Toplumun değerleri, arzusu ve eğilimi her zaman önemli ve önceliklidir, doğrusu öyle de olmalıdır…

Siyâsî partilerin seçim dönemlerinde aday belirleme konusunda temayül –eğilim- yoklaması yapmalarının sebebi de toplumun arzusunu öğrenmek, eğilimini bilmek ve neticede doğru hareket etmek ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
Toplumu yönetenler de temsil edenler de bu özellikleri bilmeli, farkına varmalı, dikkâte almalıdırlar!
Daha önce de çeşitli vesilelerle vurguladığımız gibi; Halkın benimsemediği yenilik ve değişimlerin zoraki dayatma ile kabul ettirilmeye çalışılması, olumlu sonuç doğurmaz!..
***
Elazığ Belediye Başkanı Rahmetli Hamza YANILMAZ Dönemi’nde; eleştirilere rağmen “Bosna-Hersek Bulvarı” diye yeni bir isim verilse de halk, bugün hâlâ “İstasyon Caddesi” diyor meşhûr caddemize…
Elazığ Belediye Başkanı Mücahit YANILMAZ Dönemi’nde; “İzzetpaşa Meydanı” diye yeni bir isim konulmuş olsa da, sonradan “15 Temmuz Demokrasi Meydanı” diye yeniden adlandırılsa da, Elazığ’ın en merkezî yerinde olan, doğrusu pek meydana da benzemeyen ama meydan diye bilinen alanı bugün hâlâ “PTT Meydanı” diye biliyor ve anıyor halkımız! 
Akranlarımız çok iyi hatırlayacaklardır; Rızaiye Mahallesi’nde eski Devlet Hastanesi’ne çıkan caddeye her önüne gelen belediye bir isim verdi, hiç düşünmeden değiştirdi daha önceki ismini?
Çiftlik Caddesi, Pertek Caddesi, Hastane Caddesi, İnönü Caddesi…

Vatandaşın başı döndü, gençler bilmese de, Memleket Hastanesi ismiyle 1950’lerde hizmete giren Devlet Hastanesi 70 yıl sonra kaldırılıp yıkılıp yok edilse de halk, hâlâ “Hastane Caddesi” diye biliyor ve hatırlıyor o caddeyi…
***  
27 Mayıs Bayram olmaktan çıkarıldıktan sonra “27 Mayıs” ismi verilen yer ve okulların adı tümüyle değiştirildi…
12 Eylül 1980’den sonra baş tacı edilen, Cumhurbaşkanı seçilen ancak seneler geçtikten sonra lanet okunan Kenan EVREN’in adının verildiği yer, nokta, alan, meydan, okul, hatta köy isimleri birer birer silindi atıldı unutulsun diye!..
***
Öte yandan Elazığ Belediye Başkanı Süleyman SELMANOĞLU Dönemi’nde hizmete sokulan, Elazığ’ın batıya açılan vitrini durumundaki “Malatya Caddesi”nin güzelliği konuşulurken, ismi tartışma konusu olmaya devam ediyor…

En ilginç olanı da Malatya Caddesi üzerinde yer alan ve herhâlde dünyada bir eşi benzeri daha bulunmayan TOFAŞ Kavşağı!
Bir otomotiv şirketinin ismini, ana arterde ve önemli bir kavşağa veren belediye ya da meclis falan değil, yer ve yön tanımında, minibüsten inip binme esnasında kavşakta bulunan söz konusu şirket bayiinin binasına göre tarif yapan vatandaşın kendisi…
***

Şimdi her türden bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün ama yeterli olduğu düşüncesindeyim…     
Elazığ Belediyesi’nin Kent Meydanı ve Otopark Projesi, Mehmet Âkif ERSOY Lisesi ile Elazığ Öğretmenevi binasına el konulması yanlışı dışında elbette çok büyük ihtiyaç ve elzem bir yatırım!

Şimdiden başlayan söylentilerle “Kent Meydanı’na konulacak isim” konusunda da kurgulama çabaları ve algı oluşturma arzuları yine yanlış…

Toplumun tamamının benimseyeceği, kültürümüzü yansıtan, siyâsî ve popülist kaygılardan ırak olarak düşünülmüş bir isim gerek Kent Meydanı’na...
O kadar çok adlandırıldı ki, Elazığ Belediyesi’nin 100 Projesi sıralanırken yapılan reklâmlarda anılan ismiyle “Kent Meydanı” şimdiden yerleşti bile halkın diline!

Bizden hatırlatması, yarın yani gelecekte hoşuna gitmeyenlerin kaldırıp sileceği ya da unutulsun diye adını değiştireceği bir isim koyma yanlışına düşmeyin, bugünkü tanımıyla Kent Meydanı’na?

***
Bir de Atatürk Stadyumu’na yeni isim verme konusu var ki bu belediyenin işi değil…
TOKİ, Atatürk Stadyumu’nun mevcut, merkezî ve çok değerli arsasını alsaydı, karşılığında bugün Kesikköprü ya da Güney Çevreyolu’nun kenarına Elazığ’a yeni bir stadyumu çoktan yapmıştı!
Kâr amacı gerçekleşmeyince TOKİ’nin yapmadığı stadyum, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yerinde yaptırılıyor…
Önce Fenerbahçe Şükrü SARAÇOĞLU Stadyumu’nun inşası gibi tribünleri birer birer yıkılıp yerinde yapılmak üzere plânlanan Elazığ Atatürk Stadyumu, sonradan üstlenici firmanın rahat çalışma isteği ve bu yanlışa karşı çıkmayanların üstlendiği vebâl sonucu tümüyle yıkılınca stadyumsuz kalan Elazığspor, maçlarını genelde Ş. Urfa’da, 2-3 maçını da Malatya’da oynamış ve küme düşmüştü!
2010 Yılı’ndan beri sürüncemede kalan, Elazığspor’un saha ve seyirci avantajını yitirmesine ve küme düşmesine sebep olan, günümüzde hâlâ ödenek sorunu yaşanan yeni stadyum, yine “ödenek aktarma konusunda sıkıntı aşıldı” diye sözde müjdelerle devam ediyor, inşallah yeni sezona yetiştirilir?
***
Elazığ Atatürk Stadyumu’nun yeri değiştirilmedi, ismi neden değiştirilsin ki?
Kesikköprü ya da Güney Çevreyolu’nun kenarında yeni bir stat yapılsa, ismi “Atatürk Stadyumu” olsa mevcut, yani yenilenen eski “Atatürk Stadyumu” ile karıştırılabilirdi?
Oysa böyle bir durum söz konusu değil ve Elazığ Atatürk Stadyumu yerinde yapıldı, yani yenilendi!
1938’den 1974’e kadar 36 sene kullanılan eski Hükûmet Konağı’nın yerindeki “Elazığ Şehir Stadyumu” gibi, şimdi 1974’ten 2019’a kadar 45 sene kullandığımız Elazığ “Atatürk Stadyumu”na zoraki “Yeni Şehir Stadyumu” demenin bir anlamı var mı?
Yeterince örnek verdik; Halkın benimsemediği yenilik ve değişimlerin zoraki dayatma ile kabul ettirilmeye çalışılması, olumlu sonuç doğurmaz!..
Elazığ Atatürk Stadyumu’nun yeri değiştirilmedi, ismi neden değiştirilsin ki?
Biz “Yeni Atatürk Stadyumu” diyoruz stadyumumuza, halkımızla birlikte demeye de devam edeceğiz!