denizturan36

07 Kanunevvel (Aralık) 937 Tarihli, 511 sayılı Gazetemiz ile Tarihten Bir Yaprak Köşemize devam ediyoruz.

“Elaziz Belediyesinin 23-11-1937 günü fevkalade Toplantısına ait Zabıt hulasasıdır” Manşet haberi gazetemizde göze çarpıyor.

Haberimizin içeriğinden öğrendiğimize göre, Belediye Meclisimizin 23/11/1937 tarihli toplantısında görüşmeye konu olan birinci madde; Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Elaziz’i ziyareti münasebetiyle ilgili olarak, 17 Kasım 1937 tarihinin (Atatürk’ün Elazığ’ı Ziyaret ettiği tarih) her sene Atatürk’ü anma günü ve gecesi olarak kutlanması kararı alınması; Bu kararın alınması esnasında yaşanılan coşkulu tezahüratlar kayda geçirilmiş, söz alan Belediye Meclis üyelerinin düşünceleri de kayıt altına alınmıştır.

Görüşmelere konu olan ikinci madde ise Elaziz isminin Elazığ olarak değiştirilmesi hakkında yapılan müzakereler ile yaşanılan konuşmalar, zabıt tutanakları olarak yayınlanmış.

Elaziz kelimesi üzerinde yapılan incelemeler neticesinde (El) kelimesinin Türkçesinde Memleket ve (Aziz) kelimesinin de kökü yine Türkçe den alınarak (Azıg) manasını ifade etmekte olduğu sal il olmuş bulunmaktadır. Binnenaleyh Elaziz’in karşılığı olan (Elazığ) feyiz, bereket ve bolluk memleketi manasını ifade etmektedir. Dahiliye Vekaletinin Vilayet Makamına gönderdiği 29/11/1937 tarihli telgrafla şehrimizin adı olan Elaziz’in aynı manayı ifade etmekte olan (Elazığ’a) çevrilmesi bildirilmektedir.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Elazığ Ziyareti ile ilgili halkın o dönemdeki düşünce ve ruh halini yansıtan bu yazıyı okurken duygulanmamak mümkün değil.

Türk Milleti’ni tarih sahnesinden silinip yok olma noktasından, tarihi zeka ve kabiliyeti ile kurtaran Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrasında da Anadolu’yu karış karış gezmiş; başta eğitim olmak üzere bir çok alanda güçlü ve yeni atılımlar yapmıştır. Memleketin kalkınması, halkın refah içerisinde yaşayabilmesi için gerçekleştirmiş olduğu atılımlar günümüzde bile birçok milletin ulaşamadığı hak ve özgürlükleri vatandaşına sağlamıştır. Padişaha kul olmaktan çıkan, eşit ve medeni haklara kavuşan Türk Milleti de Ata’sına gereken değeri vermiş, onu kalbinin en derin noktasına sevgiyle gömmüştür.

Gerçekleştirmiş olduğu anlaşmalarla bugünleri gören ve tarihe yön veren ender devlet adamlarından bir tanesi olmuştur.

Kaleme almış olduğu Gençliğe Hitabe’sini okuduğunuz zaman, bu büyük dehanın Türk Milleti için ne kadar büyük bir şans olduğunu tekrar anlıyorsunuz.

Medeni geçinen Avrupa’da birçok devletin kadınları oy bile kullanamazken, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını tanıyan yine ulu önder Atatürk olmuştur.

Elazığ; feyiz, bereket ve bolluk memleketi… Ne kadar güzel düşünülmüş ve yerinde yapılmış bir düzenleme olmuş.

***

Gazetenin başlığındaki bir noktaya da değinmeden edemeyeceğim. Gazetemizin idarehanesinin bulunduğu yer olarak; ‘’ELAZİZ Köprü Başında Kendi Yurdunda‘’  yazılması beni çok duygulandırdı. Bunun sebebi Rahmetli Dedem İhsan TURAN’ın anlattığı bir hikâye aklıma geldi. Gazetemizin idari kısmının bulunduğu yer, günümüzde Gazi Caddesi’nin Yeşildere Sokağa döndüğü ve Aksın Eczanesi’nin bulunduğu köşe yerdir. İki katlı taş yapı hala hafızamdadır. Eskiden Şehit İlhanlar Caddesi’nden gelen dere Gazi Caddesi’ni kesip aşağıya doğru Yeşildere’den devam eder ve İstasyon Caddesi’ne bağlanırmış. Gazi Caddesi ile Yeşildere Sokağın birleşme noktasında ise eski ahşap bir köprü bulunurmuş. İşte başlıkta geçen köprü o köprüdür. Kendi yurdu ise kendi mülkü olan iki katlı bahçesi bulunan taş yapıdır. Rahmetli Dedem, yağışlar bazen çok olduğu zaman o eski ahşap köprünün yıkıldığını ve büyük taşlara basa basa karşıya geçmeye çalışıldığını anlatmıştı…                                      

Ne dersiniz Elaziz eskiden daha mı güzeldi?