Hükümetimiz geçtiğimiz hafta içerisinde bir ekonomik program daha açıkladı. Kısa adı OVP olan, Orta Vadeli ekonomik Program olarak nitelendirilen OVP’nin, programda belirtilen hedeflere ne kadar uyulacağı; bu hedeflerin ne kadarının tutturulacağı ise tam bir muamma… Bunu neye dayanarak söylüyorum, mevcut iktidarın pek de uzak bir geçmişte yapmış olduğu açıklamalara, hedeflere bir göz atarsanız bana hak vereceksinizdir.

    Şu sık sık “BAKIN BURASI ÇOK ÖNEMLİ...” diye açıklama yapan önce damat sonra maliye bakanı olan taze siyasetçimizi hatırlarsınız… Milletin aklı ile dalga geçen, ekonomi ve piyasa kurallarından bi haber, verdiği talimatlarla ekonomiyi yöneteceğini zanneden sahsın, ülke ekonomisine verdiği zararı hep birlikte düzeltmeye çalışıyoruz ve cefasını çekerek sonunda çıkan acı reçeteyi biz ödüyoruz. Devlet kurumlarında görev alan kim olursa olsun; sonucunda çıkacak olan zararı, yanlış yapılan işin faturasını kendi şahsen ödemesi gerektiğine inananlardanım. Adına ne derseniz deyin, hangi yönetim şekli ile tarif edilirse edilsin; en küçük devlet memurundan, devletin başındaki en üst makamda oturan kişi de buna tabi olmalıdır. Tabi rüyanızda bile göremeyeceğimiz bir durum olduğunun farkındayım, ancak bu şekilde olsa daha iyi olmaz mı?

    Konumuzdan sapmamakta fayda var. Yeni ekonomi modelinin tutacağından zerrece umudum yok. Çünkü iflas etme noktasına yaklaşan ekonomi kurumlarımızın başına gelen idareciler, her ne kadar özgür hareket etme gerekliliği ve şartı taşısalar da; huylu huyundan vazgeçmeyecek, derin ekonomi bilgisi bir noktada ağır basacak, bir sabah ansızın geri çark ederse hiç şaşırmam… işin ilginç yanı bu huy bu liderin özünde mevcut. Hatırlar mısınız ekranlardan yankılanan, özgüveni bir milyon, arkasında yetmiş beş milyon olan asrın liderinin haykırışlarını… “bu can bu bedende olduğu müddetçe biz o tutuklu rahibi (Rahib Brunson) teslim etmeyeceğiz…” nereden bileceksiniz, aynı liderin rahibi taşıyan uçağın arkasından bakarken, bu kadar hızlı çark edeceğini… Aslında yabancı haber kanallarını takip ettiğinize, dönemin ABD başkanı Trump’ın yapmış olduğu açıklamalar sonrasında, rahibi ilk tarifeli uçağa koyup gönderdiğimizi ve ülkenin düştüğü durumu çok daha net görecektiniz. Trump biraz sıkıştırsa inanın devletin özel uçağı ile de gönderebilirdik. Söz söylemeye, soru sormaya cesareti olan beri gelsin…

    Dışarıdan para isteye isteye, taviz vere vere artık yüzümüz kalmadı… Gel dünyalı kardeşim bastır parayı al vatandaşlığı, bizden ucuzunu bulamazsın… para gelsin de sonrasına bakarız… Ya garantili projelerimize ödeyecek parayı bulamazsak ne olur sonumuz… Duymak istemeyeceğiniz, duymaktan büyük rahatsızlık alacağınız şeyler ortaya dökülürse ne olur… Allah muhafaza… Para sahibi godamanların kur korumalı hesaplarına zamanında ödeme yapamazsak ne olur halimiz… Biliyorsunuz itibardan da asla taviz vermemeliyiz. Dost var düşman var.

    Hal böyle iken açıklanan programlar artık bana güven vermiyor. Nasreddin Hoca’nın göle maya çalmasını hatırlarsınız. YA TUTARSA…