Hafta sonu Elazığspor ve Elazığ Karakoçan takımlarının güçlü rakiplerle oynanan iç saha maçlarını izlerken, kaçan puanlara üzüldük.

Önce Elazığspor’un maçını takip ettik.

İlk yarıda daha etkili olan taraf Belediye Kütahyaspor olurken, özellikle hızlı ve çabuk hücuma çıkan anlayışıyla çok can yakacak bir görüntü verdi misafir takım…

Nitekim 30. Dakikada takımın en etkili oyuncularından Enes Nalbantoğlu’nun Yiğitcan-Murathan anlaşmazlığından kaynaklı golü kolay bir gol olurken, tribünleri de umutsuzluğa sevk etti.

Cafer hocanın yenilen golü Murathan’a fatura etmesine de bir anlam veremedik.

Müşterek hatada Yiğitcan-Murathan arasındaki tercihte, zayıf halka Murathan kenara alınırken, Cafer Aydın’ın hata yapanı cezalandırma alışkanlığı bu maçta da devam etti.

Selim Enes Özeren’in oyunu dikine yönetmesini benimserken, 1-2 pozisyonda “bencil” davranmasını da yadırgadık doğrusu.

2. yarıda skor 1-0 devam ederken, kaybedecek bir şeyi olmayan Elazığspor’lu genç oyuncuların son bir hamleyle puana sarılmaları takdire şayanken, Selim Enes Özeren’in bu kez akıl dolu pasında sahada varlığı pek belli olmayan İzzet Topatar’ın golü kazandırdığında sahadaki varlığını hissettik.

Kütahya’nın ikinci golünde aktif bölgede ofsayt pozisyonunda olan ancak topa dokunmadığı için pasif ofsayt olarak değerlendirilen Muhammet Arslan’ın gol için takımına avantaj sağladığını fark edemeyen hakem Burak Yücetağ ve kıdemli yardımcısı Mehmet Ekmekyermez’in müşterek hatasıyla Talha Aydemir’in golüne mahkûm olduk.

Yine yılmadı bizim çocuklar.

Selim Enes Özeren’in serbest vuruşundan gelen ortasına dokunan Abdullah İçen; hem “pes etmek yok” dedi, hem de “sonuna kadar savaşacağız” mesajını verdi.

Maçın son bölümünde maç bitti-bitecek derken, 2-3 defa saatine bakmasına rağmen Kütahyaspor’un atağını devam ettiren hakem Burak Yücetağ’ın dönen pozisyonda 3 kişiyle atağa kalkıp belki de çok rahat gol olacak pozisyonu kesip maçı bitirmesi; Elazığspor’un çok anlam taşıyacak galibiyetine de engel oldu

Neydi o formaların hali?..

Maçta formaların arkasındaki sırt numaralarının boyalı hali bizleri derinden üzdü.

Acaba geçen yıllardan kalan formalar mıdır diye merak ederken, sorduğumuzda yeni sezon formaları olduğunu öğrendik.

Peki neden iç içeydi renkler formalarda?

Yıkanmadan olduğu söylendi.

Renklilerle beyazlar aynı kazanda yıkanınca, ortaya bu ”renkli” görüntüler çıkmış.

Üzüldük tabi ki düştüğümüz bu duruma…

Sorumluları kimse; hesabı da sorulmalı…

Elazığspor daha fazla mağdur olmamalı…

Karakoçan’ın farklı planları olmalı…

Elazığ Karakoçan takımında düşüş devam ediyor.

Zor bir gruptalar, farkındayız,

Ancak…

Şile Yıldızspor’un fizik güce dayalı oyun anlayışına 2. Yarıda alternatif oyun planı uygulanmalıydı.

Hep baskı-pres yapmak yerine, bir duvar gibi geri gelen yüksek toplardan vazgeçilerek, yerden çabuk ve hızlı hücumlarla pozisyon üretilmeliydi.

Olmadı…

Yapamadı oyuncular.

Çabuk toparlanmaları ve rakipleri olan Darıca Gençlerbirliği ve Beyoğlu Çarşı maçlarını mazeretsiz kazanmaları gerekli…

Pes etmek yok!..

Vazgeçmek yok!

Yoksa bu sezon da emekler boşa gider…

Hayaller suya düşer…

Unutmayın!..

“Yenildiğinizde” değil; “vazgeçtiğinizde” kaybedersiniz…