Derneklerin aynı amaca hizmet etmek isteyenler tarafından kurulduğunu biliyoruz. Bu amaçların ne kadar gerçekleştiği yöneticilerin ve üyelerin çalışmaları sonrasında ortaya çıkar. Son yıllarda hemen her şehrimizde kurulan hemşeri dernekleri de kendi şehirlerine duydukları özlemi gidermek ve bir araya gelerek birbirleriyle dayanışma içinde olmak amacıyla çalışmaktadırlar. Şimdilerde moda olan hemşeri dernekleri Anadolu’dan büyük şehirlere yapılan göçün bir sonucudur. Anadolu’da göç veren şehirler arasında Elâzığ önemli bir yer tutar.  Ankara, İstanbul. İzmir, Adana, Mersin, Bursa gibi büyük şehirlerde Elâzığ kaynaklı nüfus oldukça fazladır. İnsan tabiatı gereği terk ettiği topraklardan maddi olarak ayrılmış olsa da hatırasında hafızasında daima vardır ve her zaman hatıralarını taze tutmaya çalışır.

     İnsanların doğdukları veya ailesinin bulunduğu şehirlerle irtibatlarını sağlamak istemeleri insani ve bir o kadar da millî bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı ancak ait olduğu topraklar üzerindeki coğrafi özellikler, yemek kültürü, müziği, mahalli oyunları hasılı o topraklara ait bütün değerleri yaşayarak havasını teneffüs etmek ister. Göçü en çok alan illerin başında İstanbul gelir. İstanbul diğer illerden farklı bir yapıya sahiptir. Türkiye ekonomisinin gücü İstanbul ile ölçüldüğü hakikattir. Nüfus kesafetinin çokluğu ortadadır. Nüfus yoğunluğunun sebebi sadece ekonomi ile bağdaştırmak da doğru değildir. Büyük üniversiteler, ulaşım ağları, sağlık kuruluşları göç alınmasını sağlayan sebeplerin başında gelir. Eski ve yeni dünya için vazgeçilemez coğrafi konumu ve güzelliği de buna eklediğimizde kalabalık olmasının sebepleri kısaca ortaya çıkar. Cumhuriyet öncesi ve sonrası Elâzığ’dan İstanbul’a göç olduğunu biliyoruz. Ancak, göç edenler çok geç zamanlarda bir araya gelmek için dernekleşme veya vakıflar kurarak sağlayabilmişlerdir.

     Elâzığlılar, İstanbul’a önceden gidip yerleşmiş ve burada ekonomik bir güç elde etmiş insanların etrafında toplanmaya çalışmışlardır. Zamanla öğrencilerin barınma ihtiyaçları için tanıdıkları hemşerilerinden yardım talep etmeleri gibi durumlar ortaya çıkmıştır. Elâzığ mahalli idaresi ise bu taleplere tepki vererek öğrenci yurtları kurmuştur. Zamanla toprağına sevdalı olanlar bunun yeterli olmadığını görerek hemşerileri bir araya getirecek olan dernekleşme faaliyetine girmişlerdir. Dernekler İstanbul ve genelinde yayılırken yurdun başka vilayetlerinde de kurulmaya başlandı. Önceleri mahalli sanatçılar ve halkoyunları ekipleri getirilerek özlem giderilmeye çalışıldı. Gurbette yaşayan Elazığlılar hasretlerini bu gecelerde dindirmeye çalışırken diğer hemşerileri ile tanışarak birliktelik meydana getirmeye çalışıyorlardı. Gecelere sadece Elazığlılar ilgi duymuyorlardı. Her biri arkadaşını komsusunu da bu gecelere götürerek şehirlerini tanıtmaya çalışıyorlardı. Adeta bir Elâzığ elçisi gibi hareket ediyorlardı.

     Diğer hemşeri dernekleri ile yakın ilişki kurmak bazen birlikte hareket etmek üzere çalışmalar verimli oluyor ancak ihtiyaca cevap vermiyordu. Artarak çoğalan derneklerin bir çatı altında toplanmasının yararlı olacağını düşünenler oldu. Bunlardan biri de Faik İçmeli ve arkadaşlarıydı. Dernekler bir çatı altında toplanırlarsa daha güçlü olacaklar seslerini daha iyi duyuracaklardı. Federasyon fikri olgunluk kazandı. Elâzığ ile ilgili derneklerin bir çatı altında toplanması sağlandı. İsteyen dernekler bu federasyonun çatısı altına girerek faaliyetlere iştirak etti.

     Faik İçmeli yönetimindeki Elâzığ Dernekler Federasyonu (ELFED) kısa zamanda bütün Türkiye’ye adını duyurdu. Sadece İstanbul çevresindeki derneklerle yetinmeyerek yurt sathındaki diğer hemşeri dernekleri ile de ilgiler kuruldu. İstanbul’da bulunan Elazığlıların artık daha geniş imkânlara sahip bir çatıları vardı. İstanbul’a gelen öğrencilerin sosyal ve ekonomik ihtiyaçları karşılayacak çalışmalar yapıldı. Elâzığ’ı ve irfanının bütün Türkiye’ye tanıtmak amacıyla geniş faaliyetler yapıldı. Bunları yaparken siyasi hiçbir gaye güdülmedi. Her siyasi görüşe mensup insanların bir araya gelebilecekleri bir çatı olan ELFED gittikçe güç kazandı. Konu Elâzığ ve geleceği olunca İstanbul’daki Elazığlıların heyecanı artarak devam etti. İstanbul ile yetinmeyen ELFED her defasında Elâzığ idarecileri ile irtibatlarını koparmadılar. Yardıma muhtaç olan Elazığlıların imdatlarına koşmaya gayret ettiler. Önceleri sadece İstanbul için faaliyet gösteren dernekler büyüyerek bütün Elâzığ için seferber oldular.

     Son depremle birlikte vatandaşların yardımına ilk koşanlar arasında ELFED vardı. Yardım etmek isteyenlerin uğrak yeri olarak yaptığı organize ile vatandaşlarının hizmetine koştu. Diğer zamanlarda da okullara ve öğrencilere de ulaşmaya çalıştılar. Elâzığ için büyük değer olan musiki konusunu İstanbul’un en gözde mekânlarında yaptırdıkları icralarla sanatseverlerin ilgisini çekmeyi başardılar. Elbette sadece yukarıda yazılan faaliyetlerin daha çok olanını gerçekleştirdiler.

     Fâik İçmeli kurucusu olduğu ve yıllardır sürdürdüğü ELFED başkanlık görevini bıraktı. Yeni heyet kendisine Şeref Başkanlığı ünvanını verdi. Yeni heyetin önünde zorlu bir gelecek beklemektedir. Yeni ELFED heyetinin genç olması sebebiyle klasik dernekçilik anlayışının dışına çıkarak daha verimli ve tesirli icraatlar yapacağı muhakkaktır.

     Elâzığ topraklarının bir parçası olarak yüksek öğrenim gören öğrencilerin ilk yeri elbette ELFED olacaktır. Öğrencilere burs vermek yeterli değildir. Burs alan öğrencilerin hayat boyu takip edileceği bir sistem kurulmalıdır. Sadece burs alan öğrencilerle ilgilenilmesi eksiklik olur. Burs almayan öğrencilerle de temas kurulmalıdır. Başarılı öğrencilerin yurt dışı imkânları araştırılmalı ve teşvik edilmelidir. ELFED ile ilgili olan öğrencilerin yanında devlet kadrolarında görev alanlar, iş sahibi insanlar da ELFED’in gözetiminde olmalıdır. Kalıcı gelir kaynakları yaratmak suretiyle bütün ihtiyaçları karşılamak mümkündür. Ticari boyut düşünülmeden tamamen vakıf zihniyeti ile yapılacak olan çalışmaların hedefine ulaşacağına inanıyorum. Ancak, yeni ELFED yöneticilerin daha önce yapılanları göz önüne alarak hedeflerini büyütmeleri sahipsiz olarak meşhur olan Elâzığ’a soluk aldıracağı aşikârdır. Elâzığ bir ümit peşinde ve bu ümidi siyaset üstü çalışması ile ancak ELFED gerçekleştirebilir.

     Kendi imkânları ile Elâzığ istihdamına katkıda bulanan mahalli sanayici ve yatırımcı kurum ve kuruluşların ELFED içindeki tecrübe birikim ve bilgi sahiplerinin öncülük ederek yol göstermeleri büyük katkı sağlayacağı açıktır. Amacımız yeni ELFED yöneticilerine yol göstermek değildir. Yeni başkan Kâzım Gökhan Elgin teknokrat olarak başarısı ve kalitesi dünya tarafından takdirle karşılanmaktadır. Elâzığ Kâzım Gökhan Elgin ve arkadaşları ELFED ile büyük işler başaracaklardır. Kâzım Gökhan Elgin İstanbul için gerçekleştirdiği projelerle Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayacağını ispatlamıştır. Elâzığ için bir şans olan Kâzım Gökhan Elgin’in ekip arkadaşları da aynı kalitede her biri kendi alanlarında büyük başarılar sağlamış insanlardır. Kendi işlerindeki başarılarını ELFED bünyesinde de devam ettireceklerine inancımız vardır. Kâzım Gökhan Elgin ile gelecekten umutlanmak Elâzığlı olarak hakkımızdır.  ELFED’i de daha ileriye götüreceğinden hiç şüphem yoktur.

     Elâzığ son yıllarda Türk dünyası için büyük bir hamleyi omuzladı ve Türk sanat camiası için unutulmaz hatıralar bıraktı. Dünya tarafından tanınan şair ve sanatçılar Elâzığ’da ağırlandı. Halk ile bütünleşerek yapılan HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI adlı faaliyet hem Türk dünyası hem de komşu ülkelerde makes buldu. Bu faaliyet isimsiz kahramanların omuzlarında gerçekleşmişti. Bu isimsiz kahramanların yaptıkları yazılan yazılarda tarihe mal edilerek ölümsüzleştirildi. Yeni teknolojik imkânlar, ulaşım kolaylıkları şimdi imkânsız gibi görünenleri kolaylaştırmıştır. Kaynaklar da yeterli gibi görünüyor. Faik İçmeli döneminde Harput ile ilgili bazı eserlerin basılı hale getirildiğini biliyoruz. Kültür hayatımıza büyük katkı sağlayan eserler kütüphanelerimizde yerini aldı. Şimdi tam sırası diye düşünüyorum. Türk Dünyası ile irtibatı sağlayacak olan yegâne merkez Harput’tur. Harput irfanı bu konudaki en büyük rehber olacaktır. Zengin irfani miras tükenmez hazine olarak önümüzde durmaktadır. Şimdi bu irfanı gelecek nesillere ve bütün dünyaya taşıma vaktidir.

     Büyük bir iddia olur mu bilmiyorum. Gönlüm ELFED çatısı içinde ilgili diğer kurumların da iştiraki ile (devlet kurumları hariç) “HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI”nı yeniden canlandırma çalışması başlatılmalıdır. Türk Edebiyatı Vakfı, Manas yayıncılık ve ELFED bu işi çok rahatlıkla yapabilir. Benimki bir temenni ancak olmaz değildir. Yeni ELFED yöneticilerinin bu işle ilgileneceğini biliyorum ve umuyorum. Kalıcı eserler ancak bu şekilde sağalabilir. İstanbul’da Elâzığ doğumlu ilim insanlarının sayıları oldukça fazladır. Görüş ve düşüncelerinden istifade edilmelidir. HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI için yeni bir heyecan bilim insanlarının ve ilgili olanların bir araya gelerek fikirler ileri sürerek netice sağlanabilir. Gayret edildiğinde halkın bunu desteklediği daha önceki zamanlarda görüldü. Faaliyetlerdeki salonların dolması ve sanatçı yürüyüşlerine halkın katkısı hala hafızalardadır. Türk dünyasını, Harput irfanı ile ağırlamakla dünyanın da ilgisini çekecektir. Kalkınmada ticari ve sanayi ürünlerinin yerini inkâr etmek mümkün değildir. Ancak irfani değerlere paha biçilemeyeceği de açıktır. ELFED çalışmalarını bu yönde sürdürebilir.

     Elâzığ’ı İstanbul’a taşımak imkânsızdır. İstanbul’da bulunan insanların Elâzığ ile irtibatlarının sağlanması doğru olandır.