Daha önce Adana Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ile Elazığ, Ankara, İstanbul ve Adana’da 6 ve 2021 yılında İzmir’de İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile Ahmet Adnan Saygun sanat merkezinde 7’nci konseri gerçekleştirilen “Harput Senfonisi’’nde sıra nihayet yıllardır hayal edilen ve hedeflenen noktaya geldi.

Harput Senfonisi’nde bugüne kadar verilen emek ve gayretlerin başarılı sonuçlarla geri dönüşlerinin alınmış olması hem çok önemli ve hem de özeldir. On yıllık bir deneyim, alınan beğeni ve elde edilen başarılardan sonra hedef onu dünya müzik sahnelerine taşımak olmuştur. Sonuçta yıllardır hayal edilen yurt dışı konserlerinin ilki 15 Eylül 2022’de kardeş Azerbaycan’da gerçekleşecek. Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’nın yaptığı girişimler sonucunda 15 Eylül’de Bakü’de “Azerbaycan Devlet Senfoni Orkestrası” Harput Senfonisi’ni icra edecek.

Bakü’ nün düşman işgalinden kurtuluşunun 104’ncü yıl dönümü olması nedeniyle 15 Eylül gibi özel bir günde Harput Senfonisi’nin dünyaca ünlü Azerbaycan Devlet Senfoni Orkestrası tarafından sahnelenmesi bizim için de çok önemli ve özellikli olacaktır.

Harput Musikisi’nin çok sesli senfonik orkestraya uyarlanması ve opera sanatçıları tarafından seslendirilerek müzik dünyasına takdim edilmesi bir ilktir. Bir şehrin, bir yörenin geleneksel müziği bu eserle ilk kez senfonik olarak icra edilmektedir. Çok sesli kültür ile buluşmak Elazığ’ın kültür tarihinde bir kırılma noktasıdır. Harput Senfonisi “Doğunun ruhu ile batı tekniğinin uyumlu bir buluşmasından doğmuştur.” Senfonideki müzikal zenginlik, türkülerimizin ruhu, heyecanı ve düzenine çok renkli ve farklı bir heyecan katmış ve ortaya Harput Senfonisi çıkmıştır. Böylece türkülerimizin ruhu, heyecanı ve düzeni batının tekniği ile bu eserde buluşmuştur. Bu eserle 4 bin yıllık bir tarihi geçmişi olan Harput kültürünün çeşitliliği ve renkliliği dünyaya anlatılmaya ve tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu nedenle yaklaşık 55 yıl önce merhum Fikret Memişoğlu’nun “türkülerimizin çok sesli ve senfonik olarak opera sahnelerine taşınması” temennisinden yola çıkılarak bir hayali gerçekleştiren Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’na ait bu eserin Harput Musikisi için bir dönem noktası, bir başka ifade ile milat olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Harput Musikisinin dünya müzik sahnelerinde sergilenmesi ve ona evrensel bir boyut kazandırılmasının bu eserle mümkün olacağına inanıyoruz. Zira, Gülüşkür ile Kömürhan arasında sıkıştırdığımız kültür zenginliğimizi bugüne kadar dünyaya açmak varken, her nedense onu yerel tutmaya çalışmışız. Bu nedenle tanıtım açısından Harput Senfonisi şimdi bir fırsat olarak gündeme alınmalı ve değerlendirilmelidir.

Sonuçta bugün “Harput Senfonisi” Elazığ’ın bir markası haline gelmiş olup, Elazığ ve Harput’un dünyaya tanıtımında önemli bir rol oynayacağı unutulmamalıdır. Bugüne kadar elde edilen başarılı sonuçlar ve alınan beğeniler gündeme yeni hedefler konulmasına neden olmuştur. Şimdi yeni hedef Almanya ve Köln’ de Harput Senfonisi’ni yeni izleyicileri ile buluşturmak ve yeni dünyalara açılarak Dünya müzik sahnelerinde yer almaktır.