Muhalefet partileri son yıllarda bayağı atağa kalkmış görünüyor. İktidarın uyguladığı yanlış politikalar muhalefete daha çok malzeme verse de özellikle son yıllarda daha akılcı bir şekilde muhalefet gerçekleştiriliyor.

Muhalefet iktidara gelince yapmayı planladığı projeleri basın ya da başka yollarla halk ile paylaşınca, iktidarda bir şekilde bunları yapıp, hayata geçirmeye çalışıyor.  İlk başta aklımıza gelen dini bayramlarda emeklilere verilen bayram ikramiyesi oldu. Muhalefet iktidara gelince emeklilere dini bayramlarda ikramiye vereceğim deyince, iktidar cephesinde kızılca kıyamet koptu. Nasırına basılan yiğit misali biz bu ikramiyeyi emeklilerimize veririz nidaları havada uçuştu…

Nitekim ikramiyeyi de verdiler, ancak üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen, artan fiyatlar karşısında, bizim kuş kadar emekli bayram ikramiyesi güneş görmüş yağ misali erimeye başladı. Anlaşılan güncelleme için yine muhalefetin yine bir adım atması, iktidarın nasırına basması gerekiyor.

Asgari ücretin yükseltilmesinde de muhalefetin rolü azımsanamayacak kadar fazla. Muhalefetin söylediği rakamlar, iktidar için bir çıta olmuş, işçinin alın teri bir nebzede olsa değerine ulaşabilmiştir.

Yılların sorunu EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ise yine muhalefetin kararlı ve ısrarlı adımları sonucunda, tam olarak bununla ilgili vatandaşlarımızı memnun etmese de seçim öncesi bir karara bağlanacakmış gibi görünüyor.

Muhalefetin, ülke ve vatandaşların menfaati için iktidarın nasırına basmasına devam etmesi çok yerinde olması ve devam etmesi gerekiyor.

Yerelde de bu görevi özgür ve cesur medya gerçekleştirmektedir. Uygulanan ya da uygulanmaya çalışılan yanlış projeler ve icraatlar sık sık dile getirilmektedir. Ben yaptım oldu mantığı en başta şehre zarar vermekte, bir haber uygulayıcılarının ise siyasi hayatında ağır faturalar çıkarabilmektedir. Ortak akıl ile hareket etmeyi göz ardı edenler; kargayı kılavuz edindiklerini fark ettiklerinde artık çok geç olacaktır. Doğruları okumayı veya duymayı reddeden, doğru sözleri duyunca nasırına basılmış gibi yüzünü buruşturan, kibirli insanlardan bu şehir çok çekmiştir…

Uzun yıllar yanında duran vezirinin görevine son veren padişah, bunun nedenini soran vezirine şu cevabı vermişti…

Ben en nihayetinde bir insanım, bu kadar yıl boyunca mutlaka bir hatam olmuştur. Eğer bu hatamı görmediysen eksikliğin var demektir. Eğer hatamı görüp te söylemediysen bu sefer de hainsin demektir… 

Anlayacağınız vezir padişahının nasırına basmayı hiç düşünmemiş. Padişahım çok yaşa, en büyük sensin, yaşa var ol nidaları ile uyutulan padişah, Allah’tan akıllı adammış da sözde dost özde düşman veziri yanından uzaklaştırmış.

Doğru insanlar ile karşılaşmak, nasırsız bir ömür sürme dileği ile…