Bir garip haldir ki yaşıyoruz sormayın!

Bahsettiğim konuyu hemen hemen hepiniz biliyorsunuz aslında, fakat sizlerde alıştınız işte türlü türlü yolsuzluğa, saçmalığa. Yaşanan tüm olaylar hepinizi daha da hissizleştirdi…

Konu, Gazeteniz Turan’ın dile getirdiği, madende çöp toplama işinde kullanılmak üzere parayla alınan fakat ortada hiç gözükmeyen eşeklerin kaybolması. Yurttaşın vergileriyle, bir miktar ücretle alınan fakat ortadan kaybolan eşekler aklımıza türlü türlü sorular getirdi. Ne kadar garip değil mi? Bir eşeğe bile sahip çıkamıyorlar! Kim bilir akıbetleri ne oldu?

Yaşanan eşek yolsuzluğu akıllara birçok soru işareti getiriyor…

Acaba eşekler sucuk mu oldu?

Acaba eşekleri kurt mu yedi?

Acaba eşekler bir yerde ölüp kaldı mı?  

Bu konuyla ilgili sorulması gereken en büyük soru, halkın ve siyasilerin neden bu denli vurdumduymaz olmasıdır…

Bir il düşünün, bir ilçe düşünün, bir ülke düşünün; artık o kadar umursamaz bir hale geldi ki kaybolan değerler; miktar 1 TL da olsa 1.000.000 TL da olsa para milletin parası!..

Hak ve hukuk artık bir deyim olmamalı…

Vicdanlarda ve gönüllerde Hak bilinci olmalıdır.

Mesele bir miktar ücret ile satın alınan fakat ortadan kaybolan 5 tane eşek değil, mesele kaybolan halkın vurdumduymazlığıdır.

Mesele artık umursamamaktır… 

İş öyle bir noktaya geliyor ki toprağı zehirleyen, resmen bizi sömüren yabancı şirketlerin insanımızı öldürmesine bile, artık umursamaz bir hale geliyoruz. Erzincan’da yitip giden 5 tane candan biri anca geçenlerde çıkartıldı. Soruyorum size bir yargılama oldu mu? Bu olayla ilgili göstermelik birkaç tutuklama ve ardından yapılan salıvermelerden sonra yapılan işle ilgili herhangi bir istifa eden yönetici duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü artık bu olaylar normal gibi karşılanıyor; geçen akşam televizyon kanallarında izlediğim bir haberde kıymetli Anadolu coğrafyamızın yine bir başka bölgesinde aynı Erzincan’da olduğu gibi siyanürle altın araması yapılacak ve bunun için itiraz eden köylünün açtığı mahkeme sonucunu beklemeden harekete geçen bir uluslararası şirket mevcut… Bu nasıl oluyor? Bu nasıl akla, vicdana yatıyor? Bunun arkasında kimler duruyor? Bu rantı kim yiyor? Göz göre göre sömürülüyoruz…

Sömürge olmak için başınıza binlerce asker, 10 binlerce araç tank top gerekmiyor. Artık uluslararası şirket adı altında size şirin gözükerek bir şekilde sizi sömürmeye başlıyorlar. Düşürün topraklarımızı mahvederek 39 ton altın çıkartıyor; bunun 38 tonunu kendi götürüyor…

Adamlar daha ne yapsın!..

Şaşırmıyoruz…

Dünyada başka bir ülkenin topraklarında kurulan, başka bir devlet tarafından kurulan ilk ve tek nükleer santral Türkiye’de…

Nasıl? İş o kadar garip ki, Rus firması Sinop’ta bir nükleer santral kuruyor.

Bunu işletecek. Buradan üreteceği elektriği de size satacak…

Ayrıca bu santralin kurulum parasını da sizden tahsil edecek…

Bunları düşündükçe insanın deli olmaması mümkün değil…

Allah sonumuzu hayretsin. Gidişat hiç iyi değil sevgili okurlarım. Bizim kayıp eşek davası saymakla bitecek gibi değil… Memlekette bu davalar bitmez. Niye? Vurdum duymayız diye…

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye düşündüğümüz için…

Hesap soramadığımız için…

Ama tünelin sonundaki ışığı görür gibiyim. Kendini Padişah zanneden koltuk sahiplerine, sağa sola parmak sallayan idarecilere gerekli uyarıları verdiğini düşündüğüm için umutluyum…

Umarım kayıp eşekleri bulma noktasında artık akıllanırız…

En azından bir daha eşek kayıpları ve yolsuzlukları yaşamayız!