Yazıma bir hatırayla başlamak istiyorum.

Hatırayı, o dönemin belediyesinde çalışan bir tanıdığım aktarmıştı.

Elazığspor’un ikinci kez süper lige çıktığı dönemdi.

Önemli bir maç öncesinde maç yönetecek hakemler Elazığ Belediyesi’nin görevlendirdiği araç ve şoförle havalimanından aldırılmış, konaklayacağı otele götürülüyordu.

Kendi aralarında geçen muhabbette şoföre eğlenilecek, vakit geçirilecek bir yerin olup-olmadığı sorulur.

Alınan cevaptan hoşnut olmayan hakemler,” nereden geldik buralara” dercesine, “şimdi batıda bir yerde olsaydık doyasıya eğlenirdik” egosunu yaparak memnuniyetsizliklerini ortaya koymuşlardı.

Buradan şuraya gelirsek…

Son yıllarda liglerimizde İstanbul takımlarımızın sayısı hızla artmakta, süper lig ve 1. Lig adeta bir İstanbul ligine dönüşmekte.

2022-2023 futbol sezonunda 19 takımlı süper ligde tam 8 İstanbul takımı mücadele edecek.

Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Başakşehir, Kasımpaşa, Fatih Karagümrük, Ümraniyespor ve son olarak İstanbulspor

Üstelik bu 8 takımın her biri ligde oynayacağı 36 maçın 25’ini (kendi saha ve deplasman olmak üzere) İstanbul’da oynayacak.

Deplasman stresi yok, yorgunluğu yok, masrafı yok, eziyeti yok…

Gelelim 1. Lige…

Buradaki dağılımda ise en fazla pay Ege bölgesinin…

Süper ligden düşen Altay ve Göztepe’yle birlikte Altınordu, Manisa, Denizlispor ve Bodrumspor’un da yükselmesiyle tam 6 takım Ege bölgesini temsil edecek.

İstanbul ve çevresine baktığımız zaman da Eyüpspor, Pendikspor ve Tuzlaspor’la birlikte İstanbul’a yakın Bandırma, Sakarya ve Bolu’nun da temsilcilerini sayarsak; tıpkı Ege bölgesi gibi Marmara bölgesi de Spor Toto 1. Ligde 6 takımla temsil edilecek.

Sonuç olarak…

Yazımın girişinde bahsettiğim yaşanmış gerçekten yola çıkarsak, hakemler gibi, yöneticiler gibi kişilerin Anadolu’ya bakış açılarının farklı oluşuyla bugünlere gelinen sonuç, sürpriz değildir.

Bunlara bir de güç farkı, ekonomik, fiziki şartlar ve diğer faktörleri saydığımızda, gelecekte üst liglerde Elazığspor, Diyarbakırspor, Malatyaspor, Erzurumspor gibi köklü şehir kulüplerinin olma şansı pek görülmüyor.

Böyle devam ettiği sürece de 2-3 yıl içerisinde Türkiye süper liginin tamamına yakını İstanbul takımlarından oluşur.

Şurası unutulmamalıdır ki; şehir takımlarının olmadığı bir ligin veya üst liglerin marka değeri yoktur.