Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana, ekonomik anlamda en sıkıntılı günlerini yaşıyor...

Geçmişte yaşanılan benzer sıkıntılar Türk halkını hiç bu kadar zorlamamıştı. Toplum, bir şekilde bu gidişata fazla dayanamayabilir. Eski dönemlerde yaşanılan sıkıntılar toplumsal birliktelik ile beraberce aşılmış, toplum başarılı bir şekilde bu zor zamanları atlatmıştır.

Toplumsal kutuplaşma çok tehlikelidir. Benim düşüncemde olmayan insanları hain, terörist vb. şekillerde yaftalamak, sadece toplumsal barışı yaralar. Hukuk devletinin temel taşlarından biri de düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Zor zamanları birlikte ve akıllıca hareket ederek aşabiliriz.          Sıkıntıları aşmak için akıllıca plan yapmalı ve ortak hareket etmeliyiz…

Sıkıntıyı bir gruba ya da bölgeye yüklemeden topluma yaymalı, toplumsal adaleti hâkim kılmalıyız.

Ekonomimizi düzeltmenin yolu üretimden geçmektedir. Katma değerli ürünlerde ise daha fazla ekonomik kazanç mevcuttur. Örneğin 15 Gr çelik hammaddenin 10 $ olduğunu varsayalım, bu çelik ham madde işlenerek bir kol saati olarak üretildiğinde fiyatı 100 $ olabiliyor. Eğer bir de markalaşma olayını tamamlayabilmişseniz ve markanız da dünya standartlarında tanınıyor ve kabul görmüşse üretmiş olduğunuz saat 1000’lerce $ olarak satılabiliyor.

Benzer örnekleri maden kaynaklarımız için de verebiliriz. Elazığ’ımızda bulunan madenlerde üretilen krom hammaddesi; eğer bu topraklarda kurulacak bir fabrika ile işlenebilirse, Elazığ ekonomisine müthiş bir katkı sağlayacaktır.  Elazığ üretebilmeli, Türkiye üretebilmeli...

Bunun başka bir olur yanı yoktur.

Ekonomik düzende tasarrufun da önemli olduğuna inanıyorum. Sıkıntılı günler geçiriyorsanız tasarruf yapmanız da gerekecektir. Tasarrufu iki manada değerlendirelim; Durumunuz iyi iken bir kenara yedek akçe bırakmalısınız. Zor zamanlarda kullanabilmek için. Zor zamanda iken de harcamalarda tasarrufa gitmelisiniz. Mesela 1 Kg et yememeliyiz... Yarım kilo et ile idare etsek ölmeyiz değil mi?

Bunları bırakın söylemek, yazmak bile bana acı geliyor. Hele de söyleyen kişi ya da kişiler oturdukları devlet lojmanının tüm ışıklarını yakarken...

Siz evinize gelen elektrik faturasını nasıl ödeyeceğinizi düşünedurun. Makam arabaları modellerini sürekli yenilerken...

 

Siz benzin fiyatlarına bakıp kontak kapatmayı düşünün... Çifte maaş zor zamanları daha rahat geçirmenizi sağlar diye düşünüyorum. İş bulursanız şanslısınız, atama beklerken zaman su gibi akacaktır.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Üretim ile ekonominizi düzeltebilirsiniz. Ekonominiz güçlü ise sözünüz de güçlüdür. Türkiye üretmek zorundadır. Elazığ üretmek zorundadır. Sadece üretmekle de kalmayıp katma değeri yüksek olan ürünler üretmek zorundadır. En kaliteli ürünü üretmeliyiz. Markalaşmalıyız. Markalarımızı dünyaya tanıtıp bunları dünya piyasalarında pazarlayabilmeliyiz. 

İkinci dünya savaşı sonrası ekonomisi batan, ülkedeki üretim gücü tamamen sıfırlanan, sobalarında kürek ile mark yakan Alman toplumu, üretim seferberliği ile on yıllar içerisinde dünya üzerinde sayılı ekonomik güçler arasına girmiştir. Bugün dünyaca ünlü onlarca markası ile ekonomik anlamda söz sahibidir. İşin püf noktası üretimdir.

Ekonomimiz üretim ile ayağa kalkacaktır!..