ORCİKLE DANS
Cevizle üzümün muhteşem buluşması. Aylardan; ORCİK. Eylül denince, bir Orcik heyecanı kaplar bizleri. Korku kapladığını da belirteyim. En pahalı hediyelerden biri olduğunuda eklemekte fayda var. Benim anlamadığım, Eylül ayının Orcik Ay’ı olduğunu, Elazığlı olmayanlar nasıl bililer. Gerçi ben daha mevsimi değil, yeni mahsul çıkmadı? Diye oyalim, ama nereye kadar. Takibi bırakmilerki, yanında birazda yerli badem. İsteyen oluyorsa gitti bizim Bağ-Kur maaşı. En iyisi mi adı üstünde bağ kuram kendi üzümümü üreteyim, orcik üretimine geçeyim. Yalnız ceviz işi nasıl hal olacak onu bilemim bir de CEVİZ-KUR maaşım olsaydı hiçbir sorunum kalmazdı. Neyse hayal kurmaktan vazgeçeyim doğru kapalı çarşıya gidem, zevk almaya bakam gözlerim doysun.
***
KARAÇALI SUYU
‘’Arpacının unundan, karaçalı suyundan, yeni çıktı fırından.’’ diye bağırarak satıyor simitlerini. Her gün dükkânın önünden geçen bizim simitçi. ‘’Karaçalı suyu azalmaya başlamış’’ haberini okuyunca gözümün önüne Hazar Baba Dağı, Karaçalı köyü ve ölene kadar karaçalıdan başka su içmeyen rahmetli bir emimiz geldi. Yığınki’ye gidip bidonlar ile az su getirmedim. Derdim ki ‘’Emi niye illa bu çeşme.’’, Derdi ki ‘’En iyisi burada aki.’’ Demek ki suyun aktığı yer çok önemliymiş. Kaynağına yakın acaba ondan mıdır? Gerçi Yığınki ile İzzetpaşa arasında pek bir uzaklık yok, ama olsun Yığınki Hazar Baba’ya daha yakın. Amcamız bir şey biliyor ki, rahmetli olduğunda 90’nı devirmişti bence Karaçalı ömrüne ömür katmış. İnşallah suyumuz kurumaz ömrümüz uzar.
***
HÜSEYNİK’TEN ÇIKTIM ŞEHER YOLUNA
Yıllar önce, Hüseynik’li arkadaşlarıma ‘’geleyim beni o türkü de geçen yoldan Yukarı Şehere çıkarın’’ derdim. Hem türküyü yaşamış hem de sağ salim yukarı şehere çıkmayı denemiş olurdum. Hayalimin gerçekleşmesi için adımı Belediye attı. (Kim akıl etmişse tebrikler). Şimdi heyecanla yolun bitmesini beklim. Elazığ’a katkısı olur mu? Olacağına inanim inşallah iyi bir tanıtım yapılır. Türküyü en güzel seslendiren sanatçılar da tanıtımda yer alır ve hedefe ulaşılır. Bana kalırsa; her sene bu alanda mahalli türkü yarışması da düzenlensin. Öncelikle meşhur türküyü en güzel söyleyeni seçip ödüller verilsin. Tabii, bu yolu canlandıranların kesin bu tür planlarda vardır muhakkak. Boşuna bu kadar emek verilmedi herhalde. Bekliyek görek.
***
ÜNİVERSİTELER AÇILIYOR.
Ahan da öğrenciler geli. Biz devamlı şehrin içinde olduğumuz için değişimi fark etmemişizdir. Kıdemli öğrencilere gidip soram. Nasıl şehir gelişmiş mi? Yoksa bırakıp gittiğiniz gibi mi? Ya da daha da mı geri gitmiş? Okumuş kültürlü insanlar, gerek ki mantıklı cevaplar versinler. Onlardan iyi kim bilebilir ki. Aklıma şöyle bir soru gelmiyor değil hani desem bir daha üniversite sınavına girseniz tercihlerinize bizim memleketi yazarımsınız? Bende bir cevap var ama ben yine de onlara sorayım, ne olur olmaz. Sonra derler sen taraf tutisin.
***
ADAM OLACAK ÇOCUK
Analar, babalar çocuğunuza şöyle bir bakın. İyice inceleyin, muhakkak ki çocuğunuzun, kabiliyetini göreceksinizdir. Eğer onda çok konuşma ağzı, laf yapma yeteneğini görürseniz aman ha bu fırsatı kaçırmayanız. Aksine teşvik ediniz son zamanlarda, gördüğüm kadarıyla en iyi para burada. Asla boş kalmaz. Sadece konuşacağı, savunacağı mecrayı iyi seçecek. İsabetli bir seçim yaparsa daha kimse tutamaz, parayla oynar parayla. Trilyonlar havada uçuşur, Akşamdan akşama ya da haftada bir gün konuşacak ve çekip gidecek.
HAFTANIN FIKRASI
‘’VALİ’’
Bir mülkiye müfettişi, doğuya teftişe giderken, ihtiyar bir Erzurumlu köylüye misafir olmuştur. Sohbet sırasında sordu:
-Baba, memlekette kaç vali gördün?
- On, on beş vali hetirimdedir…
- Peki, bunlardan kaçı hizmet etti, kaçından memnunsunuz?
- Allah geni geni rahmet etsin, Mustafa Paşa’dan çoh memnunduh!
- Bu Mustafa Paşa ne hizmetler etti ki? On beş valinin içinden ona rahmet okudun?
- Beg, o Vali Erzürüm’e varmadan yoldayken vefat etmişti. Gerisini sen anla.
