52 Orduspor maçı öncesinde yine bu sütunlardan yazdığım “Elazığspor’un 2. Yarıdaki düşüşü” başlıklı köşe yazımda, “Şimdi önümüzde 3 zor maç var.

Önce Play-Off’un içindeki 52 Orduspor FK ile deplasmanda, ardından da lider Yeni Mersin İdman Yurdu ile sahamızda ve ardından da yine ilk 6 içerisinde yer alan Belediye Kütahyaspor’la deplasmanda oynayacağız.

“Tam bize göre rakipler” denilecek üst düzey takımlarla maçlar oynayacağız.

Dolayısıyla, bu 3 maç sonunda hem Elazığspor’un gerçek gücünü hem de iddiasını değerlendirmiş olacağız” ifadelerine yer vermiştim.

Bunu belirtirken, ilk 5 haftada alınan 10 puanın bizden daha alt sıralarda yer alan vasat takımlarla oynanan maçlar olduğunu belirtmiştim.

Elazığspor, geçen sezonki hedefiyle devam etseydi, bu 10 puan çok değerli olurdu ancak bu sezonki hedef farklı olunca o zaman kendisiyle aynı kulvarda yarışan takımlar önünde verdiği mücadeleyle değerlendirmemiz gerekirdi bordo beyazlı takımımızı…

Bu doğrultuda 52 Orduspor, Mersin İdman Yurdu ve Kütahya maçlarına dikkat çektik.

Biz dikkat çekerken, takımda bu 3 maçın 2’sinde “0” çekti.

“Düzeleceğiz” demekle de bu işler düzelmiyor.

Bir yerlerde hata yapılıyor.

Yine korktuğumuz başa gelmiş durumda.

Transfer yasağımız olduğu için mevcut futbolculara mecburuz…

Yani, “futbolcuya dayalı düzen” söz konusu…

Böyle olunca da disiplinsizlik ve otorite boşluğu ön plana çıkıyor.

Elazığspor’un bu sezonki hedefini mevcut oyuncular belirledi.

“Geçen sezon bu takımı ligde bıraktık, bu sezon da bir üst lige çıkartacağız” diyenler bu oyunculardı.

Dolayısıyla, transfer yasağının açılmamasının nedenlerinden biri de futbolcuların bu söylemleri oldu.

“Madem kendinize güveniyorsunuz; buyurun transferi açmıyoruz, bu takıma yeni bir başarı daha kazandırın” denilerek mevcut futbolculara haklı olarak “güven” duyuldu.

Ancak Orduspor ve Mersin İdman Yurdu gibi takımları izlediğimizde, aradaki kalite farkını da görmüş olduk.

Bununla birlikte Elazığspor’un ligdeki hedefi üzerine de bir fikir sahibi olduk.

3. ligin üstünde takım kuran Orduspor, Mersin İdman Yurdu gibi takımlar önünde bizim mevcut kadroyla bir üst lige çıkma şansımız çok zayıf görünüyor.

52 Orduspor karşısında hiçbir varlık gösteremeyen Elazığspor’lu futbolcuların evinde Mersin İdman Yurdu karşısında da sergiledikleri oyun tarzı hedefi olan bir takıma yakışmadı.

Uzun boylu oyunculardan kurulu Mersin İdman Yurdu karşısında maç boyunca yüksek toplarda ısrar etmek, şişirme toplarla sonuç aramak; rakibin ekmeğine adeta yağ sürdü.

Yerden ve kanatları kullanarak organize ataklarla Elazığspor’un üzerine gelen Mersin İdman Yurdu’nun kaç mutlak gol pozisyonunu “laubali” bir şekilde kaçırdıklarını da maçı izleyenler iyi hatırlayacaklardır.

Attıkları goller ise ustaca ve organize ataklardı.

İlk golde kalecimizin pasıyla Elazığspor’un en zaaf tarafı olan savunmamızın solundan 6 pasla gelen ve golle birlikte 7 pas yapan Mersin ekibi, 2. golünde ise yine savunma oyuncumuzun hatalı pasıyla orta alandan başlayan organizasyonda, yine savunmamızın sol tarafını adeta felç ederek 9 pasla ve şık bir golle ne yaptığını bilen bir takım görüntüsü verdi.

Elazığspor ise tıpkı Orduspor maçında olduğu gibi 2-3 pas yapamamanın yanı sıra, top kayıplarıyla 52 Orduspor’dan sonra Mersin İdman Yurdu mağlubiyetini de hak etti.