Ligde oynadığı karşılaşmalarda iyi mücadele etmesine rağmen istediği sonuçları alamayan Elazığspor’da fatura teknik heyete kesildi.
Kenan hoca gitti, Cafer hoca geldi.
Daha Elazığ’a gelmeden Cafer Aydın’la ilgili sosyal medyada epey eleştiriler oldu.
Takımını küme düşürmüş bir hocanın yeniden Elazığspor’da ne işi vardı?
Gittiği takımda 3’de 0 çekmiş bir hoca bu kötü karneye rağmen nasıl olur da Elazığspor’a gelir?
Geçen sezon küme düşerken futbolcularını yerden yere vuran bir hoca, hangi cesaretle futbolcularının yüzüne bakacaktı?
Yazıldı da, yazıldı…
Basın toplantısında Cafer hoca da bunu dile getirdi.
Bazı gerçekleri de konuştu.
Mesela “takım tecrübesiz” dedi.
“Geçen sezondan az süre almış oyunculardan kuruluyuz” dedi.
“Çok fazla süre almış oyuncular gitti” dedi.
“Bireysel hatalardan goller yiyoruz” dedi.
Ve de…
“Devre arasında transfer yasağını kaldırmazsak bu takımla ligde işimiz çok zor” dedi.
Takımı lige hazırlayan, 3 lig maçında da görev alan Kenan hoca da aynı şeyleri söyledi, arşivlerde mevcut…
Bir tek şunu söylemedi;
“Bizim bu takımla işimiz zor, bu oyuncularla küme düşeriz” demedi.
Aksine, “Her maç üstüne koydukça oyuncuların güveni artacak, ileriki haftalarda daha iyi olacağız, bu çocuklara güvenin” dedi.
Cafer hocanın “bu oyuncularla işimiz zor” açıklamasının dışında her iki hocanın açıklamaları tıpatıp aynı…
Cafer hoca geldikten sonra sosyal medyada yazıp “bu takımı bu oyuncuları daha iyi tanıyan bir hocayı takımın başına getirmek daha doğru olabilirdi” diyenlerin sözünü de samimi bulmadım.
Sorarım şimdi…
Takımı, oyuncuları daha iyi değil; çok iyi tanıyan bir hoca yok muydu takımın başında?
Takım kötü mü oynuyordu?
Bireysel hatalardan dolayı kaçan galibiyetlerden niye bahsedilmiyor?
Maçın son saniyesine kadar mücadele eden oyuncular niye övgü almıyor?
Lütfen samimi olalım…
Cafer Aydın’la ilk iç saha deneyimini kupada veren ve iyi mücadele göstermesine rağmen rakibine yine bireysel hata sonucunda mağlup olan Elazığspor, kendisi için önem taşıyan lig maçında grubun zayıf ekiplerinden Karaman Belediyespor’u net skorla geçerken, ligdeki ilk galibiyetini de aldı çok şükür.
Rakibin duran toplardan 2 şutunun direkten dönmesinin yanısıra, Elazığspor kalesinde pozisyon bulamaması da kendi açılarından boşa geçen koca bir 90 dakika oldu.
Elazığspor’un genç oyuncularının her geçen maç sonunda üstüne koymasıyla özgüven de kazanmalarıyla buna benzer galibiyetler alacağı inancındayım.
Bu galibiyet; hanemize yazılan çok kıymetli 3 puan olmakla birlikte, bordo beyazlı kulübün yaşaması adına kazanılan çok şeydi aslında…
Her geçen hafta daha da üstüne koyacak olan özkaynak gençlerin onur mücadelesinde, tüm şehir olarak hep birlikte olmalıyız yanlarında…
