Elazığlılık” duygusu ve şuuruyla hareket etmiş, Elazığ Halkı’nın yanısıra sporseverlerin hislerine de tercüman olmuştur…
Rahmetli Nuri KAZANCI’nın bu tarihî makalesinde vurguladığı gibi TURAN Gazetesi’nde Elazığspor’un kuruluşu için yapılan haberler gerekli kamuoyu oluşumunu sağlamış, çağrılar da özellikle vali, belediye başkanı ve sporseverlerin harekete geçmesinde çok etkili olmuştur…
***
Yıllar sonra 2001-2002 Sezonu’nda Elazığspor, tarihinde ilk kez Süper Lig’e -eski adıyla 1. Lig’e- yükseldiğinde duygularını öğrenmek üzere bir röportaj yapmak amacıyla Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi merhum Eczacı Fahri SUNGUROĞLU’nu vefâtından bir süre önce evinde ziyârete gitmiştik…
Bizi hasta yatağında kabul eden, aynı zamanda Elazığspor’da yöneticilik yapmış iş insanı Tayfun SOYUYÜCE’nin de dayısı olan rahmetli Fahri SUNGUROĞLU, Elazığspor’un şampiyon oluşundan, hele Süper Lig’e yükselişinden duyduğu mutluluğu dile getirirken, duygulanmış, gözleri dolmuş, ağlamamak için kendini zor tutuyordu…
***
Elazığspor’un Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi merhum Eczacı Fahri SUNGUROĞLU’nun hasta yatağında bize naklettiği anekdotlardan biri, bugün sürekli gündemde olan ”istifa” hususunda Elazığspor’un Kurucu İlk Başkanı Suat TAYDAŞ’ın sergilediği ibret alınacak örnek bir davranıştı!
Elazığspor’da daha sonra Başkanlık da yapmış olan Gazeteci merhum Kemâl TURAN, TURAN Gazetesi’nde yazdığı bir makalede; “Elazığspor boy göstereceğine, yöneticiler boy gösteriyor!..” diye eleştiride bulunuyor…
Ve bu eleştiri üzerine Elazığspor Başkanı Suat TAYDAŞ ertesi gün derhâl görevinden istifa ediyor!
***
Bir süre sohbet ettikten sonra evden ayrılırken, Fahri SUNGUROĞLU’nun bizi yolcu eden şimdi ahirete intikâl etmiş olan hanımı merhume Vefa SUNGUROĞLU; “Ah evlâdım ahh... Sakın Elazığspor’un maddi sıkıntı yaşadığından söz etmeseydiniz. Zaten zamanında bağ / bahçe malımızın yarısını satıp Elazığspor’a bağışlamıştı, şimdi duyarsa diğer yarısını da satar yine bağışlar Elazığspor’a, biz de ortada kalırız sonra!..” deyivermişti...
İşte bu örnek, tek başına olsa bile Elazığspor Kurucu Üyesi olan merhum Fahri SUNGUROĞLU’nun ve de arkadaşlarının bulundukları fedakârlıkların derecesini anlatmaya kâfidir...
Elazığspor’un kuruluşunda büyük emekleri bulunan merhum Fahri SUNGUROĞLU “Eczacı” olarak bilinir ama, yeni nesil O’nun siyasî kimliğini bilmez…
Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi’nin Elazığ İl Başkanı’ydı Rahmetli Fahri SUNGUROĞLU!
Toplumda “istifa” sesleri yükseldikçe Fahri SUNGUROĞLU’nun anlattığı anekdotu hatırlıyorum…
Siyâsilerin Elazığspor’a ilgisiz olduklarını görünce, rahmetli Vefâ hanımefendinin sözleri geliyor aklıma!