Ligin sonuna yaklaştıkça heyecan artıyor. Doludizgin ve özgüvenli ilerleyen Elazığspor, deplasmanda Hacettepe 1945 takımını rahat geçerek üç puan almayı başardı.

    Geçen haftadan Beykan’ın yerine Burhan’la başlayan Bülent Hoca, geriye kalan takımı bozmadı. Maçın tamamında oyuna hâkim olan takımımız, ikinci yarıda Çağrı ve Mikail’in golleri ile sonuca gitti. Rakibine pozisyon vermeyen, topa hükmeden, sahanın her tarafında pas yaparak adeta bu ligin üstünde olduğunu ispatlayarak oynayan oyuncularımızı tebrik ediyorum. Açık söylemek gerekir ki Baykan’ın eksikliğini iyi oynasak da hissettik. Takımın oyun şefi gibi atakları organize eden bir Beykan’ın olmayışı, olgun atak başlangıçlarını ve olumlu sonuçlanan atak sayısının azlığını görmemize yol açtı. Maçın hakemlerinin takımımıza karşı bir ön yargılarının olduğunu verdikleri kararlarda net görüyorduk. İlk yarıdaki net elle müdahaledeki penaltıyı çok yakın olmasına rağmen vermeyen orta hakem, her pozisyonda ofsayt bayrağını kaldırmaya hazır bekleyen yan hakemler dikkatlerden kaçmadı.

    Amasya’da yine puan kaybeden Batman takımı, ensesinden gelen Elazığspor’un nefesini iyice hissediyor ki, haftalardır stresten maç kazanmakta çok zorlanıyor. Haftaya oynayacağı Pazarspor takımın Play-Off’a bir puan uzak olması, maçı yine zorlaştıracaktır. Elazığspor iyi oynayarak kazandıkça, Batman stres yapmaya devam edecektir.

    Bir alkış da 23 Elazığ FK ya gelsin. Son üç haftada aldığı 7 puan ile küme düşme potasından yukarı çıkan bir diğer ekibimize kalan iki maçta da gönülden başarılar dilerim.

    Hem Ankara’da hem Elazığ’da takımlarımızı yalnız bırakmayan cefakâr taraftarlarımızı da unutmadan geçmemek lazım. Helal olsun birlik beraberliğimize, helal olsun takımlarımıza…