Sıkı para ve maliye politikası uygulamaları, başta reel sektör olmak üzere birçok alanda büyümeyi yavaşlatmaya başladı.
Uygulanan bu politikalar özellikle inşaat sektöründe talep daralmasına yol açtı. Krediye daha bağımlı ve faiz oranlarına duyarlı bir sektör olan inşaat, büyümenin yavaşlamasıyla birlikte talep daralmasını daha da artırmaktadır.

Sanayi, imalat ve diğer birçok sektör de bu daralmadan etkilenmeye devam etmektedir. Söz konusu politikaların temel amacı; yüksek faiz ve enflasyonla mücadele etmek, bütçe disiplinini sağlamak, kamu harcamalarını kısıtlamak ve vergi artışları yoluyla talebi dengelemektir.
Bu uygulamalar sayesinde hiperenflasyon tehlikesinin önüne geçilmiş, enflasyon ve faiz oranlarında düşüş süreci başlamıştır.

Tasarruf sahipleri bu dönemde kur korumalı mevduat, bono, tahvil, mevduat ve katılım hesapları gibi araçları tercih etti. Geleneksel yatırım aracı olan altın ve likit fonları tercih edenler ise yüksek getiriler elde etti.

Son yıllarda yatırım fonlarına yönelen yatırımcı sayısında da dikkat çekici bir artış görülmektedir.
Yatırım fonları, bireysel birikimlerin bir portföyde toplanarak profesyonel portföy yöneticileri tarafından belirli kurallar çerçevesinde yönetildiği finansal araçlardır. Bu fonların içerikleri kamuya açık platformlarda paylaşılmakta olup, her türlü finansal varlığı içerebilmektedir. Aracı kurumlar üzerinden işlem yapan yatırımcılar, fonlara ilişkin tüm bilgilere anlık olarak ulaşabilmektedir.

Eylül ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesi, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ara verebileceği yorumlarını beraberinde getirdi. Ekim ayında da enflasyonda düşüş beklenmemekle birlikte, Merkez Bankası politika faizinin %40,5, enflasyon oranının ise %33,29 seviyesinde olması, indirim olasılığının hâlâ masada olduğunu göstermektedir.

Filistin’de ateşkesin sağlanmasıyla birlikte yeniden gündeme gelecek olan yapılanma ve projeler konuşulmaya başlanabilir. Bu sürecin devamı halinde, Suriye’de yönetim yapılanmasının güçlenmesi ve Rusya-Ukrayna barışının da gündeme gelmesi muhtemeldir.

Bölgemizde barışın sağlanmasıyla birlikte, ekonomimizde de kademeli bir iyileşme süreci görülecektir. Bu gelişmelerden olumlu etkilenecek şirketlerimiz, zamanla hak ettikleri değerlere ulaşacaktır.

Hayırlı haftalar dilerim.