Elazığ’ın en büyük zenginliği ne tarihi, ne Harput’taki taş duvarlar, ne de dağlarındaki madenler... Asıl zenginliği gençleri. Ama bu zenginlik elimizin arasından kayıp gidiyor.

Fırat Üniversitesi gibi köklü bir eğitim kurumu olan bir şehirde, üniversite mezunu gençlerin çoğunun tek bir hedefi var: Elazığ’dan gitmek. Çünkü burada hayal kurmak lüks, iş bulmak ise neredeyse mucize…

Diploma Var, Umut Yok

Her yıl binlerce genç üniversiteden mezun oluyor. Ama mezun olduktan sonra karşılaştıkları manzara hep aynı: Ne özel sektör yatırımı var, ne kamuya açık iş alanları. Birçok genç ailesinin yanında KPSS ya da mülakatlara hazırlanırken yıllarını harcıyor. Oysa gençlik bir sınav salonuna sıkıştırılamaz..mahkum edilen bir sürü hayat var sınavlara…yeteneklerini keşfedememiş gençlerin mutsuzluğu ve gitmenin tek çare görülmesi gerçekten acı..gidebilmiş olanlara duyduklara hayranlık ise içler acısı..



Organize Sanayi Bölgesi’nde birkaç fabrikayla sınırlı istihdam alanı, teknoloji yatırımlarının eksikliği ve girişimcilere yönelik ciddi bir destek planının olmayışı bu kenti “geçici bir durak” hâline getiriyor. Gençler Elazığ’da değil, başka şehirlerde hayat kurmanın yollarını arıyor.

Giden Geri Dönmüyor

Giden gençler sadece nüfustan eksilmiyor; aynı zamanda bu şehirden umudu da götürüyor. Geri dönen çok az. Çünkü Elazığ, onlara geri dönmeleri için bir neden sunmuyor. Kültür-sanat ortamı yetersizliği sosyal hayattan bahsetmiyorum gerçekten..Giden de gitmek isteyen de eğlenmeye gitmek istemiyor..Para kazanmak istiyor çalışmak istiyor…üretim alanları dar. Giden, yeni bir hayat kuruyor; kalan ise ayakta kalmaya çalışıyor. Bir öğretmen olarak bizzat şahidi olduğum bir süreç bu..Çocuklar liseden sonra elazığ da kalmak istemiyor eskiden istanbul ankara izmir sıralanırdı hayallerinde şimdi ise yurt dışı tek hedef..haksız sayılmazlar evet imkanlar farklı ama bu açık bir beyin göçü..giden geri dönmek istemeyecektir ki..öyle de oluyor ne yazık ki..Biz gidersek kim kalacak Elazığ ın yerli nüfusu olarak..gerçekten tehlikeli sessiz bir alarm bu..



Genç göçü, bir şehrin çöküşünün habercisidir. Ekonomik olarak yaşlanmaya başlayan Elazığ, gençlerini kaybettikçe hem kültürel canlılığını hem de geleceğini kaybeder. Ve bu bir anda olmaz, yavaş yavaş, sessizce, kanıksanarak olur.

Birlikte Umut İnşa Etmek Zorundayız

Artık sadece tespit yapma zamanı değil, çözüm üretme zamanı. Gençlerin Elazığ’da kalması için:

- Yeni istihdam alanları yaratılmalı
- Girişimcilere ve kadınlara özel teşvikler verilmeli
- Kültür-sanat ve sosyal yaşam alanları artırılmalı
- Şeffaf, liyakate dayalı işe alım politikaları geliştirilmeli.

Gençler bu şehirde kalmak için değil, bu şehirle birlikte büyümek için neden bulmalı.Harput tan Amerikaya çalışmaya gidip de tekrar memleketine geri dönen istihdam yaratan insanların yaşadığı şehir Elazığ..memleketini unutmayan insanlara karşı vefamız saygımız olmalı..Elazığ bizim memleketimiz..

Elazığ gençlerini kaybederse geleceğini kaybeder. Ve bir şehrin en büyük yıkımı, gençlerinin hayal kurmayı bırakmasıdır..