Elazığ’a gelen Millî Eğitim Bakanı bilmem kaç kalemde “milyarlar” telaffuz ederek yatırım müjdeleri verdi, “Millî Eğitim Müdürlüğü hizmet binası, öğretmenevi, okul öncesi de dâhil her kademeden okullar yapılacak” vs dedi…

Millî Eğitim Bakanı’nın yatırım vaatlerinin ödenekleri, bu kriz ve tasarruf tedbirleri gölgesinde kolay karşılanabilir mi?

“Karşılanır” diyenlere sormak gerek; Elazığ Yeni Atatürk Stadyumu’na niye ödenek yetmedi de inşaat durdu söyler misiniz?

Geçmişte, Başbakan’ın “Elazığ’a 14 Katrilyon yatırım yaptık!..” açıklaması meydanda alkışlansa da sonradan, “Arkadaş nereye harcandı bu para da biz göremiyoruz, Elazığ aynı Elazığ?..” diye tartışılmış, okullar, derslikler, laboratuvarlar sıralanınca da yatırım mevzu espri konusu olmuştu!

Tabii bugünlerde yine eski değerini mumla aradığımız TL’mizden, geçmişte atılan 6 sıfır dolayısıyla insanımız; milyon, milyar, trilyon, katrilyon gibi meblağları tam olarak tahayyül edemediği için, bazen uçuk rakamlar bile, dile - kulağa kolay gelebiliyor?

O nedenle maliyet tutarları bir tarafa, “göz gördüğüne inanır” diyerek, vaatlere değil de yatırımlardan somut olarak yapılanlara bakacağız ve göreceğiz biz!..

***

Bu arada Elazığ’a “milyarlık yatırım paketi” müjdesi verdiği gibi, yapılmakta olan “Kent Meydanı ve Yeraltı Otoparkı Projesi” kapsamında değerlendirilmek üzere eski Halkevi, son ismi ve hâliyle tarihî öğretmenevi binasını da Elazığ Belediyesi’ne müjde olarak vermiş meğer sayın bakan?..

Kimse duymadı, kimselerin haberi olmadı?

Bu açıklama, Öğretmenevi binasının “Millet Kıraathanesi” olarak değerlendirileceğinin duyulmasıyla kamuoyunda oluşan tepkiler ve o binanın Millî Eğitim Müdürlüğü’ne ait olduğunun dillendirilmesi üzerine yapıldı!

Yoksa kimseler duymayacaktı?

***

Millî Eğitim Bakanı “verdim gitti” türünden bir müjde olsun diye, bakanlığına dâir bir gayrımenkûlü, kamu da olsa herhangi bir kuruma “bağışlama” yetkisine sâhip midir?

Bakan da olsa hayır elbette!

Tabii sözle devir olmayacağı için resmî devir işlemlerinin de bilâhare yapılacağı açıklandı satır arasında…

Resmî devir için ne gerekir?

Mutlaka, şartı, yasalara uygunluğu, kuralı ve yetkililerin tüm bu prosedürü yerine getirerek sorumluluğu üstlendiklerine dâir sözleşmeye imza atmaları gerekir!

Aksi taktirde “yanlış hesap Bağdat’tan döner” misâli, gelecekte bugün bozulanlar yasa gereği düzeltilir ve bina aslına rücû eder!..

***

Bir ilâve açıklama da Elazığ Belediyesi’nin kendine devredilecek öğretmenevi binası karşılığında Millî Eğitim Müdürlüğü’ne 2 adet okul yapacağı şartının duyurulmasıydı…

Hatırlayın…

Dönemin Elazığ Valisi Muammer EROL ile Elazığ Belediye Başkanı Süleyman SELMANOĞLU, Ahmet AYTAR Spor Salonu Binası’nın yıkılması karşılığında, Elazığ Belediyesi’nin 2 adet spor salonu yapacağını birlikte açıklamışlardı…

Arşivde mevcut olan bu vaat, Ahmet AYTAR Spor Salonu tamamen boşaltıldıktan sonra ilk kazma vurulmadan önce salon içerisinde yine Vali EROL ile Belediye Başkanı SELMANOĞLU’nun yaptıkları ikinci bir açıklama ile hâlâ muhafaza ettiğim bir VTR kaydında da sabittir!

Hatta, sayın vali ile belediye başkanının; “Ahmet AYTAR Kapalı Spor Salonu’nun yerine 2 adet kapalı spor salonu” yapılacaktır söylemini de eleştirerek; “Spor salonu zaten açık olmaz, adı üstünde o nedenle spor salonu denir, “kapalı” demek yanlıştır!” Diye düzeltmede de bulunmuşuz o VTR’de!

Neticede bugün hiç kimse dile getirmiyor, belki de hiç hatırlamıyor ama el değişen Elazığ Belediyesi’nde Mücahit YANILMAZ Başkanlığı’ndaki Yönetim, bu vaadini yerine getirmedi!

Şehrin en merkezi yerindeki Ahmet AYTAR Spor Salonu yıkıldı, karşılığında Doğukent’in en ücra köşesine 15 Temmuz Spor Salonu adıyla basit bir salon yapıldı o kadar!

Bugüne kadar ikinci salonu ne gören, ne de bir duyan oldu?

Pekâlâ; Dönemin Elazığ Valisi Muammer EROL ile Belediye Başkanı Süleyman SELMANOĞLU’nun vaatleri ve taahhütleri ne oldu?

***

Şimdi ister istemez aklımıza geliyor…

Aniden Elazığ’a gelen Millî Eğitim Bakanı’nın tahayyül etmekte bile zorlandığımız milyarlarla ve müjde olarak telaffuz edilen yatırım vaatlerinin ödenekleri kolay karşılanır mı?

Halka yeni bir öğretmenevi müjdesi verirken, tarihî öğretmenevi binasını da Elazığ Belediyesi’ne müjde olarak vermiş olduğu sonradan ortaya çıkan sayın bakanın bu vaadi gerçekleşebilir mi?

Bu vaadin de böyle bir takasın da gerçekleşmesini istemiyoruz tabii ama tarihî öğretmenevi binasının karşılığında 2 Okul binası yapacağı söylenen Elazığ Belediyesi, yine bir okulu yapar da diğerini iç eder mi?