“Elazığ Afet Bölgesi ilân edilsin” talebine karşı çıkanlara, geçen yıl Giresun, kısa süre önce de Rize’nin “Afet Bölgesi ilân edilmesi nedeniyle şimdi tepki yağıyor…
6 Şubat 2020 Tarihi’nde kaleme aldığım “ELAZIĞ’A ÇİVİ?..” Başlıklı yazıma bir göz gezdirelim önce, kimin haklı olduğunu çözersiniz herhâlde!    
“24 Ocak depreminin üzerinden iki hafta geçti…

Enkaz altından çıkarılan son cansız bedenin ardından, ulusal medyanın gündeminden düştü Elazığ.
- “Taziye evinde gibiyiz, herkes çekip gidince asıl o zaman acımızla baş başa kalacağız!...” diye öngörüde bulunanları doğrulayan gelişmeler yaşanıyor…
***

İçişleri Bakanı’nın; “Afet Bölgesi diye bir kanun yok!” deyimini ele alıp, siyâsî kaygılar nedeniyle savunmaya geçenler “demagoji” yapmaktan vazgeçmeli, samimi olmalıdırlar!
Efendim ‘Afet Bölgesi’ diye bir kanun yokmuş?..
Neymiş?
Efendim ‘Afete Mâruz Bölge’ varmış?
“Afete Mâruz Bölge” ilân edilirse, Elazığ’a bir çivi bile çakılamazmış?
Sit Alanı olan Harput’a da “çivi” çakmak yasak ama, bir yolunu bulanlara “Harput’a inşaat yapan, hafriyatını da Çatalkaya mevkîsine dökenlere ne demeli?” diye sormak lâzım?
***

Bu konuda doğru strateji uygulayan Elazığ TSO Başkanı Asilhan ARSLAN’ı kutlamak gerek…
Herhangi bir siyâsî kaygı yaşamadan Elazığ’dan yana tavrını koyan ETSO Başkanı ARSLAN, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası, Elazığ Ticaret Borsası, Elazığ Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği, Elazığ Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi ve Elazığ STK Platformu Başkanlarının katıldıkları ortak basın açıklamasında, yaşanan deprem sonrası Elazığ’ın ihtiyacı olan 12 madde hâlinde sıralanmış destekleri, ilgili muhatap kurumları da belirterek kamuoyuna duyurdu.
İsteyenler titizlikle hazırlanmış ve başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB, KGF, Türkiye Bankalar Birliği vb ilgili birçok kuruma dağıtımı yapılmış dosyaya, ETSO’nun resmî Web Sitesi’nden ulaşabilirler.
Kavram ya da kelime oyununa başvurmadan, bu destek paketlerini açıklayamadıkları, ayrıca zamanında ve yeterli destek sağlayamadıkları taktirde, 2020 Yılı’nda Elazığ Ekonomisi’nin çöküş yaşayacağını belirten ETSO Başkanı gerçekleri söylüyor!..
***
Mücbir sebep hâli ilânının Elazığ’ın yaralarını sarmaya yetmeyeceğine işâret eden ETSO Başkanı Asilhan ARSLAN, hukukçularıyla yaptığı çalışma neticesinde 7269 Sayılı Kanun’un alt maddesi 4123 Sayılı Kanunla Tabii Afet’e Marûz kalan Yöre ve neticede Cumhurbaşkanlığı’nın Kanun Hükmünde Kararname düzenlemesiyle Elazığ’ın bu kazanımları elde edebileceğini ifâde ediyor…
***
TBMM’nin 4 Şubat Salı günkü toplantısında CHP Grubu adına bir konuşma yapan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel EROL ise, konuyu ülke gündemine taşıyarak; 1992 Erzincan Depremi’nde yapıldığı gibi ek kanunlarla Elazığ’ın beklentilerinin karşılanabileceğini dile getirirken, 1999 Marmara Depremi’nde olduğu gibi bir “Araştırma Komisyonu” oluşturulmasını ve halkın taleplerinin bu yöntemle tespiti ve çözümünün gerçekleştirilmesini önerdi…
Neticede, önerinin TBMM’de reddedilmesi bir de “alkışlarla” karşılanınca, ister istemez kamuoyundan haklı tepkiler yükseldi!
***
Hani bir deyim vardır; “Bu memlekete bir çivi çakandan Allah râzı olsun” diye…
Bir de olacak bir işe engel olmaya çalışanlar için kullanılan; “çivi koymak” deyimi var, bilirsiniz!
Elazığ’a çivi çakmaya gayret edenler olduğu gibi, bugün görüyoruz ki Elazığ’ın yararına olacak işlere “çivi” koymak isteyenler de var her zaman olduğu gibi?
Bir deyim daha var aklımıza gelen; “Çivi, çiviyi söker!” derler ama, Elazığ için acaba hangisi geçerli?..”
***
“Bugün haklı çıkanlar” kim, yazımdan çok net anlaşılıyor…
Ancak, önce ETSO Başkanı Asilhan ARSLAN sustu, sonra da Milletvekili Gürsel EROL?
Çivi çakma konusunda ısrarda diretmediler, diretemediler!
Bugün haksızlığı anlaşılan ama “Sâhipsiz Elazığ”ın çıkarını savunan basın mensuplarını “çığırtkan” diye ithâm eden şahsın üslubuna ve cüretine bakar mısınız?
Eleştiriye tahammül yok, memlekete çivi çakmak yerine, nedense “çivi koymak” isteyen daha çok!
Ne dersiniz, çivi çiviyi söker mi Elazığ’da?