İklim alanında çalışan uluslararası araştırmacılar, küresel ısınmanın yarattığı ciddi sorunlar nedeniyle Dünya’nın çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu söylemekteler. Özellikle son dönemde öne çıkan kuraklık ve aşırı sıcaklık doğanın dengesini ciddi anlamda bozdu. Uzmanlar, dünyanın hızlı bir şekilde iklim değişikliği sorunu için hazırlık yapılmasını öneriyorlar. Bunun için öncelikle doğanın ve suyun değerini anlamamız, çevre kirliliğini önlememiz, toprak ve orman kaybını azaltmamız gerektiği ifade ediliyor. Bütün bunlar özet olarak, doğaya ve çevreye olabildiği ölçüde özen gösterilmesi sonucunu ortaya çıkartmaktadır.

İklim değişikliklerinin tarih boyunca kitlesel yok oluşlarda önemli bir rol oynadığı dikkate alınırsa, gelecekte su kıtlığı, salgın hastalıkların ve açlık gibi sorunları dünyanın gündeminden çıkmayacak gibi gözüküyor.

Uzmanlar 500 yılın en kurak dönemine karşı uyarıda bulunuyor. Avrupa Kuraklık Gözlemevi, kıtadaki toprakların yüzde 64’ünün şu anda bir kuraklık riski altında olduğunu duyurdu. En çok etkilenen ülkelerin İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, İspanya ve İngiltere olduğu açıklandı. Kuraklığın önlem alınmazsa daha da şiddetleneceği, kıtlık ve salgının kaçınılmaz olacağı vurgulanıyor. Bu nedenle şimdiden Avrupa’nın kuraklıkla mücadele etmeye başladığını görüyoruz. İngiltere’ de su tüketimini azaltmak için belli bölgelerde bahçelerin hortumla ya da fıskiye ile sulanmasına yasak getirildi. Bu nedenle halka su tüketimini olabildiğince azaltma çağrısı yapıldı. En önemlisi, marketlerde su satın alınmasına karşı kişi başı alınabilecek şişe sularının miktarında kısıtlamaya gidildi. İngiltere’ de Çevre Ajansı, ülkedeki 14 bölgeden 8’inin resmi olarak kuraklık yaşadığını duyurdu. Su ülkesi olarak bilinen Hollanda resmi olarak “su kıtlığı yaşandığını” açıkladı. Yetkililer Hollandalılardan arabalarını yıkamada ve şişme havuzları doldurmada daha dikkatli olmalarını istedi. İtalya’nın üzüm bağları ve zeytin ağaçları ile ünlü Toskana bölgesini de kuraklığın vurduğu belirtiliyor. Bölgede bu yıl zeytinyağı üretiminin düştüğü ve üzüm bağlarının bir bölümünün aşırı sıcaklar nedeniyle kuruduğu açıklanıyor. Fransa’ da kavurucu sıcaklar sonucu oluşan yangın felaketleri yaşandığı, bu nedenle on binlerce kişinin tahliye edildiği belirtildi.

Bütün bu yaşananlar ve iklim krizi ile artan kuraklık nedeniyle ortaya çıkan büyük risk dünya için bundan sonra bir değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Dolayısı ile dünyamız asla eski dünya olmayacağı gerçeği ile karşı karşıya gelmiştir. Bundan dolayı artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bilim adamlarının söylediği gibi “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etmek mümkün olmayacağı” için değişmeyi ve yeni şeyler yapmayı göze almalıyız. Sonuçta kendini yenileyenler ve bu sorunlara çözüm bulanlar başarılı olacaklardır. Bu nedenle bizim de yeni bir değişim ve gelişime hazırlanmamız ve yeni dünyada nasıl bir rol oynayacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Son söz; “Geleceği göremeyenler sadece izlemek zorunda kalacaklardır.”