Kıymetli Turan Gazetesi okuyucuları öncelikle sizlere sağlıklı ve mutlu bir hafta dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Uzun zamandır yazılarımda ve paylaşımlarımda hep verimlilik konusunun öneminden bahsetmekteyim. Biliyorsunuz ki verimlilik sadece Enerji ile ilgili değil yaşamımızı sürdürmemiz için gereken tüm maddeler için olursa anlamlı olur.

Bugün sizlere su tasarrufu konusunda örnek olabilecek ve son 10 yılda denenmiş, başarılı olmuş SUSUZ TARIM veya KURU TARIM ile ilgili bilgiler aktarmak istiyorum. Tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da içilebilir ve kullanılabilir su kaynaklarının yaklaşık %80’i tarımsal üretimde tüketiliyor. Tarım alanında kullanılan suyun yaklaşık %35-40’ı ise vahşi sulama nedeniyle israf ediliyor. Gelecek 30 yılda 48’den fazla ülkenin su sıkıntısı çekeceği uzmanlar tarafından tahmin edilmektedir. İşte bu nedenlerle hali hazırda bir teşvik programı içerisinde olmayan susuz tarımın da teşvik edilmesi konusunu irdelemek doğru olacaktır.

Modern basınçlı sulama sistemleri ile ülkemizde son 5 yılda su ve enerji tasarrufu konusunun desteklenmeye başladığını belirterek, sulu tarım ile ilgili ne gibi destekler var konumuzu çok dağıtmadan kısaca aktarmaya çalışayım. Kullanımı geleneksel sulamaya göre her gün daha çok artan bu modern sistem; çiftçilerin enerji, işçilik ve su maliyetlerini azaltıyor. Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Tebliğ 25 Şubat 2021 tarihli ve 31406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2 Haziran 2022 tarihinde çıkan haberlerde Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre, 2007 yılından itibaren uygulanan Bireysel Modern Basınçlı Sulama Sistemi projeleri kapsamında, 2017-2021 yılları arasında 3,95 milyon dekar alanı kapsayan, 42 bin 531 projeye toplam 901,16 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır denilmiştir. Son beş yıllık dönemde yürürlüğe giren T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları hakkındaki tebliğler kapsamında modern basınçlı sulama kredilendirme konularından yararlananlar ülkemizde oldukça fazladır.  Bu programın yedi adet yatırım konusu olduğu ve bunların ise a) tarla içi damla sulama, b) tarla içi yağmurlama, c) tarla içi mikro yağmurlama, ç) tarla içi yüzey altı damla sulama, d) lineer veya center pivot, e) tamburlu, f) güneş enerjili sulama sistemi kurulması gibi maddelerden oluştuğu açıklanmıştır. Bu program il ayırt etmeksizin ülkemizin tüm yerlerinde uygulanacaktır diye belirtilmiştir. Bireysel sulama sistemlerine yönelik mal alımlarında, bent gibi su alma yapısı inşası, yeni kuyu açılması, enerji nakil hattı, depolama tesisi gibi yapım işleri ve su kaynağından sulama alanına kadar sadece iletim hattı yapılması hibe desteği kapsamı dışındadır.

Tarım ve Orman Bakanlığının 2021-2025 yılları için geçerli olmak üzere, kırsal alandaki tarımsal üreticilerin desteklendiği bireysel sulama sistemlerinin desteklenmesi programı 2022 yılı başvuruları başlamıştır ve 2022 yılının 15 Mart tarihinde başvurular son bulmuştur. Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Kalkınma Ajansları bireysel sulama sistemlerinin desteklenmesi konusunda çiftçi kayıt sistemine kayıtlı gerçek kişilerin, tarımsal şirketlerin, sulama kooperatiflerin ve tarımsal kalkınma kooperatiflerinin faydalandığı bilgi formunu paylaşmışlardır. Tarımsal faaliyetler için geliştirilen modern basınçlı bireysel sulama makine ve ekipmanının üreticiler tarafından kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. %50 hibe oranında en fazla 500.000 TL hibenin verildiği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Ajanslarının beraber yürüttüğü projeler oldukça caziptir.  Bireysel sulama sistemlerinin 2023-2025 yılları arası desteklenmesi programının ise 1 Ocak -28 Şubat tarihleri arasında olacağı açıklanmıştır.

SUSUZ TARIM mevzusuna geri dönersek; aslında geleneksel adı ile KURU TARIM dediğimiz tohum ve fidan dikimi sırasında can suyu dediğimiz su haricinde bir sulama yöntemi kullanmadığımız tarım çeşididir. Su kullanımını azaltmak ile su transferini sağlayan pompa gücünü dolayısıyla eğer güneş enerjisi sistemi ile destekleniyorsa bu yatırım miktarını da azaltmış oluyoruz. Yaklaşık 10 aydır susuz tarım ile ilgili internette tarama yapmama rağmen birkaç girişimci dışında örnek verebileceğim bir duruma rastlamadım. Yine çok araştırmama rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından susuz tarım ile ilgili teşvik mekanizmalarına da rastlamadım. Eskiden beri susuz yetiştirdiğiniz bir takım meyve sebze çeşitleri olmuştur. Badem, üzüm, soğan ve patatesi bu çeşitlerde öncü sayabiliriz, son zamanlarda süs bitkileri de susuz tarımda yerini bulmuştur. Daha önce de belirttiğim gibi yaklaşık 10 yıldır ilimizde sürdürülen susuz tarım örnekleri söz konusudur ancak bu konu ile ilgili ilimiz kamu ve özel sektöründe teknik bilgi sahibi olan teknik personel de mevcut değildir. Kulaktan dolma bilgiler ile bu işten geçmişte başarılı olmuş çiftçilerden faydalanırsanız şanslısınız. Aslında İl Tarım Müdürlükleri veya tarım ile ilgilenen diğer kuruluşlarımız hem sulu hem susuz tarım ile ilgili sahada çiftçilere bilgi ve tecrübe aktarımı gerçekleştirip destek sağlayabilmelidirler. Batı ülkelerinde Tarım Eğiticilerinin ve Ziraat Mühendislerinin tarla ve bahçeler ile ilgili yılın dört mevsimi boyunca sorumlu oldukları çiftçiler ile ilgilendikleri, gübre, ilaçlama ve toprak analizleri konusunda destek verdiklerini, tarlalarda veya bahçelerde başarılı bir şekilde ürün elde edilmesi için çaba sarf ettiklerini hep duyup okumuşuzdur. Bu doğru modellerin ülkemizde de olması gerektiği konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın adım atması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü artık tarımda bitme noktasına geldiğimiz bu yıllarda tarım için en doğru en mantıklı modelleri uygulamamız gerekmektedir.

Ne yazık ki küresel iklim değişikliği nedeniyle ülkemiz kuraklığı en ağır şekilde yaşamaya aday bir ülkedir. Kuraklık sorunu ile güçlü bir şekilde mücadele edebilmemiz için tarımsal ürün seçimimizde sulu tarım ürünlerinden kuraklığa ve dona dayanıklı susuz tarım ürünlerine geçiş yapılması gereken bir zamana gelinmiştir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Kasım 2022 ayına göre revize ettiği 3, 6, 9, 12 ve 24 aylık Kuraklık haritası değerlendirmesine bakıldığında durumun çok içler acısı olduğunu görebiliriz. Ekte 24 aylık değerlendirmeye göre ülkemizin ve özelikle bölgemizin kurak bölgelerini renk dağılımı verilmiştir.

Yıllardır ilimizde en büyük sorun haline gelen Kuzova ve Uluova sulama projelerinden vazgeçip diğer bazı illerimizde kuraklıktan dolayı susuz aromatik bitkilere geçilmesinin benzeri bir uygulaması belki ilimiz için de daha hayırlı olacaktır. Isparta’da bir girişimci çiftçimiz mısır ve yonca tarımı yerine bir an önce susuz yetişen aromatik bitkilere geçilmesi gerektiğine işaret ederek,   hiç değilse çiftçilerin bir kısmının susuz yetişen aromatik bitkilere geçmesi gerekiyor ki, gelecek nesillerin içme suları kurtulabilsin fikri ile susuz tarım başlatmıştır. Damlama sulama ile siz aromatik bitki yetiştiriciliği yaparsanız yüzde 75 oranında su tasarrufu sağlıyorsunuz, bunun yanında sulu tarımla yetiştirilen mısır ve yonca ile başa baş veya onlardan daha fazla gelir sahibi oluyorsunuz demiştir. Özellikle büyükbaş hayvancılık yerine küçükbaş hayvancılık ve su tüketen bitkiler yerine de susuz yetişen aromatik bitkilere Göller Bölgesi'nde bir an evvel geçilmesi gerekiyor ve bunun bir tarım politikası olarak özellikle Göller Yöresi'nde uygulanması gerekiyor" demiştir. Bu fikrin bu bölge için de uygulanması elzemdir.

Tüm ağaç ve sebzelerin, toprağın bir miktar altında bulunan mikro gözeneklerdeki su kaynağı ile hayatını sürdürebileceği bilinmektedir. Susuz tarımda ekilen fidanların sulu ekilecek fidanlara göre daha derin çukurlara yerleştirilerek ekilmesi gerekmektedir. Herhangi bir yüzey sulamasından yoksun kalan kuru tarım bitkileri, toprak nemini aramak ve emmek için derin, sağlam kökler geliştirir. Geleneksel olarak sulanan muadillerine göre daha az su emdikleri için, kuru tarım ekinleri karakteristik olarak daha küçüktür, ancak besin açısından daha yoğun ve lezzetlidir. Sulama olmadığı için mahsulleri mevsimsel yağışların ve yıldan yıla değişen toprak koşullarının insafına kalıyor. Yıl boyunca sulu tarımda sulanan ağaçların sulama periyodu boyunca susuz tarımdaki ağaçların içlerinin sürülmesi veya işlenmesi ile su ihtiyaçlarını karşıladığını biliyoruz. Kuru tarımın coğrafi sınırlamaları olsa da, daha fazla kıyı tarımının yolunu açabilir ve kurak bölgelerdeki çiftçilere daha az suyla tarım yapma teknikleri sunabilir. Rakım yükseldiği zaman iklim ve hava koşullarına bağlı olarak sulama gerekmeyebilir. Bu şekilde temiz su kaynakları korunacak, herhangi bir sondaj, kuyu, elektrik ve sürekli sulama ekipman maliyetlerinin olmayacağı aşikardır. Tam da bu noktada yıllardır sulu tarıma verilen desteklerden yukarıda bahsettik, bu kadar desteğin yanında susuz tarıma hiç hibe ve teşvik mekanizmasının geliştirilmemesi ülkemiz adına çok üzücü bir durumdur. Kuraklığın kapımızı çaldığı bu yıllarda alternatif tarım yöntemlerini denemek en doğrusudur. Susuz tarımda su gözeneklerinin ağaç ile irtibatının kesilmemesi için ağaç aralarının kök yakınlarına kadar traktör veya çapa makinaları ile sürülmesi ile yabani ot oluşmayacak ve dikilen ağacın yaşam ömrünün uzaması sağlanarak ağaç için en önemli görev tamamlanmış olacaktır. Her yıl verilen mazot gübre desteklerinin susuz tarımda dekar başına periyodik olarak gerçekleştirilen tarla veya bahçe için sürüm bedeli olarak verilmesi en doğru karar olacaktır. Yabani ot oluşmaması için gübre veya zirai ilaç desteği, inşaat işleri alım kalemleri, makine, ekipman ve malzeme alımı da susuz tarım için teşvikler kapsamına alınabilir.

Ülkemizde çevre, insan, hayvan sağlığına zarar vermeyen bir üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla yapılan bir tarımsal üretim şekli olan İYİ TARIM UYGULAMALARI kapsamına ivedi bir şekilde SUSUZ TARIMIN da alınması gerektiğini belirterek, susuz tarım kurallarına uymak şartıyla topraktan maksimum verimi almaya gayret edelim.

Esen kalınız…