38

19 Nisan 1988 tarihli Gazetemiz ile Tarihten bir yaprak köşemize devam ediyoruz.

“Elazığ’da Islahatçı Demokrasi Partisinin Zamlara Hayır Kampanyası Sonuçlandı ” Başlığı ve altında ”400 Metre Uzunluğundaki Dilekçeye 26.400 İmza Atıldı ” spotuyla Manşet haber, gazetemizin sağ üst kısmında dikkatleri üzerine topluyor.

Haberimizin içeriğinden öğrendiğimize göre, iktidarda bulunan, Başbakanlığını Turgut ÖZAL’ın yaptığı hükümetin, birçok ürünün fiyatını artıran zam dalgası sonucunda, protesto amaçlı olarak, Elazığ il merkezi ve ilçelerinde imza kampanyası düzenlenmiş; kampanya sonucunda toplanan imzalar ile ilgili bir açıklama basın kuruluşlarına gönderilmiş.

İktidarda bulunan ANAP hükümetini, uygulamış olduğu yanlış ekonomik politikalar ve alınan yanlış kararlar ile eleştiren Islahatçı Demokrasi Partisi İmza Komitesi Başkanı H. İbrahim YILDIZ’ın yapmış olduğu açıklamaları okuyunca, sanki Cumhur İttifakını eleştiren, Millet İttifakı sözcüsü açıklamaları gibi geliyor. Anlayacağınız 1988 ile 2022 arasında söylemlerde pek de bir şey değişmiyor. Ülkeyi bu kısır döngülerden kurtarabilecek, “bulunduğu coğrafyanın kaderini yeniden yazabilecek liderler ancak 100 yılda bir gelir” sözü aklıma geliyor. Mevcut iktidar ilk yıllarında sanki bu rüzgârı yakalıyor gibiydi, ancak günümüzde bu fikre katılan insan sayısını önümüzdeki seçimlerde göreceğimize inanıyorum.  Tarih tekerrür ediyor diyebilir miyiz?

Şu konuya da değinmeden bu kısımdan ayrılmak istemiyorum. Cumhuriyet’imizin Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Kurtuluş Savaşı sonrasında gerçekleştirmiş olduğu eğitim, üretim ve milletin kalkınması için yapmış olduğu hamleleri ile bir ulusun önünü açmıştır. Rabbim nasip etse ve ATATÜRK bir 15 veya 20 sene daha yaşayabilseydi, bugün bu ülke dünyada 1 numaralı güç olabilirdi.

               

***

“Fırat Üniversitesi’nde Fotoğraf Sanatçısı Abdullah Ataman Tarafından “Kemaliye-Kemaliye” Konulu Slayt Gösterisi Düzenlendi” Başlığı ana sayfamızda alt kısımda gözümüze çarpıyor.

Haberimizin içeriğinde, Fırat Üniversitesi tarafından yayınlanan ve yayın hayatına yeni başlayan, GENÇ FIRAT adlı öğrenci gazetesi tarafından organize edilen bu slayt gösterisi, Kemaliye ilçesi hakkında görsel bir şölen sunarken, bilgi anlamında da katılımcılarına açıklamalarda bulunuyor. Yöresel zenginliklerimizin görsel ve bilgi anlamında vatandaşlarımızla buluşturulması gerçekten çok güzel bir çalışma örneği…

İnternet üzerinden yapmış olduğum küçük bir araştırmada, emekli yönetici, gazeteci/yazar/fotoğrafçı Abdullah ATAMAN’ın 15 Temmuz 2015 tarihinde Malatya’da geçirmiş olduğu ani beyin kanaması sonucu vefat ettiğini öğrendim. Bu vesile ile Abdullah ATAMAN’a Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyoruz.

***

“YORUMSUZ” Başlığı ile Gazetemizde başyazı formatında yer alan makalede ise Şeref TAN hocamızın yazısı sayfamızda dikkatleri üzerinde topluyor.

Yazıyı okuduğumuz zaman, Rahmetli ağabeyimiz Şeref TAN’ın değinmiş olduğu konunun hassasiyeti ile bir kere daha silkelenerek kendimize geliyoruz.

Yazının içeriği restore edilen tarihi yapılarla ilgili süregelen yanlış uygulamalar. O günlerde yayınlanan ulusal bir gazetenin, Kültür Sanat köşesinde konu edilen “Restorasyonla Mimar Sinan’ın Eserlerinin Akustiği Yok Ediliyor” Haberi, yaşamakta olduğumuz kültürel dezenformasyon’un göze çarpan bir senedi olarak bizlere ulaşıyor.

Bizlere bırakılan Kültürel Hazinelerimizin kıymetini bilerek, onları gelecek nesillere aktarmamız çok önemli bir görevdir. Bu çerçevede yapılmakta olan restorasyon çalışmalarında çok titiz ve dikkatli davranmalıyız.

***

“Ramazan’a Girerken Birlik Ruhu” Adlı yazısı ile Abdullah SÖYLEMEZ gazetemizin orta kısmında, değerli fikirleri ile bizlere ulaşıyor.

Yazısında Müslümanların genel sorunlarına değinen SÖYLEMEZ, hepimizin içinden geçen ve dile getirmek istediğimiz düşüncelerimizi aktarıyor. Müslümanların, bu mübarek ayı (Ramazan) fırsat bilerek, birlik içinde hareket etmeleri ve ezilen Müslümanlara daha fazla yardım etmeleri konusunda tekrar bir hatırlatma yapıyor. 

***

Şeref Tan Hocamız, güzel insan, muhabbetin değerini bu mübarek ayda bizlere tekrar hatırlattı. Mekânı Cennet olsun.

Gönül Dilinden

Muhabbettir Kâinatın esası

Muhabbettir makaamatın alası

İnsanı vasilli ile-ilah eden

Kalb’dir, kalbin muhabbettir cilası

                                                              Ş. T

***

‘Harputlu Şairin Şiir Bahçelerinden’ köşesinde Niyazi YURTÇU hocamız, ‘Sakın Uyuma’ Adlı şiiri ile gazetemizin kültürel anlamdaki zenginliğine değer katıyor.

Selam ve Saygılarımla.