Günlerdir merakla beklenen “Devlette Tasarruf ve Verimlilik Paketi” açıklandı. Pakette bazı tasarruflar var, ancak döviz garantili projeler, lüks makam araçlarında azaltma, çalışmayan zararlı havaalanlarının kapatılması, kamu kurumlarının lüks harcamaları, kur korumalı mevduat uygulamasının sonlandırılması gibi önemli ve büyük harcamalar yok!

Tasarruf paketinde;

·        3 yıl boyunca yeni araç alınmayacağı veya kiralanmayacağı,

·        Yeni bina alım ve yapımının 3 yıl süreyle dondurulduğu,

·        Çok maaşlı kamu personellerine tek ücret ödenmesi,

·        Kamuda esnek ve uzaktan çalışma başlatılması,

·        Hizmet içi eğitimlerin kamu binalarında yapılması, temsil ve tanıtım giderlerinin yüzde 25 azaltılması,

·        Kamu personeli servislerinin kaldırılması,

·        Kamu personelinin kullandığı sosyal tesislerin ve kampların satılması,

·        Kamu personel alımının 3 yıl boyunca emekli olanlarla sınırlandırılması,

·        Kamu personel lojmanlarının kira bedellerinde rayiç bedelin dikkate alınacağı,

Gibi tasarruf önlemleri yer aldı.

Uzmanlar kamuda tasarruf paketiyle yıllık 100 milyar lira dolayında bir tasarruf öngörüldüğünü, getirilen tasarruf önlemlerinin kalıcı olmadığını ve üç yılla sınırlandığını eleştiriyorlar. Ayrıca 2024 yılında 4 ayda bütçe açığının 691 milyar lirayı aştığı ve 2023 yılında kur korumalı mevduata 1.1 trilyon lira, faize 646 milyar lira ödendiği dikkate alınırsa paketin mali disiplin yaratmayacağı görülmektedir.

Döviz garantili projelerle ilgili olarak 2018-2023 yılları arasında yolcu garantileri tutturulamadığından ötürü kamu-özel iş birliğiyle inşa edilen havalimanları için 908.9 milyon Euro ödendiği belirtiliyor. Kara deliğe dönüşen bu ödemelere bir an önce çözüm bulunması gerekir. Aksi halde bütçenin kamburu her gün ağırlaşacaktır. Sadece havalimanları değil, köprüler, otoyol, gar, elektrik santralleri ve şehir hastaneleri gibi döviz garantili projelerle ilgili sözleşmelerin Türk Lirası’na dönüştürülmesi için çalışma yapılmasını ve gerekirse bu projeleri üstlenen firmalara Hazine arsaları verilmesi gibi teklifler sunularak çözüm aranmalıdır. Döviz garantisi devam ettiği sürece bu ödemeler bütçenin kaynaklarını sürekli yutacak ve kur artışı nedeniyle yük gittikçe büyüyecektir.

Bugüne kadar olması gerekenleri “tasarruf” önlemi olarak gündeme getirmek yerine veya alınan doğru önlemlerin yanında daha önemli ve büyük ölçekli harcamaları kapsamayan tasarruf önlemleri çözüm yaratmayacağı gibi fazla işe yaramayacak gibi görünüyor. Hasta garantili hastane, araç garantili köprü, yolcu garantili havalimanı projelerinin ödemeleri TL’ye çevrilmedikçe getirilen tasarruf paketi çare olmayacaktır.