Başlık benim tabirim değildir. Bir seyahat sırasında bir dost vasıtasıyla tekraren tanıştığımız Prof. Fuat Odabaşıoğlu’nun yazdığı kitabın ismidir. Bir ay evvel elime geçen kitabı okuma sırasına koymuştum. Sıra ancak geldi. Prof. Fuat Odabaşıoğlu veteriner hekim olarak akademik kariyeri sonrasında ilginç bir şekilde Türkiye’de ilk defa emekli yemini ederek onlarca yıl sonra emekli olmuş ve emeklilerin yaşadığı sakin bir kasabada hayatını devam ettirmektedir.

     Akademik kariyer yapan veteriner hekim Prof. Fuat Odabaşıoğlu, insanların her an aşağıladıkları ancak onlarsız yapamadıkları hayvanlar ve insanlar arasında benzerliklerin olduğunu yazmıştır. İnsanın yaratılış süreci ile dış etkenlerin karakterleri üzerinde tesirleri, genetik yapısının oluşması, kader ve alın yazısı gibi konuların incelendiği kitap, toplamda 175 sayfa ve 4 sayfada kaynaklar listesinden meydana gelmiştir.

     İnsanın genetik yapısı dışında karakter yapıları üzerinde her bir karakter yapısının özellikleri ayrı ayrı incelenmiş ve bundan bir sonuç elde etmiştir. İnsanın kişilik yapısı üzerinde de ayrıca tahliller yaparak, sonuçta hayvanlar aleminde durumun ne olduğunu ifade etmeye çalışmıştır. İnsanlar ve hayvanlar arasında benzer ilişkiler üzerinde duran bir eseri, veteriner hekim olarak hayvanlar tarafında durduğunu düşünen olabilir. Odabaşıoğlu, taraf tutmanın bilimsel yanılgılar yaratabileceğini bildiğinden böyle bir ayrıma girmemiştir. İnsani özelliklerin birazının hayvanlarda da olabileceğini ifade etmeye gayret etmiş ve bunu bilimsel metotlarla izah etmeye çalışmıştır.

     Odabaşıoğlu, hayvan için duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleri ile hareket eden bir canlı yaratık olduğunu ifade etmektedir. İnsanların kızdıkları birine hakaret maksadıyla hayvana benzetildiğini hepimiz biliyoruz. Hayvana benzetilenin nasıl bir tepki verdiğini de biliyoruz. Odabaşıoğlu, biyolojik çeşitliliğin ve tabiatın dengesinin olmazsa olmazı hayvanlar olduğunu ifade etmektedir. Bütün gücümüz ve zekâmızla kendi tasarrufumuzda menfaatlerimiz için istifade ettiğimiz hayvanın hayatımızda olmadığını bir an düşündüğümüzde nelerden eksik kalacağımızı hemen anlarız. Hayvanlarımızın hayatındaki yeri hakkında yabani veya vahşi olarak nitelendirilsin hiç fark etmez hayatımızın olmazsa olmazlarıdır. Onları korumak aslında tabiatımızı ve kendimiz koruma anlamına gelir. İnsanın yaşadığı yerde hayvanlar da yaşar. Tabiata İkisi de eşit oranda ortaktırlar. Onların da yaşama hakları vardır. İnsan neslinin devamı da hayvana bağlıdır. Et ve süt ürünlerini kullanmayan insan var mıdır?

     Odabaşıoğlu, kırkın üzerindeki hayvan türünün mutant kişilikleri üzerinde durmuş ve bunların insana benzeyen taraflarını ele almıştır. Dahası insanların hayvanlara benzetilmesinden hiç rahatsız olmadıkları görülmektedir. Aslan gibi denildiği zaman insanın kendisi ile gurur duymasına vesile olduğu biliniyor. Ya da hayvan gibi denildiğinde kızgınlık gösterdiği de biliniyor.

     Mutant insan ve mutant hayvan arasındaki benzerlikler hakkında uzun örneklerin verilmesi acaba insan ve hayvan arasında bir benzerlik mi var? Mutant; canlının biyolojik olarak DNA dizilişlerinin bozulmasıyla fizyolojik ve biyolojik değişikliğe uğramasıdır. Daha teferruatlı bilgileri kitapta okuyabileceksiniz. İnsanlar ve diğer canlılarla ilgili Kur’an’ dan ayetler vererek bilim ile Kur’an’ın çatışmadığı, aksine bilimin Kur’an’ı desteklediğini izah etmesi bilim dünyası için bir pencere olarak görülmesi gerekir.

     Odabaşıoğlu, 43 hayvandan verdiği örneklerde mutant değişikliklerin karşılığında bazı hayvanların yapılan deneylerde çevre ve diğer faktörlerle birlikte hissi hareket edebileceklerini göstermesi ilginç bir tespit olarak ortada durmaktadır.

     Eski Türk takvimi olan 12 hayvanlı takvimde insanların hangi hayvan yılında doğdukları ile ilgili olarak kişilik göstergelerinin farklılıkları da ilginç bir tespittir. Her yıla bir hayvan ismi veren eski Türkler bu yıllarda doğanları karakterlerinin de yılın karakteri ve kişilerin karakterleri üzerinde etkili olduğunu ifade etmektedir.

     Fuat Odabaşıoğlu, bir bilim insanının kendi sahasındaki çalışmalarını yazıya dönüştürmesi ve düşüncelerini ilan etmesi cesur bir davranış olarak gelecekte bilim yapacak olanların da önünü açmış bulunduğunu söylersek abartı olarak görülmemelidir.

     Fuat Odabaşıoğlu, insan, çevre ve hayvan arasındaki ilişkilerin dengeler muhafaza edilerek korunması halinde bugün şikâyet edilen birçok konunun kolayca ortadan kaybolacağını da ifade etmektedir. Aslında hayvandan insanlara geçtiği iddia edilen hastalıkların müsebbibinin de insan olduğunu unutmamak lazımdır. İnsanın elinde olan dengeyi muhafaza etmediği sürece bunlardan kurtulamayacağını anlaması gerekir. Acaba insandan hayvana geçen bir hastalık var mıdır? Bu sorunun cevabı araştırılmaya değmez mi? Pervasız bir şekilde tabii hayatı, çevreyi ve tabiatı kirlettiğimiz bir zamanda onların su yiyecek kaynaklarına ulaşmasını zorlaştırdığımız hayvanların konuşup yazmaları halinde neler yazabileceklerini empati yaparak düşünebiliriz. Denge sağlamanın yolu bizim hayvanlara hayvanların da bize ihtiyaçları olduğunu anlamamız gerekir.

     Odabaşıoğlu, insanların karnı tok, güçlü oldukları zamanlarda en vahşi zannettiğimiz hayvanlardan daha tehlikeli olabileceğini ifade etmektedir. Yoldan çıkan insanları hayvanlara benzetmek ne kadar doğru kitabı okuduktan sonra kararı kendiniz veriniz. Sorumluluk sahibi olan tek canlı insandır. Hayvanların hiç kimseye hesap verme sorumlulukları da yoktur.

     İnsan düşünce, idrak gibi daha başka özellikleri ile hayvanlardan daha fazla sorumludur. Oysa şikâyet edilen konuların müsebbibi hayvan değil insandır. Hayvan ve tabiat sevgisi şuurlu olmalıdır. Bunu sağladığımız takdirde sıkıntıların ortadan kalkacağına emin olabiliriz.

     Kitabı okuduktan sonra hayvanlar hakkındaki düşüncelerimde değişiklik olduğunu söylemek isterim. Ancak, bütün sorumluluğun sorumluluk yükleyen tarafından insana verildiğini ifade etmeliyim. Her şey insan için sorumluluk da dahil olmak üzere. Son zamanlarda artarak çoğalan MUTANT KİŞİLİKLER karşısında tavrınızın ne olacağına bakabilecek misiniz?

''MUTANT KİŞİLİKLER'' kitabı Gülnar yayınları arasında, Ankara Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

 İletişim: 0 542 254 97 55