Tarihten bir yaprak köşemize 7 Haziran 1988 tarihli Gazetemiz ile devam ediyoruz.
“Ölümsüzlüğünün 400. Yılında Mimar Sinan, Fırat Üniversitesi’nce Anılıyor”Üst spotu ve“Bu Münasebetle Bugün Fırat Üniversitesi’nde Bir Konferans ile Sergi Düzenleniyor” Başlığı gazetemizin sol üst kısmındamanşet haberi olarak dikkatleri üzerine topluyor.
Türk ve Dünya Kültür mirasına bırakmış olduğu muhteşem eserlerle; yüzyıllar sonra bile adından saygı, hayranlık ve örnek alınacak bilgiler bırakan Mimar Sinan’ı; yapmış olduğu eserlerle ve bizlere yüzyıllar sonra bile vermiş olduğu derslerle anmalıyız. Yıllara, doğal felaketlere ve depremlere meydan okuyan eserleri günümüz mimarlarının örnek alması gerektiği şaheserlerdir.
Günümüzde inşa edilen yapıların çoğunun birkaç on yıl ömrü olduğunu düşünürsek; gerek tasarım, gerek işlevsellik açısından yüzyıllara hitaben tasarlanıp, devrin kalitesinin çok üstünden yapılar inşa edildiği zaman, tarihte bunu bir şekilde not ediyor ve sizi ölümsüz ustalar arasına isminizi yazıyor.
Günümüzde inşa edilen, halkın kullanımında bulunan; cami, kamu binaları, okullar vb. yapıları düşündüğünüzde, bir de günümüzdeki teknik, teknolojik imkânları hesaplarsanız, bu imkanların yüzde birine sahip olmayan Mimar Sinan’ın dehasını bir kere daha hatırlarsınız.
***
“Hava Sıcaklığının Güney Bölgelerimizde Artacağı Belirtildi”
Başlığı ana sayfamızda sağ üst kısımda gözümüze çarpıyor.
Haberimizin içeriğinde, mevsim normallerinde seyreden sıcaklıkların, önümüzdeki günlerde yurdumuzun güney bölgelerinden başlayarak artacağını öğreniyoruz.
Mevsimlerin birkaç ay ileriye sarktığını ve küresel iklim krizinin etkilerinin yaşandığı günümüzde, normal mevsim döngülerinin değiştiğini artık hepimiz fark edebiliyoruz. Bunun önlenebilmesi bir yana etkilerinin yavaşlatılabilmesi için mümkün olduğunca çevreye ve doğaya saygı gösterip onu korumalıyız.
***
“Federal Almanya’daki Türk İşçilerinin Nohut Mercimek İhtiyaçlarının Türkiye’den Karşılanması İstendi”Haberi ise ana sayfamızın orta kısmında kendisine yer bulmuş.
Günümüzde kendi ürettiğimiz tarımsal ürünlerimiz bizlere yetmemekte; yurtdışından onlarca tarımsal ürünü (saman dahi) ithal etmekteyiz.
Tarım ve Hayvancılıkta kendi kendine yetebilen, dünyadaki sayılı ülkelerden birisi olan Türkiye’miz, uygulanan yanlış politikalardan dolayı, günümüzde birçok tarım ürününde yurtdışından ithal etmek zorunda kalmıştır. Bu durum tüm halkımızı ziyadesiyle üzmek bir yana, milli servetimizin de yurtdışına çıkmasına sebep olmaktadır. Türkiye coğrafyası, tarım ve hayvancılıkta, akıllı ve düzenli tarım politikalarıyla, kendisine ve çevre ülkelere rahatlıkla yetebilecek potansiyele sahiptir. Ekilecek her karış toprağı ekmeli, onu ekecek olan çiftçilerimize de her türlü desteği vermek zorundayız. Bunun başka bir yolu yoktur.
***
“Dünya’da Traktörde Önde, Tarım Makinalarında Gerideyiz”
Haber başlığı ise ana sayfamızın sağ orta kısmında bulunuyor.
Tarım ile ilgili bir haberimize daha rastlıyoruz. İstatistik kurumlarından alınan verilere göre, dünyada tarımla uğraşan nüfusumuzun kullanmakta olduğu traktör oranına göre önde olduğumuz; tarım makinalarında ise geride olduğumuz verilere ulaşabilmiş bulunmaktayız. Kara Saban’dan Traktöre hızlı bir şekilde geçen Türk çiftçisi, tarım makinalarında 1988’li yıllarda geri kalmış durumda olsa da, günümüzde tarımda makineleşme oranımız çok daha yüksektir. Ancak artan mazot fiyatları ve çiftçinin borcundan dolayı haczedilen traktör haberlerine daha sık rastlamaktayız.
Çiftçimizin çağın en modern makinaları ile donatılıp, verimli bir şekilde üretim yapabilmesi noktasında desteklenmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatmadan kendimizi alamıyoruz.
***
“Dört Ayda 1,2 Trilyon Liralık KDV Tahsil Edildi”
Başlığı ise ana sayfamızın alt kısmında yer alıyor.
Geçen yılın aynı dönemine göre, tahsil edilme oranı artan KDV diye kısalttığımız, Katma Değer Vergisi, dolaylı vergiler kategorisinde bizlerle daha uzun yıllar yaşayacağa benziyor. Vergi kutsaldır. Her vatandaş vergisini ödemek zorundadır. Bunun tartışılacak bir tarafı da yoktur. Ancak Hükümetler, tahsil edecekleri vergiyi toplumun tüm kesimlerine, gelirleri oranında adil bir şekilde tahakkuk ettirip, tahsil etmelidir.
Bordrolu çalışanlarından kuruşu kuruşuna tahsil edilen vergiler, zengin bir müteahitin vergisinin bir kısmının af edildiğini duydukları zaman, oluşan ruh hali hiç de hoş değildir.
***
Dörtyüz yıldır kubbelerde yankılanan
Tekbirlerle mermeri işler Sinan
Ş.T.
***
Sus Payı Adlı köşe yazısı ile Şeref TAN hocamız, gazetemizde değerli görüşlerini bizlerle paylaşıyor.
***
Taşlama Adlı şiiri ile Kırlangıç’a Cevabımdır Şiirini yazan Murat KUŞCUBAŞI ağabeyimiz; o dönem karşılıklı atışma şiirleri ile birkaç hafta bu güzel şiir atışmasını siz değerli TURAN okuyucuları ile paylaşmışlardı. Kırlangıç takma adını (Mahlas) kullanan usta ağabeyimiz Rahmetli Şeref TAN, en sonunda şiirinde kendini açıklamış ve güzel bir hatıra olarak TURAN Gazetesi sayfalarında yer almıştır.
Selam ve Saygılarımla.