Elazığ ili sahip olduğu coğrafi özellikleri ve konumu ile çok özel bir yere sahiptir. Fırat Nehri’nin doğduğu topraklar olan aziz şehir Elazığ, adeta bir yarım ada görünümündedir. Yine göz bebeğimiz Hazar Gölü ise bu yarımadanın tam da ortasındaki eşsiz doğal güzelliğimizdir. Su potansiyelimizin bu kadar çok olmasına rağmen sahip olduğumuz baraj göllerimizi ne çok yakından tanıyoruz ne de bu zenginliği değerlendirebiliyoruz.

     Geçenlerde oturmuş olduğum bir ortamda Koçkale mevkisindeki Keban Baraj Gölü’ne Hazar Gölü diyenleri duydum. Tabi o arkadaşlara buranın Hazar Gölü olmadığını anlatmak biraz zor oldu.  Yine Aşağı İçme ile Koçkale mevkisindeki baraj gölünün Keban’dan ayrı bir göl olduğunu düşünen sayımız ise oldukça fazlaydı.

     Durumu böyle görünce iş başa düştü diyerek kollarımızı sıvadık ve yolculuk planlarımızı gerçekleştirdik. Hedefimiz Keban baraj gölünün potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu göstermekti. Yani Keban Baraj gölünde başlayan bir yolculuk nereye kadar uzanırdı sorularını cevaplandırmak istedik ve geçtiğimiz günlerde Palu ilçemizde teknemizi sulara indirdik. Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesine kadar su üzerinde tekne eşliğinde yolculuk gerçekleştirecektik.

     Sabah saat 9 civarında başlayan yolculuğumuzda ilk olarak Gülüşkür köprüsünün altından geçmiş olduk. Ardından Aşağı İçme köyünün boğazına kadar geldik. Rotamıza göre Aşağı İçmeden Yurtbaşı tarafına geçip Yurtbaşı boğazından Adedi köyüne geldik. Tabi biz böyle kısa kısa anlatıyoruz ama gerçekten eşsiz doğal güzellikler gözümüzden kaçmadı. Harput'un Adedi köyünden sonra ise artık Pertek ilçe sınırlarına girmiş olduk. Yine sırasıyla Pertek, Çemişgezek derken Keban Barajı’na kadar ulaştık.  Keban baraj gölü adasında yılkı atları ile karşılaşmak oldukça heyecan vericiydi. Keban’ın ardından Ağın köprüsüne doğru yolculuğumuz devam etti sol tarafımızda Ağın, sağ tarafımızda ise Çemişgezek’in köyleri yer aldı Karasar köyünden sonra artık Rabat boğazına girmiş olduk. Rabat boğazında eski bir kilise ile karşılaştık.  Kilise tamamıyla ayakta duruyordu.  Rabat boğazı coğrafi güzelliği ile hayatında gördüğüm en ilginç ve en ilgi çekici bir yerlerden biriydi. Artık tamamıyla Kemaliye ilçe sınırlarına girmiş bulunuyorduk Fırat Nehri’nin eşsiz güzelliğinde arkada bembeyaz Munzur Dağları dağ keçileri, ayı yavruları, yılkı atları gerçekten inanılmaz bir coğrafyaydı. 

     Erzincan Kemaliye ilçesine bağlı Başpınar köyünden sonra Vali Recep Yazıcıoğlu köprüsüne kadar gelmiştik. Palu ilçesinden başlayan yolculuğumuz burada son bulmuştu. Yolculuğumuz 9 saat sürmüş, 200 kilometre yol kat etmiştik. Bu da Keban Baraj gölünün ne kadar büyük bir alana sahip olduğunu gözler önüne seriyordu. Böylelikle Keban Baraj gölü üzerinde yapılan en uzun yolculuğa imzamızı atmış olduk. Her daim dediğim gibi Elazığ tarihiyle, doğasıyla eşi benzeri olmayan bir şehir. Kadir kıymet bilmek gerek…

Yolculuk boyunca bizlere destek olan, birlikte hareket ettiğimiz Sayın Vahit DARTAY’a çok teşekkür ederim.