Spor sayfamızdaki manşet haber, Elazığspor’un kuruluşundaki sâhiplenişi anlatıyor…

TURAN Gazetesi’nin o dönemki yazarlarından merhum Nuri KAZANCI’nın size daha önce anlattığım tarihî çağrı niteliğindeki köşe yazısı, Elazığspor’un kuruluşunda özellikle etkili olmuştur.

Malatyaspor ile Diyarbakırspor’un profesyonel takım olma aşamasında attıkları adımları “örnek” gösteren rahmetli KAZANCI’nın ilin ileri gelenlerine yönelik yaptığı çağrı, Elazığ’ın sporcu potansiyeli ve elde edilen başarılara bakıldığında kesinlikle komşu vilâyetlerin önünde yer alması gerektiğini vurgulamaktadır.

Bu doğrultuda il yöneticilerinin Elazığ’ın spor alanında geri bırakılmasına kayıtsız kalamayacaklarını beyân eden Nuri KAZANCI, öncelikle bir yazar, aynı zamanda il futbol ajanı ve belediye çalışanı, gelecekte de Elazığspor idârecisi olarak ifâ ettiği görevler dolayısıyla konuya hâkim bir şahsiyet, ayrıca Elazığ âşığı bir insanımızdır.

Önce 12 Haziran 1967’ye kadar görevde olan Vali Yusuf YAKUPOĞLU, ardından 1971 Temmuz ayına kadar Elazığ Valiliği’ni sürdüren Zekeriya ÇELİKBİLEKLİ’nin, o dönemin ilginç bir özelliği olarak valilerin “Beden Terbiyesi Bölge Başkanı” unvanını taşımaları dolayısıyla bu çağrıya kayıtsız kalmadıkları âşikârdır…
O Dönemde devlet yapılanmasının spora ve Türk Gençliği’nin spor yapmasına ne kadar önem verdiği, mahallî mülkî âmirin taşıdığı unvandan bile kolayca anlaşılmaktadır!

***

Elazığspor Yönetim Kurulu başkanlığına, Elazığlı olmayan Samsunlu Suat TAYDAŞ’ın getirildiği açıklanır.
Yerel basın, gelişmeyi; “Elazığspor Başkanlığı’na faal, çalışkan ve enerjik Ziraat Bankası Müdürü Suat TAYDAŞ” getirildi ibâresiyle verir…
Suat TAYDAŞ eski bir futbolcu olduğu gibi, memleketi Samsun’da görev yaptığı günlerde Samsunspor’un kuruluşunda da önemli bir rol üstlenmiştir.
Suat TAYDAŞ’ın işi bilen, tecrübeli ve liyakat sâhibi bir başkan olarak takdimi, günümüzdeki “paralı başkan” etiketinden uzak, vali ve belediye tarafından desteklenen, idâri özelliğiyle de öne çıkan ve önemsenen “vasıflı başkan” niteliğinden kaynaklanmaktadır.
Nitekim böyle bir “başkan profili”, birbirinden güçlü yöneticilerden oluşan Elazığspor Yönetim Kurulu’na liderlik etmeye de lâyık kudrette olacaktır…
Banka müdürleri, tüccarlar, doktor, eczacı, memur, mali müşavir, gazeteci, fabrika müdürleri, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, bölge müdürleri, sendikacılar gibi seçkin bir idâreci topluluğundan oluşan Elazığspor’un 20 kişilik ilk yönetim kurulu listesinde; Rasim KÜÇÜKEL Başkanlığı’ndaki Elazığ Belediyesi’nden bir başkan vekili, bir de başkan yardımcısı olmak üzere 2 üst düzey belediye yetkilisi de yer almaktadır… 

***
Geçmişte gerçekten “şehrin marka değeri” olarak gözbebeği misâli önemsenen ve toplumun her kesimi tarafından sâhiplenilen Elazığspor, oluşturulan kısıtlı bütçelerle faaliyetini sürdürürken, karşılaşılan ekonomik sorunlara, bizzât şehrin ileri gelenleri tarafından çözüm üretilmiştir…
Bugün her fırsatta “kurumsallaşma” hedefini işâret ettiğimiz Elazığspor için dile getirilen “kalıcı gelirler”, kuruluş yıllarında da tek çâre olarak gösterilmiştir.
Sinema biletlerine Elazığspor’a destek amacıyla yapıştırılan 25 kuruşluk yardım pulları, bizzât valinin çağrısıyla halktan talep edilen bir gelir türüdür…
Halkın yanı sıra sinema sâhiplerinin de özverisiyle uygulanan bu yöntem, daha sonra akranlarımızın da hatırlayacağı gibi belediyenin otobüs biletleri, su makbuzları ya da elektrik makbuzlarına yapıştırılan pullarla yıllarca devam ettirilmiştir…

***

Vali Zekeriya ÇELİKBİLEKLİ’nin; “Elazığspor’u yaşatmak hepimizin gerçek görevi olmalıdır” sözü…
Yıllar sonra kapanma tehlikesi atlatan Elazığspor’a sâhip çıkan Belediye Başkanı Behçet SUSMAZ’ın; “Her Elazığlı, önce Elazığsporlu olmalıdır” ifâdesi…
Kuruluştan bugüne, geleneğin şehrin ileri gelenleri tarafından devam ettirildiğinin en bâriz kanıtıdır!
Elazığspor ortada bırakılmamalı, özellikle vali ve belediye başkanı başta olmak üzere “şehrin ileri gelenleri” tarafından “geçmişte olduğu gibi” gerçek anlamıyla sâhiplenilmelidir!
Ancak; Öncelikle Kurucu Başkan Suat TAYDAŞ gibi işi bilen, tecrübeli ve liyakat sâhibi olan, günümüzdeki “paralı başkan” etiketinden uzak, vali ve belediye tarafından gerçek anlamda desteklenecek, idâri özelliğiyle de öne çıkacak, güvenilir ve “vasıflı” bir başkan gerek Elazığspor’a!..