Futbol’un diğer spor branşlarına oranla kıyaslanmayacak ölçüde çok daha fazla izlenmesinin ve sevilmesinin tartışması yapılır, özellikle futbol dışındaki branşlarla uğraşanlar bu durumu eleştirirler ama netice değişmemiştir bugüne kadar…
Futbol oyun alanının büyüklüğü / genişliği gibi, futbolu izleyen “seyirci” adı verilen kitlenin büyüklüğü / genişliği de yine öteki spor branşlarıyla kıyas kabul etmeyecek kadar fazladır!..
Hele konu fikir yürütmeye, görüş bildirmeye gelince futboldan anlayanların sayısı da diğer spor branşlarına oranla yine kıyaslanmayacak ölçüde çok daha fazladır!
Sporun temel dalı atletizm de dâhil olmak üzere voleybol, basketbol, boks, güreş, yüzme, eskrim vb birçok branş hakkında tek kelime konuşamayacak durumda olanlar, yaş farkı da gözetmeksizin futbol hakkında konuşur konuşurlar!
Eğitim almamış olsalar da bir teknik adamın görevini daha iyi yapacak durumda olduklarına, hiçbir pratik yapmamış olsalar da bir oyuncu grubunu ya da futbol takımını sevk ve idâre edeceklerine kuşku duymayacak ölçüde inanırlar!
Hani şu; “bilgi sahibi olmadan, fikir sâhibi olmak” hâli vardır ya, futbol bu konuda “ağzı olan konuşuyor” denilecek seviyede, kitlelerin üzerinde ihtisas yapmışçasına uzman tavrı takındıkları, spor dalından ziyâde sektör özelliğiyle öne çıkan bir alan durumuna sokulmuştur artık!
Ve bu nedenle “futbol asla sadece futbol değildir” felsefesi, futbolun bir spor branşı olmaktan çok daha öte bir noktaya taşındığını anlatır bizlere!..

***
Şimdi tüm bu gerçekler ışığında “futbolda dün yoktur” ilkesi doğrultusunda Elazığspor’u değerlendirecek olursak, geçen sezon yaşananlardan tutun bu yıl yaşamakta olduklarımıza, hatta son 3 haftada üst üste uğranılan yenilgilerin ardından Edirne Deplasmanı’nda elde edilen galibiyete kadar, düne takılıp kalmamamız ve içinde bulunduğumuz ânı baz alıp yaşamamız gerektiğini anlarız.
Aslında “futbolda dün yoktur” deyimi, kısa ya da uzun bir geçmişte elde edilen başarıların, bugün için geçerli olmadığını anlatmak için kullanılır ancak biz bunu tam tersine çevirebilir, kısa ya da uzun bir geçmişte uğranılan başarısızlıkların bugün için geçerli olmayacağını düşünebiliriz!
İşte bunun için mağlup oldukları bir müsabakadan sonra mikrofon uzatılan oyuncu ya da teknik adamlar belki de bizim düşündüğümüzü hiç akıllarına getirmeden; “Önümüzdeki maçlara bakacağız!” demektedirler?
Yalnız şu gerçeği göz ardı etmemeliyiz…
Yazımın giriş bölümünde uzun uzadıya anlattığım gibi; “Önümüzdeki maçlara bakacağız!” ifâdesini kullananlar, bu konuda bilgi sâhibi oldukları için değil, izledikleri oyuncular ve teknik adamlardan genelde bu cümleyi duyup ezberledikleri ve “moda deyim” olarak sık sık duydukları için kullanırlar!..
Dolayısıyla futbol seyircisi adı verilen kitle, kitabını okumak, eğitimini almak ve böylece kendini geliştirmek yerine, duyduklarını tekrarlamakta, gördüklerini taklit etmekte, özetle bilgi sahibi olmadan fikir sâhibi olarak futbol hakkında bıkıp usanmadan konuşup durmaktadır alabildiğince…

***
Elazığspor Câmiası “futbolda dün yoktur” ilkesine göre geçen sezon elde edilen son maçta ve 2’li averajla ligde kalma başarısını unutmalıdır!
Elazığspor’u ligde tutma başarısını gösteren mevcut kadrodaki oyuncularımız, sezon başında geçen yıl elde ettikleri başarının da etkisiyle; “Biz bu takımı bu yıl şampiyon yapacağız!” şeklinde verdikleri sözü “futbolda dün yoktur!” ilkesi gereği düşünmemeli ve etkisinde, baskı altında kalmamalıdırlar!
Teknik heyet 3 hafta art arda uğranılan yenilgiler ve hayâl kırıklığından dolayı taraftarla kopma noktasına gelen bağı “futbolda dün yoktur” prensibi doğrultusunda onarmalı, Edirne’de elde edilen galibiyeti yeni bir başlangıç için fırsata çevirmelidir!
Taraftar sözde değil gerçek manada “iyi günde, kötü günde” diyerek, mevcut oyuncu kadrosuna sâhip çıkmalı, teknik heyeti ve futbolcularını protesto ederek başarı elde edilemeyeceğini idrâk etmeli ve “futbolda dün yoktur” kuralı gereği son maçta olan-biteni unutmalıdır!
Elazığspor’u sahiplenenler ve yönetici pozisyonunda olanlar, sportîf başarı ya da başarısızlığa göre davranmamalı, geçen sezon yapılanları “futbolda dün yoktur” ilkesi gereği bir kenara bırakıp, günü kurtarmak yerine geleceği plânlamalıdır!
İster kulak verin, ister kulak asmayın, benden söylemesi; Futbol’da dün yoktur!