Sevdası Elazığ olanın işi zor olur bu memlekette…

Doğruları, hakkı dile getirdiğiniz zaman üzerler sizi. An olur mensubu bulunduğunuz partiniz de size sırtını dönebilir. Kulaklarını tıkar sizi bir anda yalnız bırakabilir. Yersiz, haksız, anlamsız bağrışmalar çınlar kulaklarınızda…

Gönlünüz bu şehir için bir şeyler gayreti ile çarpıyorsa yapacak çok işiniz vardır, zorlu mücadeleleriniz olacaktır.

İl Genel Meclisimizde yükselen seslerin arasında gönlü Elazığ sevdası ile dolu olan Osman DİLEK Ağabeyimizden bahsediyorum. Gerçekleştirmiş olduğu mücadelesini ve Elazığ için çırpınmasına şahit olduğum güzel yürekli bu insandan bahsediyorum. MHP Elazığ İl Genel Meclis Üyesi Osman DİLEK…

İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyesi olan Osman DİLEK komisyondaki çalışmalarının haricinde, meclis toplantılarında da aktif olarak çalışmalarını takip ettiğimiz bir büyüğümüz. Elazığ sevdasını yüreğinde taşıyan her bir fert, siyaset sahnesinde yer alan Osman DİLEK gibi insanlara destek vermelidirler.

Yaşamakta olduğumuz siyasi ve ekonomik gelişmeleri gözlemlediğimiz zaman, doğruluk ve haktan yana olan kişi sayısının çok az olduğunu söyleyebiliriz. Daha birkaç gün önce TÜİK’den istifa eden bürokratları hatırlarsınız. Sizce halkın gerçekleri ile kâğıt üzerinde, talimat ile yazılan rakamların çelişmesi ne anlama gelmektedir. Buna karşı dik duruşunu bozmayan bürokratlara ne kadar çok ihtiyacımız var değil mi? Özellikle bu ve bunun gibi hadiselerle karşılaşan ve ilimiz siyasi arenasında boy gösteren kişileri de dahil edersek; bu insanları desteklememiz gerekir.

Gazetemiz TURAN’ın geçen hafta hazırlamış olduğu ve milletin parasının heba edildiğini gösteren; “6,9 Trilyon Heba Oldu” başlıklı haberimizden sonra, yaşanılanlar ise gerçekten düşündürücü…

Gavur diye nitelendirdiğimiz Avrupa Devletlerinde buna benzer bir olayda, o ilde bulunan birçok bürokrat istifa eder, utançlarından belki de bölgeyi terk ederlerdi…

Aynı olaylar hep takdir ettiğim Japon Milleti’nde olsa, Harakiri (Samuray Kılıcını kendi karnına batırarak intihar etme eylemi) denilen davranışla, olayda ismi geçen şahıs ya da şahıslar intihar ederlerdi…

Maşallah bizde ise herkes bön bön birbirine bakıyor. İlk defa duymuş gibi suratlarda bir şaşkınlık ifadesi ile birbirlerini süzüyorlardı…

Üç maymun karikatürünü hatırlarsınız. Duymadım, görmedim, söylemedim.

“Aaa! Gerçekten oradaki tesis hiç çalışmamış mı?”

“Acaba bu iş bana bulaşır mı?”

“Kim yaptı şimdi bu haberi?”

“Ne güzel gözden ırakta hiç kimsenin bilmediği bu işi neden kurcalıyorlar ki?”

“Aman canım 6,9 Trilyon da bir para mı?”

“Ne olacak kardeşim eskiden sanki arıtma tesisi mi vardı?”

Vicdanının sesini dinleyen birkaç cesur ses ise ortalıkta çırpınıp; bu işin sorumlu ya da sorumluları hakkında bir şeyler yapılabilmesi için adeta çırpınıyordu. Heba edilen para milletin parası olduğu için, o noktada millet sevdalısı ile aman bana ne diyen cep sevdalısını ayırt edebiliyordunuz.

Bu işin bu hale gelmesinde kimin ya da kimlerin imzası, ihmali var ise topluma açıklanmalı. Görevi suiistimal noktasında sorumlu ya da sorumlulara zimmet çıkarılarak bir örnek teşkil etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, TURAN Gazetesi’nde bu tarz haberleri daha çok okursunuz…

Çünkü bizler doğru haberleri yazmaktan asla geri durmayacağız.

Her daim Elazığ Halkı için, Elazığ’ın çıkarlarını savunacağız. Belki birkaç kişi ile belki tek başına.