25 Aralık 2021 Cumartesi Günü Manas Gönül Evi’ndeyiz

Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, bir önemli Akademik Dergiye de ev sahipliği yapıyor; 2021/2 Aralık sayısı ile “beşinci yılını” dolduran, “TÜRKLAD” Akademik Dergisi.

Derginin İmtiyaz Sahibi, Prof. Dr. Ahmet Buran, Derginin Editörleri, Prof. Dr. Ahmet Buran ve Prof.Dr. Ercan Alkaya…

Derginin yayın kurulu ve Dış Temsilcilerine baktığımızda; “Türkiye, Kazakistan, Kırgızsızken, Kırgızistan, Tataristan, Özbekistan, Azerbaycan, Hakasya, Türkmenistan, Altay Özerk Cumhuriyeti, Almanya, Japonya, Moğolistan, İran, Ukrayna, Arnavutluk, Macaristan, Hollanda, Bosna-Hersek…”’den Türk Dünyasının da yakından tanıdığı bilim adamları…

Türk Dünyasını, ‘Dil’de, İş’te, Fikir’de…’ bir büyük ideali resmettiğini görmekteyiz.

Editör dergi hakkında şu bilgileri paylaşıyor; TÜRKLAD, bilimsel dergicilik ölçütlerinden ve nitelikli yayıncılık ilkelerinden taviz vermeden Türk dünyasının akademik camiasında saygınlığını ve sempatisini arttırarak yoluna devam etmektedir”

Uluslararası Türk Lehçe Araştırmaları (TURKLAD) Dergisinin amacı, “Türklük biliminin ‘milli ve yerli’ malzemesini; bilimin evrensel ilke, değer ve yöntemleriyle ele alan çalışmaları yayımlayarak Türklük bilimine hizmet etmektir”

“TÜRKLAD’ın amaçlarından biri de Türk dili ve lehçeleri konulu çalışmalarda bu bilim alanının merkezini Türkiye aracılığıyla uluslararası alanlara taşımaktır” ifade ediliyor.

Türklük Bilimi (Türkoloji) o kadar sıcak bir kavram ki, sizleri ‘dünü ve bugünüyle’ kuşatıyor.

Dilim, kültürüm, sanatım, edebiyatım, musikim, mimarım, zevkim, estetiğim bilumum değerlerim diyoruz. Bütün bu değerlerde, bizleri tarih boyunca bir araya getiren bir şuur, bir ideal var. O idealin adı, “Türklük Bilimi…” Bu kupkuru bir sevda değil! Binlerce yıl yaşadığımız hayatın kendisi…

“Türkçe, ses bayrağım!” diyoruz. O bayrak, bin yıl öncesinden; “Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eseriyle o kadar güçlü dalgalandı ki, asırlara hikmet çağlayanı oldu. O nehir, günümüze kadar, ‘bilgelerin marifetiyle…’ daha da gür bir şekilde akmaya devam etti.

Günümüze doğru bu davanın kutlu isimleri arasında eserleriyle tanış olduğumuz; “Ali Şir Nevai, A. Bican Ercilasun, Ahmet Buran, Ahmet Caferoğlu,  Ahmet Temur, Ahmet Kabaklı, Bekir Çobanzade, Bahaeddin Ögel,  Ebu’l Gazi Bahadır Han,  A. Necdet Sancar, Faruk Sümer, Fuat Köprülü, Nihal atsız, İbrahim Kafesoğlu, Mehmet Kaplan, Muharrem Ergün, Oktay Sinanoğlu, Reşit Rahmeti Arat, Sadık Kemal Tural, Saim Sakaoğlu, Tahsin Banguoğlu, Tuncer Gülensoy, Vasili Radloff, Vilhelm Thomsen, Yusuf Hallaçoğlu, Zeki Velidi Togan, Zeynep Kerman, Ziya Gökalp… “

Türklük sevdasıyla yüklü, şairler, yazarlar, edipler, mütefekkirler, gönülleri bu irfan kültürüyle yanıp tutuşanlar… Her biri, Türkçe Bayrağını gelecek nesillere taşıma aşkını bizlere vermektedirler.

Dil bir milletin hafızasıdır! Dil, kültürümüzün nesiller boyu taşıyıcısıdır. Dil, kimliğimizin boy aynasıdır. Dil, canlı bir varlıktır. Dil, suni bir şekilde katiyen değiştirilemez. Dilin tabii kanunları vardır.  Elazığ Şehrinde, 1990’lı yıllardan itibaren gerçekleştirilen Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, “ses ve söz bayrağını Elazığ semalarında dalgalandıracaktır!” Türklük şuurunun yaşadığı/ yaşatıldığı o güzel günler, bu şehrin/ gönül coğrafyamızın hafızasındadır. O tarihi şuurla, “Türkçe konuşacaksak, Türk’çe konuşalım!” projesi de, bu şehirden dalga dalga gönül coğrafyamızdan sesler getirecektir. Prof. Dr. Muharrem Ergin’in, “Orhun Abideleri!” eserini okurken, bir daha düşündüm;

Prof. Dr. Ahmet Buran’ın, imtiyaz sahibi olduğu “TÜRKLAD DERGİSİ” Türk Dünyasını bir araya getiren tarihi bir hizmet… Elazığ Şehrinde, 1990’lardan 2021’lere Türk Dünyasına; ‘bir büyük sevda’ bir büyük gönül yürüyüşünün olduğunu söyleyebilirim. İnşallah bu yürüyüş, “Türkiye- Azerbaycan Üniversitesi’nin de habercisi olur…”