Dış ticaret verilerine göre, 2023 yılında 361.8 milyar doları bulan ithalatımıza karşılık ihracatımız 255.9 milyar dolar ve dış ticaret açığımız ise 106 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Aralık döneminde sektörlere göre ithalatın payı;

-İmalat sanayi sektörü, yüzde 80.68 (291 milyar 939 milyon dolar)

-Madencilik sektörü, yüzde 12.81 (46 milyar 343 milyon dolar)

-Tarım sektörü, yüzde 3.81 (13 milyar 801 milyon dolar)

-Diğer, yüzde 2.70 oldu…

2023 yılında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler arasında; 105 milyar 956 milyon dolarla Avrupa Birliği ülkeleri, 90 milyar 712 milyon dolarla diğer Asya ülkeleri ve 78 milyar 373 milyon dolar ile diğer Avrupa ülkeleri yer aldı. (1)

Mal grupları ile ithalatı incelediğimizde, gerekliliği ile öne çıkan ham madde (ana madde) alımlarının 261.3 milyar dolar, yatırım (sermaye) malları ithalatının 52.5 milyar dolar olduğu, bunun dışında 47.6 milyar dolar tutarında ise tüketim malları ithal etmiş olduğumuz görülmüştür. Tüketim malları grubu içerisinde gıda maddeleri ithalatı için 2023 yılında yaklaşık 14 milyar dolar ödedik.

Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alan ülkemiz artık dışa bağımlı bir hale geldi. Yıllarca ihraç ettiğimiz soğanı şimdi Kazakistan’dan ithal ediyoruz. Bunun dışında İspanya ve İran’dan salça, Brezilya’dan da börülce ithal etmeye başladık. Konya Anadolu’dan bütün dünyaya yayılan buğdayın ambarı iken bugün bütün dünyada en çok buğday ithal eden 3’üncü ülke haline geldik. Bu nedenle buğday ithalatı 3.5 milyar dolarla zirvede yer alırken, buğdayı Kazakistan, Rusya, Kanada ve savaştaki Ukrayna’dan satın aldık. Bundan sonra sırasıyla, 1.9 milyar dolar soya, 1.6 milyar dolar pamuk, 1.3 milyar dolar ham ayçiçek yağı, 1.1 milyar dolar büyükbaş hayvan, 579 milyon dolar tütün ithal ettik. Şeker fabrikalarını kapattıktan sonra Brezilya, Mısır ve Suudi Arabistan’dan 224 milyon dolar şeker satın aldık. 30 yıl önce dünyadaki üretimin yüzde 40’ını ve ihracatının ise yüzde 70’ini gerçekleştiren ülkemiz ne acıdır ki, şimdi 383 milyon dolar ödeyerek mercimek ithal ediyor. Mercimek üretimi yapmayan Kanada, bizden mercimek örneği alarak üretici konumuna geldi. Şimdi mercimek ihtiyacının yüzde 80’ini Kanada’dan karşılıyoruz. Mısır ithalatımız için 560 milyon dolar öderken, arpaya 448 milyon dolar, susama 375 milyon dolar, pirince ise 360 milyon dolar ödemek zorunda kaldık. Bunun dışında Polonya’dan ve Fransa’dan kırmızı et ithalatımız 224 milyon dolar oldu. Eskiden ülkemizde yetiştirilen ceviz, kuru bezelye, nohut, Antep fıstığı ve bademi ithal eder hale geldik.

Türkiye’nin tarım ürünü ithal ettiği ülkeler arasında Zimbabve, Şili, Madagaskar, Peru, Kostarika, Gana, Kotdivuar veMyanmar gibi ülkelerin yer alması ve dünyada 126 ülkeden 133 çeşit tarım ürünü ithal etmemiz ilginç değil mi? (2)

Bir taraftan ülke ülke dolaşıp borç para ararken, aldığımız borç paralarla daha önce ihraç ettiğimiz mercimek, nohut ve fasulye gibi ürünleri yanlış tarım politikaları nedeniyle ithal ediyoruz. Bu ithalat ve dövizdeki yükseliş yüzünden gıda enflasyonunu düşüremeyen bir ülke haline geldik. Artık yapılan bu yanlışlara son vermenin ve yetkililerin sınırlı kaynaklarımızı doğru kullanmalarının zamanı geldiğine inanıyoruz.

Kaynakça:

(1)   Dış Ticaret Veri Bülteni

(2)   Veli Toprak