Şehirler kendilerini ancak markalaşma özellikleri ile tanıtabilecekleri için öncelikle “Marka Şehir’in’’ tanımı ve özelliklerini anlatmak istiyoruz. “Sahip olduğu konum, mimari, tarih, alt yapı, ulaşım, güvenlik, ticaret, kültür ve benzeri özellikleri ile kendisine benzer ya da rakip şehirlerden olumlu yönde ayrışarak çekim merkezine dönüşebilen şehirler” marka şehir olabilecektir tanımı birçok özelliği taşımasından ötürü doğru bir anlatım olarak kaynak çalışmalarda yer almaktadır.

Günümüz dünyasında birçok ülkenin başkentinin o ülkenin en fazla marka değerini taşıdığını, bu nedenle Londra, Paris ve Roma gibi şehirlerin marka şehir olduklarını görüyoruz. Bunun yanı sıra birçok şehir de sırf konumları, tarih, sanat ve kültür özellikleri nedeniyle marka haline gelmektedirler. Örneğin; İstanbul gibi Avrupa ve Asya kıtalarının birleştiği, içinden eşsiz bir güzellikte boğaz geçen ve üç imparatorluğun başkenti olmuş bir şehir insanlar için her zaman çekim merkezi olmuş ve marka şehir haline gelmiştir.

Çekim merkezi olma özellikleri nedeniyle marka değeri yaratan şehirler bu farklılıklarından ötürü yerli ve yabancı turist ve yatırımcıları çekerek şehrin gelir ve yaşam kalitesinin artmasına katkı yaratmaktadırlar. Zira bu şehirlerin sunduğu, diğer şehirlerde olmayan ve rekabet avantajı sağlayan özellikler insanlar üzerinde pozitif bir şehir algısı yaratmakta ve o yerin çekim merkezi olmasını sağlamaktadır. (*)

Bu genel tanımdan sonra Elazığ’ın ne ölçüde marka şehir özelliği taşıdığını ve bu kapsam içinde değerlendirilebilme şansını incelemek istiyoruz. Şehrimiz çok sayıda uygarlığın yaşadığı bir yörede bulunması nedeniyle çok önemli tarihi ve kültürel varlığa sahiptir. Harput 4 bin yıllık tarihi geçmişi ve sahip olduğu kültür zenginliği ile adeta bir açık hava müzesi konumundadır. Bu özellikleri nedeniyle Harput “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi”ne kabul edilerek insanlığın ortak mirası haline gelmiştir. Elazığ ve ilçeleri bölgede yaşayan eski kültür ve uygarlıkların izlerini taşıyan yüzlerce tarihi ve kültürel eseri barındırmaktadır. Bu farklı konumu ve barındırdığı zengin değerler nedeniyle şehrimiz cazibe merkezi özelliklerini taşımakta ve marka şehir olma kriterlerine sahip bulunmaktadır. Bunun yanı sıra sanat ve kültür zenginliğimiz içinde önemli bir yeri olan Harput musikisinin çok sesli senfonik orkestraya uyarlanması ile ortaya çıkan “Harput Senfonisi” eseri de şehrimizin marka değeri özelliğine önemli bir katkı sağlayacaktır.

Elazığ’ın sahip olduğu bu özellikler gözönünde bulundurulduğunda diğer şehirlerimize göre bir farklılık yarattığı ve olumlu yönde onlardan ayrıştığı görülmektedir. Bu nedenle “Turizm ve Kültür” kenti olmayı haketmektedir. Farklı kültürlere ve tarihi değerlere sahip olmanın yanında önemli doğal güzelliklere ve kültürel birikime sahip olan şehrimizin “marka kent” olması için bugüne kadar neden beklediğimizi anlayamıyoruz. Daha fazla zaman kaybetmeden bu konuda ortak bir proje geliştirilmesini öneriyoruz. Bu projede Valilik, Belediye, Üniversite, Ticaret ve Sanayi Odası ile STK’ların yer almalarını, kent konseyinin de bu olayı gündeme almasını ve şehrimizin tanıtımında markalaşmaya önem verilmesini arzu ediyoruz. Daha öncede yazdığım ve sıkça gündeme getirdiğim gibi, bu zengin tarih ve kültürel varlığın üzerinde oturmak marifet değildir. Önemli olan sözkonusu bu hazineyi ülkemize ve dünyaya tanıtıp, bu değerler üzerinden kendimize bir marka yaratmaktır.

Kaynakça:

(*)Müyesseroğlu E./Nisan-2019