İnat olmak hiç hoş bir meziyet değildir. Kişi anlamsız bir şekilde, diğer bütün bilgilere ve uyarılara kulak tıkayarak, bir konu veya eylem üzerinde inatlaşma durumuna gittiği zaman; genelde bu işten zarar görmüştür. Yaradılış gereği insan hata yapabilir, ancak hatada ısrar etmek ve hele de inat etmek ise kişi için vahim sonuçlar doğuracaktır.

    Devlet yönetenler de ise inat, sonu felaket getirecek işler yapmasına neden olmaktadır. Tarihte bununla ilgili birçok örneğe ulaşabilirsiniz. Bilmediğiniz konularda bilmişlik taslayıp, hele bir de işi inada dökerseniz; ortaya çıkacak durumun da sorumluluğunu üstlenmeniz gerekecektir. Hitlerin üstün alman ırkı inadı ve kaprisleri, Dünya savaşının fitilini ateşlemiş ve milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur.

    Bir konu üzerinde bilginiz ve eğitiminiz dâhilinde, uyarılara kulak tıkayarak, “bu işi en iyi ben bilirim… bu işin sorumlusu benim ben… ben ekonomistim…” gibi popülist, siyaset konan açıklamalar ve sonunda gerçekleşen eylemlerin faturası halk tarafından ödeniyorsa; tarih bu insanın eylemlerini yazacaktır. Hiçbir siyasetçi gerçekleştirmiş olduğu yanlış politikaların neticesinde; halka çıkan acı reçetelerin sonrasında huzur bulamamıştır. Halkını zor günlere taşıyan liderler ile kurtuluşa ve refaha erdiren liderler keskin bir çizgi ile ayrılmışlardır.

    Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların ana sebeplerinden birisi de uygulanan yanlış ekonomik politikalardır. “Faizi düşüreceğim… Ben burada olduğum sürece bu faiz belası ile mücadele edeceğim…” söylemleri ile gerçek piyasaya hükmedemezsiniz. Piyasanın belirli kuralları vardır, bu kuralları koyan yine piyasanın gerçek değer ve talepleridir. Sizin üretim gücünüz olmadan, Dünya piyasalarına sattığınız katma değeri yüksek ürünleriniz olmadan, nitelikli iş gücünüz olmadan neyi nereden ve nasıl düşürüyorsunuz? Sizin söylemleriniz ile piyasa hareket etmeyecektir; etmedi de… aylar sonra merkez bankası faiz artırımı ile dengeleri yerine oturtmaya çalışırken, sırf kuru inat uğruna ülkenin buharlaşan milyonlarca doları ve halkın fakirleşmesinin hesabını kim verecek? Herhalde uzaya dört şeritli otoyol yapabildiğinize inanan milyonlarca seçmeniniz değil!..

Kanun ve nizam çerçevesinde elbet bu zarar bir gün bir şekilde tahsil edilmeye çalışılacaktır. Ancak kaybolan hayatlar ve insanların umutları…

Aynı filmin benzer bir senaryosunun FETÖ’cü savcıların haksız yere içeri attığı değerli Türk Subaylarının akıbetinde yaşamadık mı? İçeride can veren masum subayımızın hesabı bu dünyada olmasa da ahirette sorulacaktır. Sınav soruları çalınan, KPSS sınavı öncesinde elden ele dolaşan soruları sızdıranların hesabı soruldu mu? Bu ve buna benzer haksızlıkların ortaya çıkarılıp, sorumlularının yargılanması için TBMM de soru önergesi veren ve bunu ret eden kim ya da kimler?

    2023 geldi çattı. Hedefte 2071 var Allah bu millete yardım etsin. Bu inat ile, bu kafa ile işimiz gerçekten çok zor. Sadece liderlerinde değil; halkın da inadı bırakıp, ülke idaresinde artık değişim zamanı geldi demesini ve inadı bırakmasını umuyorum. Malum inadın sonunu hep beraber görüyoruz.